Bir Tebliğ Çalışması: ‘‘Hakikatin İzinde Din, Bilim ve Ateizm ‘’
Elif Nuran Özgün, yakın zamanda Ekin Yayınları’ndan çıkan Hamza Andreas Tzortzis’in ‘‘Hakikatin İzinde: Din, Bilim ve Ateizm’’ kitabını değerlendiriyor.
Bi Dünya Haber/ Elif Nuran Özgün
Kitap tavsiyeleri köşemizin ikinci konuğu, Hamza Tzortzis’in yakın zamanda dilimize kazandırılmış “Hakikatin İzinde: Din, Bilim ve Ateizm” kitabı. Kitap, baskısını Ekin Yayınları’ndan ve Bilal Tonyalı çevirisi ile yaptı. Kitabın yazılış amacı, özellikle İngilizce konuşan insanlara dinimiz İslam hakkında tatmin edici argümanlar sunmak ve Allah’ın varlığını reddeden akademik ve popüler argümanlara cevaplar üretmek. Kitabın içeriğini detaylıca tanıtmadan önce Hamza Tzortzis’in kim olduğundan bahsetmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Ortodoks Hıristiyanlık’tan İslam’a Uzanan Bir Ömür
Hamza Tzortzis, 1980 yılında Yunan bir ailenin çocuğu olarak İngiltere’de doğdu. Kendisi İngiltere’nin banliyölerinde ve gittiği okullarda çok kültürlü bir yaşam ile tanışmış. İslam ile ilk teması ise lise yıllarının başlarında Bangladeşli Müslüman bir arkadaş edinmesiyle başlamış. Onun erdemli davranışlarından etkilenen ve Müslümanların hayat tarzını gözlemleme şansı bulan Tzortzis, üniversite yıllarında da bu alakasını sürdürmüş. İlk önce ateizm tarzı düşüncelere yönelse de üniversitede psikoloji okurken arkadaşları vasıtasıyla İslam’ı tanımış ve 2002 yılında ise hidayete ermiş.
“Wake Up People! Wallahi Wake Up!”
Hamza Tzortzis, üniversiteden sonra hem felsefe yüksek lisansı yapmış hem de çeşitli eğitimler alıp dünyanın dört bir yanında yardım ve davet çalışmaları yürütmeye başlamış. Ülkemizi de birkaç kez ziyaret eden Tzortzis’in konuşmalarının bazıları internetten izlenebilir durumda.
Tzortzis’in insanlar tarafından tanınmaya başlaması, çeşitli üniversitelerden önemli profesörlerle yaptığı ateizm münazaraları sayesinde oldu. Bunun yanında İngiltere’de 2015 yılında Moazzam Begg’in özgürlüğü için yaptığı “Wake Up People! / Uyanın Artık!” başlıklı kısa konuşması da dünya çapında yankı uyandırmıştır.
“Ne Oldum” Dememeli “Ne Olacağım” Demeli
Kitaba gelecek olursak, kitabın tamamını anlatan cümle “Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli” aslında. Çünkü elimizde tuttuğumuz 430 sayfalık bu kapsamlı çalışma yalnızca 17 yıl önce İslam’a kavuşmuş bir mühtedinin kaleminden çıkma. Bu özelliğiyle “Hakikatin İzinde”, her şeyden önce tüm okurlara hiçbir şey için geç olmadığını söylüyor.
Kitabın ilk bölümü Hamza Tzortzis’in hikayesi ve teşekkürleri ile başlıyor. Tzortzis, ailesinin zorluk içinde bir hayat yaşadığından, buna rağmen özellikle babasının çok farklı görüşlerden kitaplar okuyan ve sorgulamayı seven biri olduğundan bahsediyor. Bu sayede kendisi de küçük yaşta varlığını ve amacını sorgulamaya başlıyor.
“İslam hakkında ilk defa bir şeyler öğrendiğimde iki şeyden çokça müteessir oldum. Birincisi Müslüman arkadaşlarımdan gelen kesinlik, eminlik duygusuydu. İkincisi de onların içtimai ve manevi tatbikleriydi.”
Kitabın ilk bölümleri ateizm ile ilgili. Düşmanı yenmek için onu iyi tanımak gerektiği gibi bir görüşe karşıt argüman üretmek için de çok efor gereklidir. Öncelikle karşı çıkacağımız argümanı iyiden iyiye öğrenmemiz lazım. Bu yüzden Hamza Tzortzis ateizmin tarihsel gelişimini bize aktarıyor. Bunun yanında günümüzde ateizmin nasıl bir formda sunulduğunu, ateistlerin kendi içlerindeki fraksiyonlarını da anlatıyor. Tüm bunları yaparken ateizmi tam da kendi iddiasından, akıl üzerinden sorguluyor.
Dünyada ateizmin Hristiyanlık, İslam ve Hinduizm’den sonra en çok müntesibi bulunan grup olduğunu söyleyen Tzortzis, daha ellili sayfalardayken kitabın yazılmasının önemini de bize hissettiriyor.
Akılcılık Gibi Görünen Akıldışılık
Kitapta, ateizmin sürekli akılcılığı öne çıkarmasına rağmen esasında akla çok da yatkın olmadığı anlatılıyor. Ateizmin her şeyi fiziki süreçlere indirgediğinden bahsedilerek başlanılan bölüm, akademik metinlerle desteklenerek devam ediyor. Batı’da ve Türkiye’de de tesirli olan Lawrence Krauss, Richard Dawkins gibi bazı ateistlerin iddiaları çözümlenerek fikirlerindeki tutarsızlıklar ortaya konuyor. Akli kanıtların yanında kitabın pek çok noktasında Kuran’dan deliller ve Peygamberimiz (sav)’in hadislerinden örnekler de önümüze çıkıyor.
Kitabın çevirmeni Bilal Tonyalı, sosyal medyadan paylaştığı değerlendirmesinde kitabın en önemli bölümlerinden birinin bilinç argümanından bahsedilen yedinci bölüm olduğunu söylüyor.
“Bu bölümde özellikle son zamanlarda yapay-zeka, transhümanizm, bilincin insan dışı varlıklara aktarımı gibi tartışmaların sürdüğü süreçte bu bilimsel çalışmalardan ilhamla ateizmin ‘malzeme’ kazandığını öne sürenlerin iddialarını çürütecek şekilde ciddi bir çözümlemede bulunuyor. Kendisi de akademik olarak zihin felsefesi üzerine çalıştığı için Dan Dennett gibi bu konunun ‘önde gelen’ isimlerinin teorilerini titizlikle inceliyor. ‘Bilincin zor problemi’ üzerinden bu sahadaki bilimsel gelişmelerin kapsamının ve çapının göründüğü kadar büyük bir ‘ontolojik tehlikeye’ yol açamayacağını ifade ediyor.”
Kitabın geri kalan bölümlerinde ise yine din-bilim-felsefe ilişkisi konu ediliyor. Bu kavramları yeterince tanıyamamaktan kaynaklanan yanılgıların giderilmesi için çeşitli argümanlar sunuluyor.
Bu doyurucu çalışmanın ülkemizde de gerektiği ve hak ettiği ilgiyi bulmasını umuyoruz. Ekin Yayınları ve Bilal Tonyalı’ya, kitabı Türk okurlarına ulaştırdıkları için Bi’ Dünya Haber ekibi olarak kendilerine teşekkürü bir borç biliyoruz. Haydi öyleyse okumaya…
HABERE YORUM KAT