Bir İyi İnsan: Mehmet Görmez
Üzülerek söylüyorum. Diyanet İşleri Başkanı değerli Mehmet Görmez Hoca galiba gidecek. Belli bir kesim tarafından epeydir zaten kendisi hakkında propaganda faaliyeti vardı. Bu propaganda faaliyetinde bulunanları daha önce yine etkili/yetkili birkaç kişinin gitmesinde de tanımış ve görmüştük. Öyle gözüküyor ki M. Görmez Hoca konusunda da başarılı olacaklar. Gidişat o yöne doğru.
Bu konu gündeme geldiği günden beridir, hassaten Müslüman tebaada büyük bir rahatsızlık uyandırdı. Öyle ki mağduriyetler silsilesi ile beraber başlayan homurdanmalar birden avaza dönüştü dahi diyebiliriz. Sosyal medyada, M. Görmez Hocayı büyük bir kesim desteklerken; böyle bir gelişmeye sebep olan kişi ve kurumlara neden, ne için, niye soruları doğal olarak soruldu.
Bunun üzerinedir ki, Reis-i Cumhur R.T. Erdoğan, körfez ülkeleri ziyareti dönüşü bu konuda açıklama yapmak durumunda kaldı. Çoğunuzun malumu da olan cümlelerini aynen aktarıyorum:
“Sayın başkan görevinin başındadır. Ama tabii kendisinin başka bir görevle devam gibi bir talebi vardı bu değerlendirilir. Ama sayın başkan şu anda görevinin başındadır. Ne istifa ne de görevinden alınma gibi bir durum yoktur.” Hepimizi rahatlatan bir açıklama olduğunun farkındayım. Hem şahsım adına da söyleyeyim. Bu haber kamuoyuna yansıdığı andan itibaren içimde tarifsiz bir sıkıntı oluşmuştu. Öyle, M. Görmez Hocayı çok iyi tanıdığımdan, yakınım olduğundan filan da değildi bu sıkıntı. Bu sıkıntım, "İyi insanlar iyi atlara binip gitti" dizesinin bir kez daha hayat bulacak olmasından dolayıydı.
Reis-i Cumhur'un konuşmasına bir kez daha dönelim. Üzerinde düşünülmesi gereken cümle ise kanaatimce daha çok altı çizilen cümle. Bir daha tekrar edelim. "Ama tabii kendisinin başka bir görevle devam gibi bir talebi vardı bu değerlendirilir." Tam da burada asıl soru şu: Diyanet İşleri Başkanı M. Görmez'in neden, durduk yere, yekten böyle bir talebi olur ki, olsun ki?
Daha önce de bir mecrada ifade etmiştim. Eğer siz devlet erkanı olarak, bu devletin diyanetinin başında olan, M. Görmez Hocanın bazı hususlarda yapmış olduğu eleştiri, uyarı ve ikazlara karşın, "birileri bir şeyler söyleyebilir. Siz onları boş verin... " Türü çıkışlarda bulunursanız, Hocanın konumu tebaada sorgulanır hale gelir. Amiyane tabirle siz takmazsanız eğer halkın kendisi tınlamaz bile. Bundan dolayıdır ki, M. Görmez Hoca galiba gidecek diyorum. Ya da değişimini isteyecek. Ki bunu zaten Reis-i Cumhur'da söylüyor. Doğru olan davranış da bütün yaşananlardan sonra zaten budur. Tabi bundan sonra da hala, özellikle de R.T. Erdoğan'ın kendisi hakkında destekler mahiyetinde bir tutumu olmayacaksa...
İyi insanlar için, kısık ateşte kurbağa muamelesi görüyoruz. Umarım ben yanılıyorumdur. Umarım hiç öyle bir şey vuku bulmaz da mahcup olan ben olurum. Fakat tecrübelerde bunu gösteriyor demekten de kendimi alamıyorum. Ne oluyoruz? sorusunu sormadan edemiyorum!
Bir diğer husus ise yerine gelecek olan yeni başkan adaylarının kim olacaklarına dair haberler. İyi olmaları, kaliteli olmaları vb. değerlendirmeler. Fakat mesele o değil ki. Tekraren, yerine gelecek olanların kimler olduğundan çok, Hocanın yekten, gereksiz yere, niye, neden böyle bir tartışma içine düşürüldüğüdür?!
Ayrıca adı geçen Başkan adayları çok daha iyi ve çok daha kaliteli de olabilir. Gaybı elbette Allah bilir. Fakat adı geçen hocalardan biri var ki, sürekli birinin torunu olarak öne çıkarılıyor. Bu yaklaşım çok iğreti ve de çok ibretlik. Öne çıkarılması gereken özellikler bunlar olmaması lazım. Bu durumda adı geçen başkan adayı da emin ki rahatsızdır. Sonuçta birinin torunu olmak kayda değer ise; Hz. Nuh'un oğlu, Hz. İbrahim'in babası, Hz. Lût'un karısı ve Hz. Peygamber (sav) amcası binlerce yıldır örneklikleri ile önümüzde duruyor.
Not: M. Görmez Hoca'da elbette bir insandır. Hataları olur, olmuştur. Eleştirilmesi gereken tarafları da vardır. Fakat genel itibariyle değerlendirildiğinde şimdiye dek iyilikleri daha çoktur. Gitmesine, görev yerinin değiştirilmesine ya da görevden alınmasına dair bir neden göremiyorum. Derdim budur.
YAZIYA YORUM KAT