Fatih Demir / Haksöz Haber

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Türk Hukuk Tarihi dersi final sınavında 20 ve 14 yaşlarındaki bireylerin evliliklerini konu alan sıradan hukuki bir soru sorulmuştu.

Soruda “20 yaşında bir genç olan A, mehir vermemeyi şart koşarak 14 yaşındaki B ile evlenmiştir. B nikâh esnasında evlendikleri şehirden başka bir yerde oturmamayı şart koşmuştur. A, bir müddet sonra geçim sıkıntısı sebebiyle geride hanımı ve yeni doğmuş çocuğunu bırakarak İstanbul’a çalışmaya gitmiştir. A bir tersanede iş bulmuş ve bekâr hanında kalmaya başlamıştır bir gece kaldığı handa döşeme altında bir torba altın bulmuştur. Ama harb sebebiyle memlekete ne bir mektup ne de para gönderebilmiştir. A bu esnada bir vasiyetname yazarak, yegâne malvarlığı olan köydeki tarlasını çocuğuna bağışlamıştır. Kocasından haber alamayan B ile çocuğu maddi manevi sıkıntıya düşmüştür.” denilmiş ve bu paragrafa bağlı olarak da sualler sorulmuştur.

BirGün gazetesi ise bu durumu haberleştirerek “Sınavda 14 yaşında çocuğu evlendirdi” diye servis etmiştir. Kemalist solculuk söylemleri ile Türkiye’den bihaber olan bu gazetenin niyeti malumdur. Haber içerisinde yer alan bu soruyu hazırlayan üniversite hocasını etiketlemek, marjinal söylemlerde bulunarak da toplumu ayrıştırmak. Kendilerince de solculuk ve sol değerlere yaslanmak.

Ülkemizde yer alan solcuların kifayetsizliği her geçen gün artmakta iken yazılanların bizim için gülünecek bir haber olmasından öte faydası yoktur. Sol haberciliğin prim kasmak ve şovenist söylemler oluşturmaktan başka ne gibi bir amacı olabilir ki zaten. Doğru, gerçeği araştırmak ve sunmak meslek ilkelerine bağlı kalmak gibi ifadeleri ağızlarından düşürmeyen bu şarlatan kesimin inandırıcılığı yok denecek kadar azdır. Ancak buna rağmen kendi kitlelerini dinamik tutmak adına sürekli olarak propagandif haberler paylaşmaktadırlar. Açıkçası üzücü bir durum düşmanlık yaparken bile mert olamamaktalar.

BirGün gazetesi aynı zamanda etiketleme ve hedef gösterme adına hazırladığı bu haber metninde kanıt sunmadan Türkiye Gazetesi Yazarı da olan Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci’yi de söylemleri ile de rahatsız edici bulduğunu ifade etmektedir. İddiaya göre hazırladığı sınav sorularının öncesinde paragrafta şu ifadeleri kullanmıştır Ekinci: “Cumhuriyet devrinde eski vakıfların tasfiyesi hakkında neler söylenebilir?” sorusu soruldu. Bu konuyla ilgili ders notlarında şöyle dendi: “Medeni kanunun kabulü ile aslında İslam hukukunda vakıf kurmak yasaklanmıştır. Vakıflar imkânı olan güçlerdir. Tek parti idaresi, bilhassa İsmet İnönü servete çok muhalifti. Vakıflar ciddi manada tasfiye edilmiştir. Bu, tek parti politikasının icabıdır.”

BirGün gazetesinin bu acınası hedef gösterme biçimi solculuğun çukurudur. Solculuğun söylem üretmedeki kabiliyetsizliğini bir kez daha görmekteyiz. Mustafa Ekinci hocanın sorularında ne gibi gariplikler var anlamış da değiliz. Ekinci hoca gayet makul bir şekilde Kemalist zorbalıkların sonuçlarını dile getirmiş. Klasik sol ise Kemalizm’e arka çıkayım derken ne yapacağını şaşırmış. BirGün gazetesinin sol söylemi bizi de bir nebze olsun şaşırtmıştır. Bu defa haber metinlerin her ne kadar tamamının kanıtı olmasa da, metinlere sadık kalmış olmaları çarpıtmadan sunabilmeleri bizi de etkilemiştir.

Birgün Gazetesinde yayınlanan haberi tam metni:

Sınavda 14 Yaşında Çocuğu Evlendirdi

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Türk Hukuk Tarihi dersi final sınavında 20 yaşında genç bir erkekle 14 yaşındaki kız çocuğu evlendirildi.

Aynı zamanda Türkiye Gazetesi Yazarı da olan Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci’nin hazırladığı sınav sorularının öncesinde paragrafta şu ifadeler kullanıldı: “20 yaşında bir genç olan A, mehir vermemeyi şart koşarak 14 yaşındaki B ile evlenmiştir. B nikah esnasında evlendikleri şehirden başka bir yerde oturmamayı şart koşmuştur. A, bir müddet sonra geçim sıkıntısı sebebiyle geride hanımı ve yeni doğmuş çocuğunu bırakarak İstanbul’a çalışmaya gitmiştir.”

Sınavda ayrıca “Cumhuriyet devrinde eski vakıfların tasfiyesi hakkında neler söylenebilir?” sorusu soruldu. Bu konuyla ilgili ders notlarında şöyle dendi: “Medeni kanunun kabulü ile aslında İslam hukukunda vakıf kurmak yasaklanmıştır. Vakıflar imkânı olan güçlerdir. Tek parti idaresi, bilhassa İsmet İnönü servete çok muhalifti. Vakıflar ciddi manada tasfiye edilmiştir. Bu, tek parti politikasının icabıdır.”

Ders notlarına göre Ekinci ayrıca Ayasofya konusuna da değindi. Ekinci bu konuda şunları söyledi: “1927 yılında çıkarılan bir tamim ile aralarında 500 metre olan camilerden büyük olanı yıkılıp yerine küçük olanı yıkıldı, arsası satıldı. Sadece İstanbul’da yüzlerce cami, cami olmaktan çıkarıldı. Halbuki camilerin kıyamete kadar cami olarak kullanılması lazımdır, en tipiği Ayasofya Cami’dir. Ayasosya Cami, Fatih’in mülküdür ve mülk olarak vakfedilmiştir. 1935 senesinde cami olmaktan çıkarılmış ve onun vakıflarına el konulmuştur. Bunlar İslam hukukuna aykırı olduğu gibi mevcut hukuka, anayasaya da insan haklarına da aykırıdır.”

Cumhuriyet’e sivil darbe demişti

Ekinci, 23 Nisan’da yazdığı yazıda Atatürk’ün “şahıs diktatörlüğü kurduğunu”, “İngilizler tarafından önünün açıldığını” ve “Padişah’ın ipini çekerek sivil darbeyle rejimi değiştirdiğini” iddia etmişti.

Ekinci 2014 yılında çocuk yaştaki evliliklerle ilgili de şu açıklamayı yapmıştı: “Küçük yaşta evlendiği söylenen kızların çocuk olmadığını düşünüyorum. Zira Anadoluda yeni doğanlar nüfusa hemen yazdırılmaz.”