Bir Şehir Efsanesi: “Libya’da Devrim Petrol İçin Oldu!”
Sol-Ulusalcı kesimin ballandıra ballandıra anlattığı “Antiemperyalist Kaddafi” imajının kocaman bir palavradan ibaret olduğunu rakamlarla hatırlatmak gerekiyor. Maalesef tutarlılık gibi bir kaygı gütmekten çok olayları çıkar çerçevesinden okuyan kimi dindar çevreler de bu ulusalcı palavraları bir gerçekmiş gibi tekrarlayabilmektedir. Öyle ki Libya halkının haklı ve fıtrî isyanı Natocu, çapulcu gibi ifadelerle tahfif edilmekte, Kaddafi gibi bir firavun masum olarak gösterilebilmektedir. Öyle ki Carlos Latuff gibi genel tavır itibariyle antiemperyalist bir sanatçı dahi çizdiği Libya karikatüründe Obama’yı elinde ABD bayrağıyla Libya haritası üzerinde resmedilebilmiştir. Peki bir halkın onyıllardır yaşadığı zulüm böylesine rahat biçimde sırt çevrilecek ve alaya alınacak bir durum mudur? Gerçekten Kaddafi bize anlatıldığı gibi Batı karşıtı, Antiemperyalist ve devrimcidir de Kaddafi’ye karşı isyan edenler “emperyalist oyuncağı” mıdır? O zaman bu şehir efsanesini rakamlarla yüzleştirmeye ihtiyaç var:
SETA’nın Libya Raporuna göre; 2003’te Libya’nın kitle imha silahları üretimi programını bıraktığını açıklaması ülke ekonomisi açısından olumlu sonuçlar doğurmuştur. BM’nin 1992’de başlattığı yaptırımları sona erdirmesi ve ABD tek taraflı uyguladığı yaptırımları 2004-2006 yılları arasında aşamalı olarak kaldırdı. Libya’yı uluslararası piyasalara entegre edebilmek için Kaddafi birbiri ardına önemli ekonomik icraatlar yapmıştır. BM yaptırımları nedeniyle sınırlanan petrol ve gaz ihracatının serbest kalması ile özelikle ABD başta olmak üzere Batılı şirketlerin Libya’ya yatırım yapmasını engelleyen koşullar ortadan kalkmış ve böylece Libya’da enerji sektörü başta olmak üzere yapılan doğrudan yabancı yatırımlar oldukça artmıştır. Libya’ya yapılan doğrudan yabancı yatırımlar 2005-2008 yılları arasında 1,7 milyar Euro’dan 9,2 milyar Euro’ya çıkmış, 2007-2008 yılları arasında ise bu oran %55,6 artmıştır. Aynı dönemde dışarı çıkan yatırım miktarı ise 1,3 milyar Euro’dan 7,8 milyar Euro’ya çıkmış, 2007-2008 yılları arasında ise dışarıya çıkan yatırım miktarı %132 artış göstermiştir. Libya’nın petrol ihracatının yaklaşık olarak %85’lik kısmı Avrupa ülkelerine yapılırken, yaptırımların 2004’te kalkmasıyla Libya’nın ABD’ye yaptığı petrol ihracatı da giderek artmıştır. Libya’nın petrol ihraç ettiği ülkeler başlıca İtalya (%28), Fransa (%15), Çin (%11), Almanya (%10), İspanya (%10), Yunanistan (%5), İngiltere (%4) ve ABD (%3) olmuştur. Ülkede yatırım yapan başlıca uluslararası petrol şirketleri Eni (İtalya), Total (Fransa), Repsol YPF (İspanya), StatoilHydro (Norveç), Occidental (ABD), OMV (Avusturya), ConocoPhillips (ABD), Hess (ABD), Marathon (ABD), Shell (Hollanda-ABD), BP (İngiltere) ve ExxonMobil (ABD)’dir. Bu şirketlerin petrol üretimindeki payları yaklaşık olarak %49’dur. Ham petrol, rafine petrol ürünleri ve doğal gaz ise ithal ettiği ürünler arasında yer almıştır. En büyük ihracat ortakları İtalya (%39,1), İspanya (%13,5), Fransa (%6,1), Çin (%5), ABD (%5), Brezilya (%2,4) ve Tunus’tur (%2). Başlıca ticaret ortakları ise AB ülkeleri (%64), Çin (%9), ABD (%4,5), Türkiye (%4,2) ve Tunus’tur (%3,2).
AB ülkeleri içinde Libya ile ilişkilerde İtalya’nın ağırlıklı bir payı olmuştur. Yaptırımların kalkması ile eski bir İtalyan sömürgesi olan Libya ile ilişkileri gelişmeye başlayan İtalya 2008 yılında Dostluk Antlaşması imzalamıştır. Gelişen siyasi ilişkilerin arkasında ise büyük hacimli ekonomik ilişkiler yatmıştır. Libya’nın en yakın ticaret ortağı olan İtalya, aynı zamanda pek çok Libya yatırımına ev sahipliği de yapmıştır. Buna karşılık İtalyan şirketleri Libya’da boru hatları ve 1500 km.den uzun otoyollar gibi altyapı inşası alanında faaliyet göstermişlerdir. BP, 2007 yılında petrol keşfi için dünyadaki en büyük yatırımını, yaklaşık 900 milyon dolar ile Libya’ya yapmıştır. İngiliz firmalarının cezbeden başka bir unsur ise büyük miktarda bağımsız varlığı bulunan Libya Yatırım Kurumu’dur. 2009 yılında Londra’da bir ofis açan kurum, bu dönemden itibaren en az Dubai ve Katar kadar İngiltere’de çeşitli ticari yatırımlarda bulunmuştur.
Tüm bu veriler göstermektedir ki Libya’da olan Devrim Kaddafi’ye karşı yapılmış fıtrî bir direniştir. Batı başta Kaddafi’yi kollamış, rüzgarın devrimcilerden yana estiğini koklayınca da direnişçilerle iyi geçinme yoluna gitmiştir.
YAZIYA YORUM KAT