1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Bitlis’te ‘İslami Kimliğin İnşası’ Konferansı
Bitlis’te ‘İslami Kimliğin İnşası’ Konferansı

Bitlis’te ‘İslami Kimliğin İnşası’ Konferansı

Bitlis’te Hür Akademya Derneği tarafından “İslami Kimliğin İnşası” konulu konferans düzenlendi. Araştırmacı–Yazar Ramazan KAYAN Hocanın konuşmacı olarak katıldığı konferansa yoğun ilgi vardı.

27 Mart 2011 Pazar 02:07A+A-

Bitlis Halk Eğitim Merkezi konferans salonunda düzenlenen programa Tatvan Özgür-Der, Norşin Akabe-Der, Tatvan İnsan-Der, Batman Özgür-Der yanı sıra çok sayıda izleyici katıldı. Program Kur'an-ı Kerim ve mealinin okumasıyla başlandı. Bitlis İmam Hatip öğrencileri Reşit ÇİNİK Hz. Muhammed'in (s.av.) Veda Hutbesini Arapça okumasından sonra, Serhat EKİN ve Hilmi ÇELİK adlı öğrencilerde birer ilahi okudular. Programa Araştırmacı–Yazar Ramazan KAYAN Hocanın konuşmasıyla devam edildi. Program yapılan dua ile sona erdi.

Araştırmacı–Yazar Ramazan KAYAN Hocanın Konuşma Özeti:

İslami kimliğin inşası aslında Veda hutbesinde kısaca özetlenmiştir. Resullullah'ın veda hutbesinde söylediği sözler İslami kimliğin inşasının ta kendisidir. İslami kimliğin muhasebesini ve sıkıntıları iyi bilmek gerekiyor. Bu kimliğin bizlere yüklediği misyonun ne kadar ağır olduğunun farkında olmalıyız. Kimlik nedir? sorusuna şu cevap verilir. Kimsin sorusuna insanın verdiği cevap, insanın kimliğini tanımlar. İnsan hangi değerlere ve yargılara sahipse onun kimliği de odur. Modern çağın bizleri nasıl kimliksizleştirdiğini, nesilleri nasıl kimlik savaşı ile yüz yüze getirdiğini iyi kavramalıyız. Yarın ahiret gününde Allah'ın huzuruna nasıl bir kimlikle çıkacağımızı bilmeliyiz. Allah'ın razı olduğu bir kimlik taşımalı ve ona göre yaşamı dizayn etmeliyiz. Allah'ın huzuruna yüzümüzü aydınlatan bir kimlikle varmalıyız.

Zorla kimliksizleştirmenin ve zorla kimliklerin giydirildiği bir dönemde yaşıyoruz. Resmi ideolojinin içinde bulunduğumuz toplumu ve nesilleri nasıl kimliksizleştirdiğini görüyoruz. Araştırmacı –Yazar Ramazan KAYAN Hoca İslami kimliğin inşasını  on kelime ile kısaca şöyle anlattı:

1)Tespit:

Kimliği nasıl ve neye göre belirlemek? Hangi kaynaklardan beslenerek kimlik inşa edilmelidir? Sorularına cevap şöyle denilebilir. Tarih, toplum, gelenek, deneysel çalışmalar, rasyonel bilgiler, evrensel kriterler ve sayısal ifadeler kimliğin inşasında etkili nedenler olabilir. Ancak Müslümanlar için bunlar gerçek anlamda İslami kimliğin inşasında neden ve ölçü değildir. Kur'an ve sünnet müslümanın ölçüsüdür. Diğerleri ancak Kur'an ve sünnet ışığında ele alınabilir. Vahyin onayı alınarak tespitler yapılmalıdır. Aksi durumlar bizim kimlik inşamızı belirleyemez.

2)Tercih:

İnsanlar, tespiti yaptıktan sonra tercihini de ona göre yapar. Kelime–i Tevhid bir tercihtir. "La ilahe İllallah" diyenler nasıl bir tercihle karşı karşıya olduklarını iyi bilirler. Hayatı ve dünyayı ancak bu tercih ile yaşayanlar rableri katında huzur içinde olacaklar. Ahirete giden yolu tercih ederken dosdoğru yolu tercih edilmelidir. Sahabe Resulü tercih ederken şöyle diyordu. "Anam, babam sana feda olsun Ya Resullullah" bizler ise günümüzde "Şefaat ya Resullullah" diyoruz. Oysa bizler Allah Resulünü tercih etmesek O'da bizi tercih etmez. Kimlik tercihimizi engelleyen en önemli etken dünyevileşme arzusudur. Mavi Marmara gemisinde şehit olan Furkan ve diğerleri tercihlerini Allah yolunda kullandılar ve şehit oldular. Çağımızın sahabesi olan Furkanlar var aramızda.

3)Teslim:

Tercihimiz yaptığımız değerlere teslim olmalıyız. Allah bizden tam ve eskizsiz olarak teslim olmamızı istemektedir. Eğer bizler Allah'ın ipine sımsıkı sarılıp tam teslim olamıyorsak o zaman bizde sorun var demektir. Dönüp hata yaptığımız yerden tekrar tam bir teslimiyet göstermeliyiz. Koşulsuz ve şirksiz bir teslimiyet. Hira'da gelen bir teslimiyet örneği göstermeliyiz. Yoksa Allah bizden daha iyi teslim olanlara bu nimeti verir. Allah'a gereği gibi teslim olamayanlar başka şeyler olanları teslim alır.

4)Terbiye:

Teslim olduktan sonra nefsimizi terbiye etmeliyiz. Ancak iyi terbiye edilmiş nefisler teslim olurlar. Kalbimize ve aklımıza İslami terbiye nakış etmeliyiz. Terbiye bir edeptir. Günümüzde terbiye edilemeyen gençler neler yaptığını hepimiz biliriz. Vahiy ile yoğrulmayan gençler, terbiye edilmeyen nefisler bugün edepsizliğin hat safhasına ulaşmışlardır. Analar ve babalar çocuklarına İslami terbiyeyi vermelidir. Yoksa nesillerimiz tek tek yok olmakla karşı karşıyadır.

5)Temsil:

Sahip olduğumuz değerleri hakkiyle ifade etme ve yaşamaktır. Yeterli donanıma ve temsiliyet gücüne sahip olan bireyler toplumları yeniden inşa ederler. İslam kusursuzdur. Ancak onu güzel temsil edemeyenler kusurludur. Bugün İslam aleminin başına gelen kötülükler İslami iyi temsil edemeyen Müslümanlar yüzündendir. Dinimize ne kadar temsil ettiğimize bir daha bakmalıyız. Hayırlı insan odur ki, göründüğünde İnsanlara Allah'ı hatırlatır.

6)Tebliğ:

Her Müslüman aynı zamanda bir tebliğcidir. Bizler yeryüzünün halifeleriyiz. Yeryüzünü yeniden inşası izlerin yapacağı doğru tebliğle mümkün olacaktır. İslam hiç kimsenin tekelinde değildir. Hiç bir kimsenin babasının dinide değildir. Her Müslüman dinini en güzel şekilde tebliğ etmekle mükelleftir. İnsanlık bizlere emanettir. Bizler bu emanete sahip çıkmalıyız. Müslüman başkası için yaşayandır. Bir insanın bizim aracılığımızla İslam'la tanışması bize yeryüzünde bulunan her şeyden daha hayırlıdır. Bu bilinçle tebliğ yapmalıyız.

7)Netlik:

Müslüman nettir. Kıvırmaz. Mesajı net yaşar ve net iletir. Kimseden korkmaz. Sadece Allah'tan korkar. Derin güçlerle bağlantıları yoktur. Sadece Allah ile bağlantısı vardır. Şeffaf ve temizdir.

8)Nitelik:

Kimliğimizde bir kalite olmalıdır. Günlük hayatta aldığımız mallarda kalite ararız. Ancak İslami kimlik arayışında da kalite aramalıyız. Nitelik takvadadır. Takvalı olan bireyler güçlü ve cesurdurlar. Takva, Allah'ın dur dediği yerde olmak, ol dediği terde olmak ve öl dediği yerde ölmektir. Rabbimizin bizden istediğini yapmaktır. Kaliteli ve nitelikli insanlar nice kalitesiz çok topluluklara galip gelmiştir.

9.İstikamet:

Müslümanın hayatında zikzaklar olamaz. Müslüman istikametini dosdoğru çizmiştir. Yönü Rabbe doğrudur. Tek kıblelidir. Emr olunduğu gibidir. Müslüman kimlik inşasında hedefinden hiç şaşmayandır.

10) Samimiyet:

Her şeyden önce büyük bir samimiyetle İslam'a bağlanmalıyız. Samimiyetimizi ölçmeli, başkalarının samimiyetinden çok kendi samimiyetimize ilgilenmeliyiz. Allah, bizlerin samimiyetine bakar. Hiç kimsenin kaşına ve gözüne bakmaz. Samimi insanlar uzun menzillere varır.

Sinan KIRANŞAL / Haksöz Haber

HABERE YORUM KAT