Bir maniniz yoksa Ahmet Türk size gelecek
rıştan başka bir haber görmüyorum ortada. Önce kötü haberler. Karayılan’ın “ Hükümet önderliğimizle görüştü” gollük pasını Bahçeli gole çevirdikten sonra, örgütün siyasi kanadı KCK da dün “Bu diyalog hükümetin önderlikle görüşmesiyle gelişti” diye topu bir artık tamamen eminim ki bir selfhater olan Kılıçdaroğlu’nun önüne yuvarladı. Murat Yetkin ve Fikret Bila’nın sormadığı onunda cevaplamadığı programda Dersimli Kılıçdaroğlu yine Sabiha Gökçen’in ikinci pilotu koltuğundan konuşmayı sürdürdü.
Neyse ki Gürsel Tekin biraz da Van havasına kapılarak Melih’e “Barış için kim kiminle görüşürse görüşsün, burada kimsenin umurunda değil” diyerek 13 Eylül sonrasında kurulacak yeni CHP için umut verdi. Şimdilik bununla yetiniyoruz
Ve gelelim iyi haberlere.
En iyi haber Akşam gazetesinin iyi bir gazetecilik refleksiyle dün manşetine çektiği Başbakan’ın başdanışmanlarından Yalçın Akdoğan’ın Pazar günkü Star’ın Açık Görüş ekinde (Artık hepsi birbirine benzeyen yazılarla “Pis liberaller, sahte demokratlar” diye bağırmaktan başka hiçbir numarası kalmayan Radikal İki’nin koltuğunu yıkmak üzere bu ek) çıkan yazısıydı. Başbakan’ın etrafında böyle akıllı ve basiretli insanlar olduğunu görmek insanın içini ferahlatıyor.
“PKK ile değil ama cezaevindeki Öcalan’la diyalogun normal olduğunu, eylemsizlik kararının arkasında (artık doğru düzgün ajans takip etmeyen) bazı köşecilerin yazdığı gibi Kandil’in değil doğrudan Öcalan’ın olduğunu, Öcalan’ın herkesten daha iyi gelişmeleri okuduğunu” yazdı açıkça Akdoğan.
Esas haber şu: Diyarbakır’da toplanan Demokratik Toplum Kongresi sona erdi. Basına yansıyan açıklamada yeni bir şey yok. Esas haber örgüt komiserlerinin baskılarına rağmen gücünü hem halktan hem de Öcalan’dan alan Ahmet Türk’ün görüşmeler ve görüşmelere katılacak heyeti belirleme de Aysel Tuğluk ile birlikte tek yetkili kılınması. 102 katılımcı arasından aday olan 30 kişiden 5 kişiyi seçecek Ahmet Türk. Bu grup daha sonra adaylardan birinin Ertuğrul Özkök olduğu diyalog grubuna teklifler götürecek. Bu arada Cumhurbaşkanı, Başbakan ve tüm parti liderleri, tüm medya organları ve ilgili herkesle hiçbir ayrım yapılmadan görüşmeler yapılacak.
Görüşme listesinde MHP lideri Devlet Bahçeli de var. Bence bir süre önce Kürt sorununda hata yapıldığını itiraf eden eski komutanlarla da görüşebilirler.
Yani barış için çok yakında Ahmet Türk sizin kapınızı da çalabilir. Aman dikkat barış kapıyı iki kere çalmaz...
Kırmızı Kitap 1997’de nasıl değişmişti?
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin değişme vakti geldi yani. Dört tarafımızdaki düşmanlardan kurtarılacak kırmızı kitap.
Peki bir ara 70 milyondan 50 milyonunu içine alan iç düşmanlarımızın son durumu ne oldu? İrtica artık tehlike değil.
Sabah’tan okuduğuma göre PKK da “varlığını sürdürdüğü” sürece iç tehdit. Eğer ifade böyleyse ilginç.
Tabi bu bana 1997’deki Milli Siyaset Belgesi’ndeki değişikliği hatırlattı. İrticanın birinci öncelikli tehdide yükseltildiği, bölücülüğün tehdit sıralamasında gerilediği, Susurluk bağlamında aşırı milliyetçiliğin de tehditler arasında girdiği kritik değişikliği.
Bu değişiklik sayesinde Öcalan 1998’de ateşkesi ilan etmişti. Bu değişiklik aslında ona verilmiş bir mesajdı. Hatta metinde “Kamusal alana kaymamak koşuluyla, mahalli ve kültürel özelliklerin geliştirilmesine yönelik düzenlemelerden..” bile bahsediliyordu.
98’deki ateşkesi sağlayan en etkili mesajlardan birini ise tarihi bile onun programına göre ayarlanmış, nikâh şahidi olduğu Mehmet Ağar’ın oğlunun 1998’in ağustos ayındaki düğününe İstanbul’da olmasına rağmen başlamasına yarım saat kala “yorgunum” gerekçesiyle katılmayan Demirel vermişti.
Bugün “Öcalan’la görüşülüyor” diye gürültü çıkaranlara karşı belki sessizliğini bozarak memlekete bir hayrı dokunur.
TARAF
YAZIYA YORUM KAT