İstanbul'un uzun ve tartışmalı seçim sürecinden sonra büyükşehir belediye başkanlığını kazanan Ekrem İmamoğlu bu sefer de işten çıkarmalarla gündemdeki yerini koruyor. Seçim öncesinde hem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem de Ekrem İmamoğlu tarafından dile getirilen "işten çıkarma olmayacak" vaatlerine rağmen 1310 işçi işinden edildi. İşçilerin İBB önündeki mücadelesi devam ederken Haksözhaber olarak işçi eylem komitesi başkanı Umut Aydoğan ile yaşanan gelişmeler üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

Haksözhaber: Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Umut Aydoğan: İsmim Umut Aydoğan. İSPARK Çağlayan-Vatan Caddesi lokasyonunda belediye personeli olarak çalışıyordum. Şuan ise bütün arkadaşların temsilcisi olarak eylem komite başkanıyım.

- Eylem komitesi ne zaman oluşturuldu?

- Komite ilk toplandığımız gün itibariyle oluşturuldu. Her birimin (iştirak şirketinin) bir grup başkanı var. Eylem komite başkanlığını da ben üstlendim.

- Hangi birimde ne kadar işçi çıkartıldığını söyleyebilir misiniz?

- Toplamda net sayı 1310 işçi. İSPARK'ta 246, İstanbul Güvenlik'te 320 küsur, BELTUR'da 50'ye yakın işçi ve bu şekilde 8 iştirak şirketinde toplam 1310 işçi sebepsiz yere işten çıkartıldı.

- İşten çıkartılan işçilerin özlük hakları ile ilgili bir bilginiz var mı?

- İhbar tazminatı, 15 günlük tazminat maaşla birlikte verildi onun dışında herhangi bir hak talep edilmiyor zaten.

- Neden edilmiyor?

- "27 Şubat itibariyle işe giren işçileri işten çıkardık"  şeklinde Ekrem Bey'in de sık sık vurguladığı üzere çıkartılan işçilerin hepsi son altı ay içerisinde işe alınanlar. Ancak Medya AŞ'den de 6 yıllık 8 yıllık işçilerin çıkartıldığını duyduk. Onlar tazminatları aldılar. Parti üyeliği suçlaması ile çıkartılan bu isimlerin dışındaki işçiler yani bizler hiçbir şekilde partizanlık veya bankamatik, ATM işçisi olmamamıza rağmen hepsi normal ekmeğinde insanlar olarak nedensiz bir yere işten çıkartıldık.

- İşten çıkartılanların iki seçim arasından işe alınanlar olduğu yönündeki iddialar hakkında ne söylemek istersiniz?

- Seçim tarihlerini biz belirlemiyoruz. Devlet belirliyor. Biz ekmek davasında, iş davasında olan insanlarız. İSPARK için konuşmak gerekirse, bu gruptaki işçiler 1 Nisan'dan önce işe başladılar. Ancak bu 1 Nisan bizim işe başlama tarihimiz. Bizim yazılı sınavımız oldu, sözlü mülakatımız oldu, güvenlik soruşturması oldu. İstanbul Güvenlik'te yazılı, sözlü sınav, güvenlik soruşturması ve üstüne bir de fiziksel mülakat gerçekleştirildi. Yani Nisan'dan önce nerden baksanız 2-3 aylık bir süreç var. Yani bizim seçimden önce işe gireceğimiz netleşmişti. Biz mülakatları geçip, prosedürleri tamamladıktan sonra işe başladık. Bu da iki seçim arasına denk geldiği için bizce bu durum bahane gösterilerek işimize son verildi. Ondan önce de farklı şeyler bahane edilmişti. İlk önce istihdam fazlası dendi. Eğer ki öyleyse biz çalışırken ihtiyaç vardı. Şuan İSPARK'ın bütün lokasyonları boş ve deynekçiler doldurdu her yeri. BELTUR'daki arkadaşlar tanzim satış noktalarında taşeron ile çalışan arkadaşlardı. Tanzim satış bittikten sonra BELTUR için çalışmaya başladılar.

- İşçilerin eylemi nasıl organize edildi? Nasıl sürdürülüyor?

- 27 Ağustos itibariyle işten çıkarmalar başladı. Çıkarılan arkadaşlar kendi aralarında bir grup kurdular. İlk başta BELTUR ve İstanbul Güvenlik olmak üzere arkadaşlarımız kendi aralarında organize oldular. Daha sonra 28 Ağustos tarihinde İSPARK'a iş feshi gerçekleştirildi. Tanıdığımız kim varsa bütün arkadaşlarımızı bilgilendirdik. Gelenlerden haberdar olmayan arkadaşları davet etmelerini istedik.  İlk önce parkın (Saraçhane) orada toplandık. Basını davet ettik. Kamuoyuna duyurulduktan sonra sağolsun eski milletvekili Metin Külünk de o gün bize yardımcı oldu. Haberler sayesinde diğer mağdur arkadaşlar da katılım göstermeye başladılar. Bugün yaklaşık 400-500 kişi dönüşümlü olarak gece-gündüz şeklinde eylemimizi sürdürüyoruz.

- Kamuoyunun tepkisini, yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?

- Bize destek veren herkese teşekkür ediyoruz. Bazı basın yayın organlarının da buraya gelip burada yaşananları görmelerini ve bizlerle konuşmalarını isterdik. Basını takip ediyoruz ve bizimle hiçbir zaman irtibata geçmeyen bazı yayın organlarının tamamen kulaktan dolma bilgilerle haberler, yorumlar yaptıklarını görüyoruz.

- Bazı internet siteleri¹ sizi "AKP'li eylemciler" olarak niteliyor...

- Burada CHP'li arkadaşlar da var. MHP'li ve Ak Partili arkadaşlarımız gibi. Burada DİSK'e mensup olan işçi arkadaşlar var. Bir insanın hem Ak Partili hem DİSK'li olma ihtimali nedir sizce? Bu gibi haberler hep kulaktan dolma bilgilerle yapılan haberler.

- Sendikalar nasıl tavır aldı? Onlardan destek alıyor musunuz?

- İlk günden itibaren Hak-İş ve Hizmet-İş dışında hiçbir sendikayı burada göremedik. Zaten toplamda üç sendika var biz sadece bu iki sendikanın desteğini gördük. DİSK'ten kimseyi burada göremedik. Destek veren sendikalara teşekkür ediyorum. Katılım göstermeyen sendikalar içinse yanlış bir şey söylemek istemiyorum ama buyursunlar gelsinler burada kendi üyeleri olan arkadaşlar da var.

- Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun vaatleri için ne söylemek istersiniz? Ortada büyük bir tutarsızlık olduğunu düşünenler var...

- Kemal Kılıçdaroğlu, kendilerine ait olmayan belediyeleri kazandıkları takdirde kesinlikle işten çıkarım olmayacağını söylemişti. Namus sözü vermiş eğer ki çıkarılan birisi olursa da gelsin beni bulsun demişti. Bizde burdan sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na sesleniyoruz: Zamanında size ait olmayan ve şuan kazandığınız bir belediyede işten çıkarıldık. Sadece işimizi geri istiyoruz. Başka hiçbir isteğimiz yok. Bizim burda asla kendimizi acındırmak veya para dilenmek gibi bir amacımız yok.

- Yaklaşık iki hafta önce işten çıkartılan bazı işçiler Ekrem İmamoğlu ile görüştü. Görüşmeyi gerçekleştirenler sizin irtibatlı olduğunuz işçiler miydi? Bir de görüşmeyi verimli buluyor musunuz?

- Üç kişi görüştü iki tane arkadaşımızı biz seçtik. Diğer arkadaş kendisi ön plana çıkarak orada yer aldı. Daha sonra da onu burada hiç göremedik. O noktada bir soru işareti olduğunu belirtmek isterim. Görüşmeyi ise kesinlikle verimli bulmuyoruz. Görüşme sonrasında bir video yayımlandı. Önemli kısımlar kesintiye uğratılmış... Arkadaşlarımız dertlerini zaten anlatamamışlar, anlattıkları kısımlarda doğru düzgün paylaşılmadı ne yazık ki kamuoyu ile. Biz sadece bir sms ile hiçbir gerekçe gösterilmeksizin işten çıkartıldık. İlk günden beri ne argo ne küfür hiçbir şekilde Ekrem Beyin şahsına dönük bir şeyimiz olmadı. Çünkü halkın seçerek getirdiği bir insanı biz her zaman başkan olarak biliriz. Ama yanlış olduğunu düşündüğümüz bir şey varsa da biz bunu dile getiririz. Biz yoğun tempoyla çalışan işçileriz. Bizim için bankamatikçi, ATM'ci denildi. Burdan tekrar dile getiriyorum, Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığında bir komisyon kurulsun ve bizim nasıl çalıştığımız denetlensin. Bir tek arkadaşımız dahi bankamatikçi çıkarsa burdaki bütün arkadaşlar hiçbir hak talep etmeksizin geri çekilecek ve iş feshini isteyecektir zaten.

- Şuan belediyede çalışmakta olan işçilerin haleti ruhiyesi nasıl peki?

- Herkeste bir tedirginlik söz konusu tabi. Söylenti olarak 35-40 bin civarında bir personel çıkartılacağı konuşuluyor. Tabi ki aslı astarı var mıdır bu söylentinin onu bilemem. Ancak tüm bu yaşananlar insanları tedirgin etmeye yetiyor.

1- https://www.birgun.net/haber/ibb-onunde-eylem-yapan-akp-lilerden-imamoglu-na-terorist-gondermesi-267025

Fotoğraf: Fatih Demir