BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Liz Throssell, idam edilen kişilerden bazılarının işkence gördüğünü ve adil yargılanmadığını söyledi.

"BM İnsan Hakları Komitesine göre, ICCPR'nin 14. maddesinin hükümlerine uyulmayan bir yargılamadan sonra ölüm cezası verilmesi, yaşam hakkının ihlali anlamına gelir." diyen Throssell, buna ceza yargılamasının tüm aşamalarında "zorla itiraf" yönteminin kullanılması ve "etkili temsilin" olmamasının da dahil olduğunu vurguladı.

Throssell, "İdam edilen kişilerden bazılarının işkence gördüğü ve Mısır'ın Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi (ICCPR) kapsamındaki yükümlülükleri uyarınca adil yargılanmamış olabilecekleri bildirildi." uyarısında bulundu.

Throssell, ölüm cezasının sadece "kasıtlı cinayetler" gibi "en ciddi suçları" işleyenlere uygulanabileceğine işaret ederek, "Hatta bu tür suçlarda bile idam zorunlu olmamalıdır." ifadesini kullandı.

2014'ten bu yana en yüksek infaz

Mısır yönetimine çağrıda bulunan Throssell, af ve cezanın hafifletilmesi de dahil tüm mahkumlara adil yargılanma garantisi ve hukuki destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Throssell, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, İnsan Hakları Konseyine sunduğu en son raporda da ölüm cezaları vermeye ve uygulamaya devam eden devletlerin, infazları ertelemeleri ve uygulamamaları yönünde görüş bildirdiğine dikkati çekti.

Mısır'da rejime muhalif yayın organları ile yurt dışındaki muhalifler, ülkede bir günde 15 muhalifin idam edildiğini duyurmuştu.

İdamlar, Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi'nin 2014'te göreve gelmesinden bu yana tek bir günde gerçekleşen en yüksek infaz olarak kayıtlara geçti.

Çoğunluğu Sina bölgesinden olan şüpheliler, "militan gruplara katılmak, Sina'da bir dizi ordu ve polis personelini öldürme, saldırı planlamakla " suçlanıyordu.

2015'te Kahire'nin kuzeyindeki eyalette düzenlenen bir baskında iki askeri öldürdüğü için altı kişi idam edilmişti.