BM’den Türkiye’ye Çağrı: OHAL Kaldırılmalı
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, yayımladığı raporda, Türkiye’ye olağanüstü hali kaldırma çağrısı yaptı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise “Belge, asılsız iddialar içermektedir.” açıklamasında bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından hazırlanan ve olağanüstü halin (OHAL) 2017’de Türkiye’ye etkisinin incelendiği raporda, “Türkiye’nin bir yandan terör saldırıları, diğer yandan 15 Temmuz’daki darbe girişimi karşısında karmaşık bir durumla karşı karşıya kaldığı” belirtildi.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, raporda, buna yanıt olarak ilan edilen ve uzatılan OHAL’in de ciddi “insan hakları ihlallerine” neden olduğu aktarıldı.
BM, bu ihlallerden ötürü “ciddi kaygılar” duyduğunu vurguladı.
Raporu İsviçre’nin Cenevre kentinde bir basın toplantısıyla duyuran BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el-Hüseyin, Türkiye’nin OHAL’i derhal kaldırması ve tekrardan “hukukun üstünlüğünü” sağlaması gerektiğini söyledi.
Türkiye ise bu metnin “bir anlam ifade etmediğini” vurguladı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Yüksek Komiser’in bir süredir Türkiye’yle ilgili konularda tarafsızlığını ve nesnelliğini yitirdiği ve ülkemize karşı şahsi önyargılar beslediği başka vesilelerle kamuoyuna yaptığı açıklamalarda da açıkça gözlenmektedir.” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, “Yayımladığı bu son belge, terör örgütlerinin propagandalarıyla birebir örtüşen asılsız iddialar içermektedir. Bu kabul edilemez bir durumdur.” denildi.
BM raporunda, Türkiye’nin OHAL döneminde çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerin (KHK) temel insan haklarını ve Türkiye’nin uluslararası hukuktaki yükümlülüklerini ihlal ettiği savunuluyor:
“OHAL KHK’ları, KHK’lar çerçevesinde hareket eden idari yöneticilere yasal, idari, cezai ve finansal dokunulmazlık getirmiş ve hesap vermedikleri bir ortam yaratmıştır.
BM’nin topladığı bilgiler Türkiye’de yürütmenin yargıya müdahale ettiğini, yasamanın yürütmeyi denetleme yetkisinin azaltıldığını, kamu ve özel sektör çalışanlarının keyfî ve kitlesel bir şekilde işten çıkarıldığını, basın ve sivil toplum kuruluşlarının keyfî olarak kapatıldığını, gözaltında işkence ve kötü muamele yapıldığını, ifade ve seyahat özgürlüğünün kısıtlandığını, özel mülkiyete keyfî bir şekilde el koyulduğunu, suçlu olduğundan şüphelenilen kişilerin ailelerine kolektif cezalandırma uygulaması yapıldığını göstermektedir.”
Raporda Türkiye’nin güneydoğusundaki gelişmeler ise şöyle aktarıldı:
“BM’nin güneydoğudan aldığı haberlere göre bölgede cinayetler, işkenceler, kadına karşı şiddet, aşırı güç kullanımı, evlerin ve kültürel mirasın yıkımı, sağlık hakkına ve suya erişim hakkının ihlali gibi durumlar yaşandı.”
Raporda yer alan verilerden bir kısmı şöyle:
* 152 bin kamu görevlisi işten atıldı, bazıları gözaltına alındı.
* Özel şirketlerde 22 bin 474 kişi işten atıldı.
* 4 bin 200’den fazla yargıç ve savcı görevden alındı, 570 yargıç tutuklandı, bin 480 yargıç soruşturma geçirdi, 79 yargıç uzun dönemli hapis cezası aldı, 34 hukuk derneği veya bürosu kapatıldı.
* Aralık 2017’deki İçişleri Bakanlığı verilerine göre 159 bin 506 kişi OHAL kapsamında gözaltına alındı.
* 300 gazeteci gözaltına alındı.
* Aralık 2017’de çocuklarıyla birlikte hapsedilen kadın sayısı 600’e yaklaştı, kadınlar neredeyse tüm vakalarda Gülencilikle suçlanan eşlerine yardımla suçlandı.
* STK ve basın kuruluşlarının da dâhil olduğu bin 719 kuruluş hükümet tarafından kapatıldı.
* 166 basın kuruluşuna el koyuldu.
* Yasaklı site sayısı 100 bini geçti.
* Sadece Temmuz 2016’da iptal edilen pasaport sayısı 50 bini aştı.
* Güneydoğuda 263 gözaltında işkence yaşandı.
HABERE YORUM KAT