Bir yerde olmak için her yerde olmak lazımdır!

Bu gerçek, kişisel planda olduğu gibi devletler planında da kendini gösterir.

Mesela dünya liderliğine oynayan bir ülkeyseniz sınırlarınızı kapatıp kendiniz çalıp kendiniz oynarsanız liderlik ya da etkinlik anlamında hiçbir şansınız olmaz.

Ekonomik güç mü siyasi gücü belirler, siyasi güç mü ekonomik gücü belirler gibi tartışmalar boştur.

Dünyada etkin bir varlık ifade edebilmek için her alanda büyüklükte öne çıkmak zorundasınız.

Sadece bir yerde değil, aynı zamanda dünyanın her yerinde olmak durumundasınız.

Mesela ABD...

Şimdi size ABD ile ilgili bazı rakamlar vereceğim ki konu daha iyi anlaşılsın:

ABD'de en büyük harcama kalemi nedir?

Askeri güvenlik harcamaları.

ABD'de bu kalem dokunulmazdır.

ABD neredeyse bütün dünya ülkelerinin askeri güvenlik için harcadığı toplam paradan daha fazla parayı güvenlik için harcar.

Askeri güvenlik harcamalarında ikinci sıradaki ülke Çin'dir, ki ABD'nin bu kalemdeki harcamaları Çin'in tam altı katıdır.

ABD'nin dünyanın çeşitli ülkelerinde 560 civarında askeri üs ve tesisi var.

Amerikan istihbarat teşkilatının rakamları o kadar büyük ki, New York Times'da yayınlanan bir yazıya göre, birinci derece gizli belgelere ulaşabilen kişi sayısı Washington'un nüfusundan daha fazla.

Yüz binlerce kişi, yüz binlerce çalışan, yüz binlerce ajan.

Bu rakamlar iktidarda demokratlar ya da cumhuriyetçilerin olması ile değişmiyor.

Bu yıl Afganistan savaşına harcanacak para, mevcut enflasyona uyarlanmış rakamlarla, bağımsızlık savaşı, 1812 savaşı, Meksika-ABD savaşı, iç savaş ve İspanya-ABD savaşı için yapılan harcamaların toplamından daha fazla para ayrılacak!

Başkanın demokrat ya da cumhuriyetçi, Bush ya da Obama olması bu rakamları değiştirmiyor.

Bu yıl ABD Başkanı Obama askeri harcamalar için Bush dönemindeki rakamın yüzde altı daha fazla olmasını istemiş.

ABD'nin Afganistan'da görev yapan bir askeri için harcadığı bir yıllık para ile yaklaşık orta karar 20 okul yaptırılabiliyor!

Dolayısıyla, ABD dünya liderliğini ve bütün dünya üzerindeki etkinliğini sürdürmek için güç kullanma yolunu seçmiş ve bunun için de inanılmaz paralar harcıyor.

Ama büyük olmak için bu yetmiyor.

Her alanda büyük olmak lazım.

Üretim, tüketim, ihracat, ithalat...

Her türlü eğlence sektörü mesela.

Mesela sinema alanında.

Hollywood'da üretilen filmler dünyanın her yerine pazarlanır ve bu filmlerin gelirlerinin yüzde sekseni ABD dışı ülkelerden elde edilir.

ABD aynı zamanda dünyanın en fazla üreten fakat yine en fazla tüketen ülkesidir.

Kapitalizmin kıblesi ABD'dir.

Bir yerde büyük olarak var olabilmek için her yerde, her şekilde var olmak gerektiğine ABD'nin durumu çok net bir örnektir.

BUGÜN