Biz Sustukça...
Hacı Yakışıklı, Yılmaz Özdil’in düzeysizliğini eleştirdiği yazısında ayrıca giderek daha bir derinleşen ahlaki yozlaşmaya da dikkat çekerek sorumluluk çağrısında bulunmuş.
Hacı Yakışıklı’nın Yeni Akit’te yayımlanan konuyla alakalı yazısı şöyle:
Çağın Ebu Cehil’i olarak Yılmaz Özdil
Çocukluğumuzun geçtiği gecekondu mahallelerinde bazı “işe yaramaz, kımıl zararlısı” tayfa vardı. Onlar çalar, çırpar, yakar, yıkar, tüm kötü meziyetleri karakterlerinde toplarlardı. Mahalleyi temsil etmezlerdi lakin çok ön plana çıkarlar ve yaşadıkları bölge onları tasvip etmezdi.
Yılmaz Özdil de kendi mahallesinin baş zararlılarından biri olarak tüm kötü meziyetleri üstünde toplamaya çalışıyor.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanına “Recep Tayyip Erdoğan bir tane bira içmiş olsaydı, bugün çok daha iyi bir Türkiye olurdu” diyerek güya hakaret ediyor ama yaptığı iş kendi alçaklığını sergilemekten öteye geçmiyor. Çukurluk böyle bir şey işte!
Toplum bu gibi insanlara şöyle bakıyor: Yılmaz Özdil saygısız biridir, azgın bir azınlıktır, Ebu Cehil’dir. Asla aydın falan değildir. Toplumun kucağına adeta zorla atılmış, adeta bir tezek beyinlidir, türünün son örneği bir kafatasçıdır! İdeolojik sömürü yapmaktan başka işi kalmamış mikrop bulaştırıcı bir yaratıkdır!
Bu ve benzeri adamlar hep Aydın Doğan’ın arkasındaki güçlerin projesiydi. Aydın Doğan medya kuruluşlarını sattı, ancak ortada da bir sürü toplum düşmanı bıraktı. Üstelik 28 Şubat’ın hesabını vermeyen bir Aydın Doğan var karşımızda; satınca kurtulmuş ve aklanmış mı oluyor?
Gençlerimize “şarap içilmesini” tavsiye edecek kadar şirazesini yitirmiş şarapçı Ertuğrul Özkök’ün hâlâ başköşelerde fink atıyor olması, bize bir gerçeği anlatmıyor mu?
Şimdi dönüp kendimize bakalım!
Neden bugün bile “azgın azınlık” tarafından tahakküm altındayız. Bir bakın bakalım; İslam adına söz söyleyebilecek kaç “hocamız” var ekranlarda! Olanlar ise mevzunun içine “şov” katıyor ve işin özünü ıskalıyor. Gerçek İslam aydınları bugün ekranlara çıkmıyor, yahut çıkarılmıyor. Herkes tartışmalı ve şaibeli hale getirildi. Biz sustukça daha çok üstümüze geliyorlar.
Neden Fatih Portakal’ın sunduğu haber bülteni reytinglerde en çok izlenen gösteriliyor. Şimdi siz “Fatih Portakal başarısız” diyebilir misiniz? Kocaman kocaman itiraz ederek “İnsanları sokağa çağırıyor, kaosa davet ediyor” diyebilirsiniz.
İyi de kardeş, ertesi gün yine “en çok izlenen” olarak gösterilecek. Bu “izlenme oranlarında” suçun büyüğü millette değil, biz medya kuruluşlarında aslında! Neden şöyle “gümbür gümbür” programlar yapamıyoruz. Bu eksiği bir an önce tespit edip çözmezsek Fatih Portakal ve benzeri isimler halkı sokağa çağırmaya devam eder. Şimdi bünye güçlü, ama yarın hafiften zayıflayınca ne olacak? Şimdiden önlem almakta fayda var.
“KUMAR PARASIYLA İSLAM ENSTİTÜSÜ”
Milli Piyango paralarıyla İslam Enstitüsü yapılıyor. Kırıkkale Üniversitesi bünyesinde yapılan İslami İlimler Fakültesi inşaatına “Spor Toto’nun katkılarıyla yapılmaktadır” tabelası asılmıştı. Akit’in haberleri üzerine tabela kalktı, ama neticede kumar parasıyla İslam Enstitüsü yapılacak. Burada üniversite yönetiminin suçu olduğunu düşünmüyorum. Bence spor toto tamamen kaldırılmalıdır. Önümüz miladi yılbaşı! Net söylüyorum; ben yılbaşı kutlamıyorum. Milli Piyango ibaresindeki Milli’nin kalkması yetmez “piyango bileti” tamamen kaldırılmalıdır. Toto benzeri kumar oyunları kaldırılmalı, gece havai fişek ve meydanlarda içki olmamalı!
Manevi coğrafyamız işgal altında, bu durumda maddi coğrafyalarımızı korumamız çok zorlaşıyor.
Şeytan boynuzu takmış bir kız çocuğu iç çamaşırlarıyla sahnede şarkı söylüyor ve bu bizim ülkemizin televizyonlarında, gazetelerinde boy boy verildiği halde hiç kimse itiraz etmiyorsa biz bu topraklara niye geldik ki? Kalsaydık Moğolistan’da!
“AÇ KOYNUNU
GİRİCEEEM; ÇÜŞŞ!!”
Bu şarkı şimdi her yerde çalıyor. Kadının biri; “Aç koynunu giricem, dudağından öpücem” diye şarkı söylüyor. Arabayla yolda giderken fark ediyorsunuz, bir de bakmışsınız sokakta çocuklar da bu şarkıları söylemeye başlıyor.
Biz “yasakçı” değiliz, olmayalım. Tamam da biz kimseye karışmayalım derken ortada ahlak kalmayacak! Olan yeni neslimize, evlatlarımıza olacak!
Ben; üzerinde 5 vakit ezan okunan bu topraklarda birilerinin kısa donlarıyla sahnelerde şarkı söylemesine göz mü yumacağım? Şehirlerin meydanlarında yılbaşı deyip bira şişelerini kaldırımlara doldurmalarına göz mü yumacağım?
Eğer biz “Sana 100 bin TL vereyim, kocamla zina yap” cümlesi daha kurulur kurulmaz Fox Tv’de yayınlanan Yasak Elma dizisine tepki gösterseydik, resmi yetkililerimiz gerekeni yapsaydı işler çığırından çıkmazdı!
Biz sustukça her şeyi daha fazla abartıyorlar.
Bu vebal hepimizin boynunadır!
HABERE YORUM KAT