1. HABERLER

  2. İSLAM DÜŞÜNCESİ

  3. KUR'AN

  4. "Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında başkalarını elçi olarak göndermedik"
"Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında başkalarını elçi olarak göndermedik"

"Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında başkalarını elçi olarak göndermedik"

Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında başkalarını elçi olarak göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Yusuf 109

06 Ocak 2025 Pazartesi 07:00A+A-

             Dosya:Yusuf 109.png

Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında başkalarını elçi olarak göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkup-sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz? Yusuf/109
 

Çok kapsamlı olan bir konu burada bir kaç cümleye sığdırılmıştır. Bu ifadeyi şöyle açıklamak mümkündür: "Ey Muhammed! Bu insanlar seni dinlemez, çünkü sana bir Allah Rasulü olarak inanmaları onlar için pek kolay bir şey değil, zira sen onların kentinde doğmuş ve aralarında başkaları gibi yaşamış bir beşersin yalnızca. Oysa bunda garipsenecek hiçbir şey yoktur. Bu ilk kez vuku bulmuyor ki? Senden önce gönderilen bütün bepgamberler de beşer idiler ve gönderildiği insanlarla aynı ortamı paylaşmışlardı. Bir kente bir yabancının gelip şöyle dediği duyulmamıştı: "Ben size peygamber olarak gönderildim. Her ne kadar -Musa, İsa, İbrahim, Nuh (aleyhimüsselam) gibi- kavimlerini ıslaha memur peygamberler, kendi beldelerinde doğmuş ve kavimleriyle aynı ortamı paylaşmışlarsa da..." Şu halde mezkur ifade müşriklere doğrudan şunu anlatmak istemektedir: "Şimdi Rasulü kabul mü edeceğinize yoksa böyle mesnedsiz telakkilerle red mi edeceğinize karar vermeli, yolunuzu seçmelisiniz. Seyahat edip durmada ve peygamberleri yalanlayıp hevalarına uyanların akıbetini hep görmektesiniz. İşte, Ad, Semud, Medyen, Lut ve diğer kavimlerin harabeleri yolunuz üzerinde! Size, ahirette onların ne tür acıklı azaba düçar olduklarını, muttakilerin ise nasıl mutlu bir hayat süreceklerini hatırlatmalarına rağmen bunlardan hiç mi ibret almıyorsunuz?"

- TEFHİMUL KURAN -

Geçmişteki bu insanların bıraktıkları izleri gözlemlemek, yürekleri tir tir titretecek, en katı insanların yüreklerini bile ürpertecek bir iştir. Geçmişteki bu insanların hareketlerini, barınaklarını ve telaşlarını bir film şeridi gibi gözünüzün önüne getirin! Düşünün onlar da bir zamanlar hayattaydılar! Bu yerlerde gidip gelip dolaşıyorlardı. Korkuyorlardı, umutlar taşıyorlardı. Onlar da hırs doluydular. Kendilerince bir yerlere varabilmek için didiniyorlardı… Ama derken, derin bir sessizliğe gömülüp gidiverdiler. Ne duyguları kaldı, ne de hareketleri! Bakın, onlardan kalan şu harabelerde, in-cin top oynuyor şimdi! Yokluğa karışıp gidiverdiler! Kendileriyle birlikte duyguları, kafalarında çizdikleri dünyaları, düşünceleri, hareketleri ve barınakları da yok olup gidiverdi! Gözlerde büyüyen, gönüllerde ve duygularda taht kuran dünyaları, kendileriyle birlikte yokluğa karışıverdi!.. İnsan gaddarın, aymazın, acımasızın teki bile olsa, tüm bunları ibret gözüyle düşündüğünde, yüreği ister istemez ürperip titreyecektir. Bu nedenledir ki, Kur’an yer yer insanları ellerinden tutarak, onları geçmiş toplumların akıbetlerini ibret gözüyle seyrederek şöyle bir düşünmeye özendirmektedir:

"Senden önce gönderdiğimiz tüm peygamberler de, çeşitli şehirlerin halklarından seçerek kendilerine vahiy indirdiğimiz erkekler idi.”

Daha önceki peygamberler de, ne melektiler, ne de bambaşka bir yaratık! Onlar da tıpkı senin gibi bir insandılar! Daha olgun, daha görgülü, daha nazik olabilmeleri için tıpkı senin gibi onlar da, Bedeviler arasından değil, şehirliler arasından seçilmiş birer insandılar!.. Çağrı ve doğru yola eriştirme noktasında sana verilen misyonun güçlüklerine karşı dayan! Kendilerine vahiy indirilmemiş erkeklere ilişkin Allah’ın yasası gereğince, senin mesajın da sürüp gidecektir…

“Onlar yeryüzünde gezerek kendilerinden önceki inkârcı milletlerin sonunun nasıl olduğunu görmüyorlar mı?”

Kendi sonlarının da onların sonlarından farksız olacağını kafalarına yerleştirsinler! Daha önceki toplumların bıraktıkları izlerde apaçık görülen Allah’ın yasası, onlar için de aynen geçerli olacaktır. Onların da yeryüzündeki akıbetleri, bir gün buradan çekip giderek tarihe gömülmek olacaktır:

“Kötülükten kaçınanlar için ahiret yurdu, dünyadan daha hayırlıdır.” Onlar için ahiret yurdu, sonsuz bir yaşamın sözkonusu olamayacağı bu dünyadan daha hayırlıdır.

"Bunu düşünemiyor musunuz?”

Allah’ın geçmiş toplumlara ilişkin yasasını hiç düşünmüyor musunuz? Bunu bir türlü anlayamıyor musunuz ki, halâ üçbeş günlük dünyanın sınırlı güzelliklerini, ahiret yurdunun bitimsiz güzelliklerine yeğlemekte direniyorsunuz?

- FİZİLAL'İL KUR’AN -

HABERE YORUM KAT