HAKSÖZ-HABER

Daha birkaç gün öncesine kadar uluslararası diplomasinin temel gündem maddesi olan Esed’in Suriye’deki cinayetleri ne de çabuk unutuldu! Son olarak İdlib’de gerçekleştiren kimyasal katliamın dünyanın gündemine girmesi ile soğuması bir oldu. Daha önce de birçok kez şahit olduğumuz durumun aynısı yaşandı/yaşanıyor. Katliamlarına kimyasal boyut kazandırdığı her seferde galeyana gelmiş görünen “küresel toplum” Esed canisinin kulağını çeker, bir süre diplomaside bunun gerilimi yaşanır, sonra konu nihai kertede BMGK’ya getirildiğinde Rusya’nın vetosu ile karşılaşarak perde kapanır.

Nitekim İdlib’de gerçekleştirilen ve yüzlerce masum insanın ölümüyle sonuçlanan son kimyasal katliamın ardından yaşananlar da bundan farklı değildi.  ABD’nin atraksiyonu sonucunda iyice gerilen diplomasi soluğu BMGK’da aldı. Ama her zaman olduğu gibi yine Rusya’nın vetosu ve sonrasında koca bir sessizlik bulutu çöktü. O gün bugündür Suriye’de değişen bir şey yok. Esed canisi, arkasındaki Rus ve İran desteğinin yanı sıra “küresel toplum”un arada bir kükremekten gayrı bir boyuta varmayan tutumundan da istifadeyle hayatı Suriyelilere dar etmeye devam ediyor. Halep kuşatması ve sonrasında yaşanan insanlık ayıbının henüz canlılığını koruduğu bir vasatta İdlib gün be gün adeta ağır çekimde bir ölüme mahkûm ediliyor.

İşte bütün bu gelişmeler karşısında birkaç günlük gerilimden sonra derin sessizliğe gömülen BM, nihayet sessizliğini bozmuş görünüyor. Yok yok, sessizliğini bozmuş dediysek bundan öyle kalkıp Esed’in zulmüne bir dur dediği anlaşılmasın. Tam tersine bu Esed’in lehine olan, onu rahatlatan bir sessizliğini bozma girişimi. Şöyle ki; Suriye’nin Fransız işgalinden kurtuluşunun 71. yılı olduğunu unutmayan BM genel sekreteri Guterres, bu vesileyle Esed canisini tebrik etmiş ve iyi dileklerde bulunmuş!  BM genel sekreteri verdiği mesajda ise, dünyanın genelinde ortak insani çalışmaların daha da pekiştirilmesini gerektirdiğini vurgularken, Suriye’nin de bu bağlamda ve daha güçlü bir BM’nin yapılandırılmasına katkı sağlama umudunda olduğunu ifade etmiş. BM’nin yeniden yapılandırılması ve Esed canisinin bu bağlamda ne türden bir katkısı olacaksa artık!