BirGün Değil HerGün Ahlaksızlar
BirGün, Aydınlık ve Sol gazeteleri Mısır'daki darbeyi sevinçle karşıladı.
Haksöz-Haber
Türk Solu denilen İslam ve Müslüman halka düşmanlık ideolojisinin tabiatında ne ahlakın ne de hukukun bir karşılığı var. İşte tam da bu bağlamda ÖDP ve BirGün Gazetesi bu ahlak ve hukuk dışılığın en çirkin örneklerinden biri olarak siyaset sahnesinde varlık göstermeye çalışıyor.
28 Şubat sürecinde halkoyuyla seçilmiş Hükümete karşı “Ne Şeriat, Ne Darbe!” gibi daha mahcup sloganlarla Kemalist cuntanın kucağında oturmanın felsefesini yapmaya çalışanlar şimdilerde ar-namus perdesini hepten yırtmışlar. Ergenekon ve Balyoz askeri cuntalarının deşifre edilip tutuklanarak mahkeme edilmeleri, 27 Nisan muhtırası ve Cumhuriyet Mitingleriyle Hükümeti düşürme tezgahlarının geri tepmiş olması gibi gelişmeler Türk Solu-Sosyalistlerini memnun etmek bir tarafa hep kaygılandırdı. Kürt sorununun çözümü noktasında kat edilen mesafe de ciddi bir sıkıntı oluşturdu bu cephede.
Suriye’deki Baas-Esed cuntası eliyle işlenen katliam ve yıkımları savunma noktasında sol-sosyalist hareket ve çevreler ama özellikle ÖDP-BirGün siyaseti elinden geleni ardına koymadı. Şebbiha ve Muhaberatın sistematik cinayetlerine övgü düzmeyi, Müslüman halkın zulme karşı direnişini kirletmeyi meslek edindiler. TÜSİAD sermayesi ve Ergenekoncu çetelerle inşa etmeye giriştikleri Taksim Komünü gibi ahmakça proje ve propagandalarla insanların zihinlerini iğfale kalkıştılar. Utanmadılar hiç, yüzleri kızarmak bilmedi.
Son olarak Mısır’daki askeri darbeyi alkışlamayı, Mısır’daki askeri cuntacılarını yıkayıp yağlamayı iş edindiler kendilerine. “Siz Darbe Yapmayı İyi Bilirsiniz” manşetiyle özelde BirGün ama genelde Türk solu denilen bütün sosyalist çevrelerin ne kadar kirli ve çirkin, ne kadar ahlaksız ve hukuksuz olduğu gözler önüne serilmiştir.
Tıpkı kendilerinin Türkiye’de yaptığı gibi seçimle olmayınca askeri darbeye davetiye çıkaracak tertiplere girişen Mısır’daki sol-liberal ve ulusalcı ittifakın darbeyle sonuçlanan zaferle şenlenip gurur duyuyorlar. “Darbeler de gerici iktidarlar da halkın iktidarını çaldılar” masalıyla güya darbeye de karşı çıkıyormuş pozları satıyorlar. BirGün, Mursi’nin ülkeyi iflasa sürüklediğini, halkın büyüyen tepkisini bastırmak ve ülke siyasetini yeniden şekillendirmek için ordunun devreye girdiğini savunuyor.
Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak Mursi ile yönetimine el koyduğu ülkeyi 30 yıl ülkeyi demir yumruk ve yolsuzlukla yönetmiş Mübarek’i aynı kefeye koymakla zaten hangi kulvarda olduğu ilan ediliyor. ABD ve İsrail’in işbirlikçisi Mübarek ve darbesi orduyla ABD ve İsrail’e rağmen iktidar olmuş Müslüman Kardeşler’i aynı kategoride düşman olarak niteleyen mantığın sefaleti gizlenebilir gibi değil.
Müslüman Kardeşler ve Selefi partilerin üst üste girdiği dört seçimde % 70’e yaklaşan oy oranına rağmen güya bir analiz gibi sunulan “Mursi sokağı anlayamadı” manşetleri rezilce bir komikliği işaretliyor. (Bu arada oy oranı % 0.2 yani on binde iki civarında seyreden bir partinin (ÖDP) yayın organından bahsediyoruz. Üstelik bunca yıldır binde bir olsun oy oranını yükseltmeyi becerememişler.)
Türkiye’de bir darbe yoluyla Erdoğan ve AK Parti hükümetini devirmeyi bir türlü becerememiş Kemalist askeri cuntalar ve bu askeri cuntalara “ilerici-aydınlanmış” unsurlar diye bel bağlayan sol-sosyalist hareketler mısır’daki darbeden ümit devşirmeye çalışıyorlar. Sol-sosyalist hareketlerin Ne Türkiye’de ne de Mısır’da toplumsal bir meşruiyeti ve dayanağı var. Askeri darbe ve bürokratik oligarşinin kucağında enternasyonal marşlar söyleyip komünal toplum hayalleri kurmaları bu yüzden.
Emperyalist ABD ve AB darbeyi kınayamıyormuş, katil Esed cuntası ve Suud hanedanı darbeyi alkışlıyormuş. ABD ve AB’ye, Esed ve Suud’a kadar gitmeye hiç gerek yok. BirGün, Aydınlık, Sol, Cumhuriyet, Evrensel, Yurt gibi sol-sosyalist gazetelerin de ÖDP, TKP, İP, CHP, EMEP gibi partilerin de İslam ve Müslüman düşmanlığında onlardan hiç de geri kalır bir halleri yok.
Balyoz’un Mısır halkının ve İslami hareketlerin tepesine inmiş olmasına çok sevinirler, Türkiye halkının ve İslami hareketlerin başına inmemiş olmasına ziyadesiyle üzülürler sadece. Türk solu-sosyalistleri sadece halk otobüslerini, ambulansları moltoflarla yakmayı; iş yerlerini ve parti binalarını molotoflarla kundaklamayı; homoseksüel örgütleriyle el ele verip bütün bir ifsad etmeyi biliyor zannedilmesin. Onlar aynı zamanda İslam ve Müslüman halkları tanklarla ezen askeri cuntaları alkışlamayı ve meşrulaştırmayı da çok iyi biliyorlar. Çünkü onlar sadece burada değil İslam coğrafyasının her yerinde ve her gün ahlaksızlığı temsil ediyorlar.
HABERE YORUM KAT