“BMGK’nın Kararı İsrail’i Orta Vadede Zora Sokabilir”
BMGK’nın, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan yerleşim birimlerine karşı aldığı kararın orta ve uzun vadede işgalci İsrail açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini “derhal ve tamamen” durdurmasını talep eden kararının muhtemel sonuçlarının değerlendirildiği Haaretz gazetesinde yer alan bir haberde, kararın bağlayıcı etkisinin olmaması ve somut bir yaptırım öngörmemesine rağmen orta ve uzun vadede ciddi etkileri olacağı değerlendirmesinde bulunuldu.
AA’nın aktardığına göre, söz konusu haberde, Filistin topraklarında inşa edilen yerleşim birimlerine karşı Filistin yönetimi tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM), açılan davalara ve UCM’de görülen davalarda BMGK kararlarının referans alınmasına işaret edilerek, söz konusu davaların, karar nedeniyle İsrail aleyhine sonuçlanabileceği ihtimali üzerinde duruldu.
Ülkeleri Yaptırım Uygulamaya Sevk Edebilir
Haaretz’in haberinde, kararın işgalci İsrail’i endişelendiren muhtemel sonuçlarından birinin de, “ülkeler ve uluslararası örgütlerin illegal yerleşim birimleri ve İsrail ile olan ilişkilerini birbirinden ayırarak, Filistin topraklarındaki bu yerleşim birimlerine karşı yaptırım uygulama yoluna gitmeleri” olabileceği kaydedildi.
Avrupa Birliği (AB) tarafından, işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan yerleşim birimlerinde üretilen mallarla İsrail’de üretilen malları birbirinden ayırarak, tüketiciye ürünlerin nerede üretildiğini göstermeye yönelik bir etiketleme çalışması uygulanıyor. AB’nin uygulaması, tüketiciye illegal yerleşim birimlerinde üretilen malları tanıyarak boykot etme imkânı sunuyor.
Uluslararası toplumda karşılığı bulunmamasına rağmen Kudüs kentini başkent olarak kabul eden işgalci İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’nın da içinde yer aldığı Doğu Kudüs’teki yerleşim birimlerinin uluslararası toplum tarafından tecrit edilmesinden endişe duyuyor.
ABD’nin Yeni Başkanı Trump ve İşgalci İsrail
Beyaz Saray’a çıktıktan sonra İsrail yanlısı politikalar izlemesi öngörülen Donald Trump’ın, karara yönelik eleştirilerine de değinilen haberde, Trump’ın Beyaz Saray’a çıkacağı 20 Ocak’tan sonra dahi BMGK’nın mevcut kararın aksine bir karar almasının mümkün görünmediği tespitinde bulunuldu.
BMGK’da yapılan oylamada, daha önce işgalci İsrail’e karşı kararları veto eden ABD’nin veto yetkisini kullanmaması sayesinde geçen kararın ardından Trump, kendisinin göreve başlayacağı 20 Ocak’tan sonra “BM’de işlerin farklı olacağını” belirterek, bir kez daha İsrail yanlısı politikalar izleyeceğinin sinyalini vermişti.
“Karar İşgalci İsrail’in İmajını Olumsuz Etkileyerek Boykotu Arttırabilir”
BMGK kararını AA muhabirine değerlendiren Tel Aviv Üniversitesi “Arabuluculuk ve Çatışmaların Çözümlenmesi Programı” Başkanı Ephraim Yaar, İsraillilerin ve işgalci yönetimin karara öfkelendiğini ancak işgal altındaki topraklara yönelik politikalarını değiştirmedikçe uluslararası toplumdan gelecek böyle kararlarla yüzleşmeye devam etmek durumunda kalacaklarını söyledi.
İşgalci İsrail’in ekonomik olarak olmasa da siyâsî olarak ABD ve Batı’nın desteğine bağımlı olduğunu belirten Yaar, Tel Aviv yönetiminin şimdiye kadar Filistinlilere taviz vermeyen bir politika izlediğini ancak Netanyahu’nun “BMGK kararını tanımıyoruz.” açıklamasına rağmen bu politikanın uzun vadede geçerli olmayabileceğini vurguladı.
Kararın kısa vadede görünür bir etkisinin olacağını düşünmediğini de belirten Yaar, orta ve uzun vadede işgalci İsrail’in dünyadaki imajının çok olumsuz etkileneceğine ve İsrail’e yönelik boykot çabalarının artabileceğine dikkat çekti.
Yaar, BMGK kararının ardından bazı ülkelerin işgal altındaki yerleşim birimlerine karşı boykot uygulamasına gidebileceğini de sözlerine ekledi.
HABERE YORUM KAT