Bir ideolojiyi tabulaştırmak!
Bu işi zorlamayın.. Açıklayamazsınız.. Tevil etmeye çalıştıkça daha da batarsınız..
Peki “TÜRK KELİMESİ, BİR IRKIN DEĞİL, HERKESİ KAPSAYAN MİLLETİN ORTAK ADIDIR”. Böyle ise ben kimim?..
Kürtler Kürt olmasın diye, benim Türklüğümden vazgeçmem mi gerekiyor?.
Bu hüküm Anayasaya aykırı değilmiş. Ama gerçeğe aykırı, hukuka aykırı. Hani Anayasanın 90. maddesine göre, NORM HUKUK hükmündeydi ve yasalar uluslararası sözleşmelere aykırı yorumlanamazdı.. Danıştay, uluslararası sözleşmeleri referans alsaydı böyle bir karar veremezdi..
Hepiniz şapka giyeceksiniz kardeşim o zaman.. Yaşasın devletçilik.. Bey, efendi, hacı, hoca, paşa demek yasak..
Yasalara göre “langırt” da yasak. Balyoz’da bir generali “langırt oynuyor” diye fişlemişler. Şimdi bu fişlemenin mantığı daha iyi anlaşılıyor.. 1968’de yürürlüğe giren 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makineleri Hakkındaki Kanun hatırlatıldı ve umuma açık yerlerde langırt oynatılmaması istendi. Polis de söz konusu turnuvayı düzenleyenler hakkında takibat başlattı. Kanuna göre langırt, kumar kapsamında değerlendiriliyor ve bir yıla kadar hapis, 5 bin liraya kadar da ağır para cezası öngörülüyor. Kanuna göre suçun tekrarı halinde ise cezalar bir misli artırılıyor. Ayrıca polis operasyonu ile ele geçirilen alet, makine ve bunların çalıştırılmasına yarayan tesisat ve paraların zapt ve müsadere edilmesi gerekiyor. Kanun bu gibi oyun oynanan yerlerin bir daha açılmamak üzere kapatılacağı hükmünü de içeriyor.
Yasa aynen şöyle: RULET, TİLT, LANGIRT VE BENZERİ OYUN ALET VE MAKİNALARI HAKKINDA KANUN. Kanun Numarası: 1072, Kanun Kabul Tarihi: 13/12/1968, Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 27/12/1968, Yayımlandığı Resmi Gazete Sayı: 13086. Madde 1 - Türk Ceza Kanununun 228. maddesinin kapsamı dışında kalsa bile umuma mahsus veya umuma açık yerlerde her ne ad altında olursa olsun kazanç kasdiyle oynanmasa dahi rulet, tilt, langırt ve benzeri baht ve talihe bağlı veya maharet istiyen, otomatik, yarı otomatik el veya ayakla kullanılan oyun alet veya makinaları ile benzerlerini bulundurmak veya çalıştırmak veya yurda sokmak yahut imal etmek yasaktır. Bu kanunun uygulanmasında spor kulüpleri, gençlik teşekkülleri ve dernekler umuma açık yer sayılır. Ancak 7470 sayılı T. C. Turizm Bankası Kanununun 18. maddesi hükümleri saklıdır. Madde 2- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./325.mad) Bu Kanuna aykırı hareket edenler bir yıldan beş yıla kadar hapis ve yüz günden bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Madde 3- (Mülga madde: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad), Madde 4- (Mülga madde: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad), Madde 5- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 6- Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. (Neyse ki, bu yasa 2008’de değiştirilmiş)
Bu yasayı, bazı devrim yasaları ile kıyaslarsanız bu daha masum bir yasa. Şapka kanunu daha mı mantıklı mesela ve bugün kim şapka giyiyor? Uygulayabilir misiniz bu yasayı? Peki o zaman niye mevzuat içinde hâlâ böyle bir yasa yerini almaya devam ediyor?. Hadi o yasa o gün çıkartıldı, hangi akıl bunu bugüne taşır ve değiştirmeyi yasaklar, bana izah edebilir misiniz?
Hem “Hac yönetmeliği” yayınlayacak ve insanların nasıl hacı olacağını belirleyecek laik devlet, hem de hacı kelimesinin unvan olarak kullanımını yasaklayacak. Hocaları maaşa bağlayacak, ama hoca demeyi yasaklayacaksınız. Ve sonra da bütün bu saçmalıklara iman dayatır gibi, devrim yasalarına bağlılık andı içireceksiniz her sabah çocuklarımıza..
Nasıl bir çağdaşlık bu böyle! Bunun adı aymazlıktır. Ne bilime, bırakın ilmi, akla mugayir şeyler bunlar.. Hani yasalar uluslararası sözleşmelere aykırı yorumlanamazdı?
Solcu, çağdaş, demokrat CHP ne yapıyor bu hususta? Ne diyor?. Hâlâ devrimlerin yılmaz savunuculuğunu yapmaya devam mı?
Bu bize darbe dönemlerinin mirası. Darbecilerin bunları koruma ve kollama inadını hangi mantıkla açıklıyorlar bilmiyorum.. Siyasi bir ideolojiye içeriğini sorgulamadan imana mecbur bırakılmak nasıl bir aklın ürünü olabilir, anlamakta zorluk çekiyorum.. Bunun sırrını darbecilere, bu düzenlemeleri değiştirilemez ve tartışılamaz yapan zihniyete sormak gerek.. Bu bir ideolojiyi tabulaştırmak, putlaştırmak değilse nedir?
Danıştay neye karar verdi? Bu kararı verirken, yüzünü hukuka, bilime, akla mı, yoksa yasalarla korunan tabulara mı döndü?. Belki de yapması gereken, bu düzenlemeyi, AYM’ye göndermekti.. Ama yapmadı. Ama bir gün bu da olacak. CHP, militaristler, Kemalistler, ADD, ÇYDD istemese de.
O and da kalkacak bir gün.. Bunu kendi halkınıza da, dünyaya da açıklayamazsınız.. Böyle bir and, ancak militarist, totaliter rejimlerde olabilir. Türkiye normalleştiğinde bu tür yasalar olmayacak.. Bunun bize kimlerden miras kaldığı belli..
Selam ve dua ile..
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT