Bitmeyen çile bitti!
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası 23 yıl süren inşaatından sonra 29 Ekim’de açılışa hazırlanıyor. Peki, 23 yılın ardından elimize ne geçti?
Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER
Türkiye’de anlamsız işlerin alıcısı çok ne yazık ki. Bu anlamsızlık devlet eliyle yapıldığında ise alıcılarının yanına bir de savunucuları ekleniyor. Bu sayede anlamsızlıkta buluşabilen bir toplumsal vasat ortaya çıkıyor.
Ankara’da 23 yıldır devam eden Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın binasının inşaatı 5 cumhurbaşkanı, 19 başbakan ve 9 bakan gördü. Türkiye’deki muhafazakârların Batılı kültür formları karşısında sahip olduğu kompleksleri sembolize eden bir “yumurta” biçiminde tasarlanan bina 730 Milyon TL’ye mal oldu.
İşin şakası bir yana ne tür bir estetik algısıyla hareket edildiğini anlayamadığımız binanın fikri Turgut Özal’a aitti. Süleyman Demirel tarafından temelleri atılan binayı bitirmek ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a nasip oldu. Turizmci Kültür Bakanı Mehmet Ersoy da binanın 29 Ekim’e yetişmesi için çok büyük bir çaba harcandığını kaydetmiş.
İstanbul’daki AKM’nin yıkılması ile bir nebze ümitlenmiştik. AKM ve onun temsil ettiği militarist batılılaşma öğretisine karşı çok daha anlamlı bir şey yapılabilecekken AKM tekrardan inşa edildi. O yetmezmiş gibi bir de devlete yıllardır yük olan ve hiçbir yaraya merhem olmayacak bir tane daha senfoni binamız oldu. Geçmiş olsun!
Schubert’in Bitmemiş Senfoni’sinden hareketle olsa gerek “sanat çevrelerinde” Bitmeyen Senfoni olarak isimlendirilen binanın açılışı medyamızdaki çift kutupluluğu gidermişe benziyor. İktidara yakın medya “bunu da biz bitirdik” dercesine haberler yaparken, iktidarın yaptığı her şeye israf gözüyle bakan sol-Kemalist medya ise niyeyse bu anlamsız yatırım için aynı yaklaşımı göstermemiş.
Muhafazakârlar için “Bolu Tüneli'ni bitirmek” anlamlı bir iş olabilir. Neticede memlekete bir faydası var. Ancak 29 Ekim’deki açılışında Romanyalı ünlü soprano Angela Gheorghiu ile Güher-Süher Pekinel kardeşlerin sahne alacağı(!) senfoni binasını açmanın çok övünülecek bir tarafı yok… Kemalistlerin israfa yaklaşımlarının da ne kadar tutarlı olduğunu gösteren senfoni binası olsa olsa Türkiye’nin acıklı modernleşme hikâyesinin anıtlarından birisi olacağa benziyor!
HABERE YORUM KAT