Bir partinin kuruluş dilekçesini kabul etmemek İçişleri Bakanlığı’nın yetkisinde midir?
İnsan ve Özgürlük Partisi kurucuları 2018 yılından beri İçişleri Bakanlığı’nın gerekçesiz olarak kuruluş dilekçelerini almayarak örgütlenme haklarını ihlal ettiklerinden yakınıyorlar.
Türkiye son dönemde giderek hukuk devleti olmanın temel ilke ve göstergeleriyle çelişen görüntülere sık bir şekilde sahne oluyor. Aynı şekilde devlet adına yetki kullanan siyasilerin ve bürokratların keyfi tutumları ve adeta hesap vermez tavırlarıyla güçler ayrılığı ilkesinin vahim düzeyde ihlal edildiği olayların sayısı da her geçen gün artıyor. Bu minvalde yaşanan hadiselerden biri de İnsan ve Özgürlük Partisi adıyla varlığını resmen kabul ettirmeye çalışan oluşumun 2018 yılından beri kuruluş dilekçesinin İçişleri Bakanlığı tarafından kabul edilmemesi şeklinde yaşanmakta.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile ittifak içinde olan ve kendini “Müslüman ve Kürt tarafı da olan demokrat bir parti” olarak tanıtan İnsan ve Özgürlük Partisi yetkilileri başvuru dilekçelerinin İçişleri Bakanlığı bürokratları tarafından hukuk dışı gerekçelerle ısrarlı bir şekilde reddedildiğini söylemekteler. Daha önceki başvuruları da kabul edilmeyen ve son olarak posta yolu ile ve noter aracılığı ile başvuru yapan partiye İçişleri Bakanlığı’ndan gelen ret yazısı üzerine 13 Ocak günü Ankara’da, İçişleri Bakanlığı’na bir kez daha başvuru yapılmış.
Yapılan açıklamada İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir ve beraberindeki heyetin, saatlerce bakanlıkta bekletilmelerine rağmen başvuru dilekçelerinin yine teslim alınmadığı iddia edilmekte.
Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir, daha önce de defalarca yaptıkları başvuruların kabul edilmediğini, bakanlık ile noter aracılığıyla yaptıkları görüşmeden sonra gelen davet üzerine yeniden dilekçelerini vermek için bakanlığa gittiklerini fakat bu sefer de kendilerine “eleman yok almıyoruz, dosyayı bırakıp gidin ama sayı numara vermeyeceğiz” denildiğini ifade etti.
Bozdemir bakanlıkta iken dilekçelerinin alınması için ısrarlı davranmaları üzerine gözaltına alınmaları için Terörle Mücadele Şubesi’nden bir ekibin çağrıldığını da söyleyerek, “Gelen polisler bile şaşırdı. Hangi gerekçe ile gözaltı yapacaklarını bilmiyorlardı. Anayasa çiğnenerek bir yere varılamaz” diye konuştu. Avukatlarının Pazartesi günü yeniden Bakanlığa gideceklerini söyleyen Bozdemir, başvurularına cevap alana kadar Ankara’dan ayrılmayacaklarını da belirtti.
İnsan ve Özgürlük Partisi adlı oluşumun bir hayrı temsil edip etmeyeceği, toplumun hangi ihtiyacına tekabül edeceği tartışılabilir elbette. Daha ötesi mevcut ideolojik sentezci yapısıyla bilhassa Kürt illerinde yaşanan kimlik bulanıklığını azaltmaya değil, artırmaya katkı sağlayacağı eleştirisi de yapılabilir. Mamafih hukuk devleti olma iddiasındaki bir ülkede herhangi bir grubun siyasal parti kuruluş başvurusunun Bakanlık bürokratlarının keyfine bırakılmasının ya da bir yerlerden gelen talimatla engellenmesinin açık bir hukuksuzluk teşkil ettiği görmezden gelinemez.
HABERE YORUM KAT