HAKSÖZ HABER

Haksöz Haber’de neredeyse her gün mültecileri hedef almak için dezenformasyon üreten en az bir haber inceleniyor. Kimi günler bu sayı birden fazla olabiliyor.

Türkiye’de Kemalist çevrelerin başını çektiği mülteci düşmanlığı özünde önyargıdan besleniyor. Önyargılar tarafından zeka köreltilince ortaya anlayış kıtlığı çıkıyor. Anlayış kıtlığını gösteren “güzide” bir haber Sözcü'de yayımlandı.

Sözcü gazetesinden Ahmet Kaya’nın “Her 10 Suriyeli mülteci 6 Türk’ü işsiz bıraktı” başlıklı haberi Uluslararası Göç Politikaları Araştırma Merkezi’nin verilerine dayanıyor. Ancak UGPM’nin hazırladığı raporlar seçmeci bir mantıkla elimine edilerek okuyucuya aktarılıyor.

Suriyelilerin enflasyona sebep olduğu, işsizliği artırdığı ve devlet hizmetlerinden daha fazla yararlandığı iddialarını desteklemek için raporun bazı verileri öne çıkartılırken kimi veriler ise göz ardı ediliyor.

İşin özünde tek bir rapora dayandırılarak kolaycı mantıkla ulaşılamayacak bir sonuç sanki kesin bir durum varmış gibi okuyucuya “Her 10 Suriyeli mülteci 6 Türk’ü işsiz bıraktı” başlığıyla veriliyor. Burada insani hassasiyetlerden tam olarak nasibini almamış acımasız bir bakış açısı var!

Haberin dayandırıldığı rapor dahi basitçe mültecilerin olumsuzluklarına odaklanmamışken cımbızlayarak oluşturulmaya çalışılan algı, yayımlanan başka raporlar da göz önüne alındığında baştan aşağı dezenformasyon olma özelliğine sahip. Suriyelilerin ekonomiye katkısı bizzat devletin üst kademeleri tarafından dile getirildi. O halde ısrarla “Suriyeliler ekmeğimizi çalıyor!” algısı oluşturmanın iyi bir niyete dayanmadığı da anlaşılacaktır!

Sözcü’nün haberi zikredilen rapordan hiç alıntı yapmayarak aslında söylemine dayanak yaptığı raporu gizlemeye çalışıyor. Zira raporda Sözcü’nün mülteci düşmanı perspektifiyle çelişki oluşturan birçok tespit var. Sözcü’nün raporu bağlamından saptırdığı, rapora yönelik seçmeci yaklaşımından rahatlıkla anlaşılıyor.

Raporda yer alan sosyal medya kullanıcıları tarafından derlenen tespitlerden bazıları:

"Suriyelilerin, ucuz işgücü olarak piyasaya girmeleri, büyük arazi sahiplerinin de iyi kazanç elde etmesine yol açmıştır."

"İşverenlerin bir taraftan kayıt dışı bir şekilde yabancıları işe almayı tercih etmelerine rağmen yabancılar için çalışma izni almamalarının ardındaki temel sebep Kızılay tarafından AB fonu ile verilen sosyal yardımları kaybetmek istememeleridir."

"Bir Suriyeli, Suriye’de çalışma saatlerinin 8:30- 15:00 olduğunu, Türkiye’de ise çok az ücret almasına rağmen neredeyse 12 saat çalışması gerektiğini belirtmiştir."

Bir Afgan mülteci anlatıyor: "8’de başlıyorum ve akşam 7’ye kadar çalışıyorum. 3 Afgan çalışıyoruz. Türkler bu koşullarda çalışmayı kabul etmediler. Bir günün bitmesini bile beklemiyorlar, birkaç saat çalıştıktan sonra işin insanlık dışı olduğunu söyleyip gidiyorlar."