1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Bir CHP kongre delegesi aranıyor!
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Bir CHP kongre delegesi aranıyor!

15 Aralık 2010 Çarşamba 00:06A+A-

CHP kongresinde divana verilecek bir önerge için imza atacak bir delege aranıyor.

Önerge taslağı şöyle:

1- Atatürk’ü koruma kanunu DP tarafından çıkartıldı. CHP, DP’nin bu haksız tasarrufuna sahip çıkarak, Atatürk’ü ulusa karşı koruma mantığının ürünü olan bu yasayı ne zaman değiştirecek?

2- CHP, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen devrim yasasının bekçisidir deniyor. Darbe ürünü olan bu değiştirilmezlik şartı, 19. YY sonrası şartlarda oluşan kavram ve kurumlara dayalı bu yasaların hukuk sistemi içinde tutulmasının sorumluluğu CHP’ye yüklenmektedir.. Artık şimdi kimse şapka giymiyor. Şapka kanununun, bey - efendi, hacı, hoca, şeyh, paşa kelimesinin unvan olarak kullanılmasının engellenmesi yönündeki yasaların hukuk sisteminde korunuyor olmasının kime ne faydası olabilir?.

3- Hilafetin mana ve mefhum olarak Cumhuriyet ve TBMM’nin şahs-ı manevisinde mündemiç olduğu ile ilgili yasa da devrim yasaları arasında bulunuyor.. TBMM aynı zamanda Hilafetin koruyucusu rolünü üstleniyor. Bu çerçevede hâlâ imamlar devlet memuru. Devlet bütün dinlere eşit mesafede olacaksa, bu durum nasıl açıklanabilir? Hacı unvan olarak yasak ama, devlet hac yönetmeliği yayınlıyor. Bu ne yaman çelişkidir ve bunun çözümü konusunda CHP’nin bir çözümü var mıdır?

Bu durum anayasal eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu düzenleme sonucu dini vakıflar da laik devletin yönetimine geçmiş gözüküyor. “Cumhuriyet” savcısı, Merkez Bankası gibi bir “Cumhuriyet(…)Partisi” olabilir mi? Dini vergiler de kayıt altına alınmadığından kayıt dışı bir tasarrufa dönüşüyor. CHP bu konuda ne düşünmektedir?

4- CHP, Hilafet fonunun intifaını yöneten bir parti konumuna düşmüştür.. Atatürk’ün vasiyeti ile ilgili tartışmalar sürerken, Hindistan Hilafet Fonu tarafından kurtuluş savaşı için Ankara’ya gönderilen para, İş Bankası’nın kuruluşunda harcanmış.. Daha sonra CHP ve DP’lilerin önde gelenlerinin ortaklığına geçerken, bu fondan Mustafa Kemal’in hesabına aktarılan para İş Bankası’nın tasarrufuna geçmiştir. Bu durum diğer partilerle eşitlik ilkesini ihlal olduğu kadar, Hilafet Fonunun yöneticisi olmak gibi bir misyonun, bir faiz kurumu eliyle, laik kurumların finansman aracı olarak kullanılması sonucunu doğurmuştur. Bu konu Siyasi Partiler Kanunu, anayasanın eşitlik ilkesi, AİHM içtihadları ve uluslararası sözleşmelerle çelişen bir durumdur..

Bu konu partinin mahkemelik olması ve hatta kapatılmasına sebeb olabilir. Bu çerçevede parti yönetiminin bu konuda bir düşüncesi var mıdır?. Kapitalizmin sembolik işaretine, marka logosu olarak benzeyen, en önemli kapitalist kurumların başında gelen bir Finans Kapital kuruluşunun yöneticisi konumundaki bir parti nasıl sol, halkçı, sosyalist olduğunu iddia edebilir?.

Bu çelişkilerin giderilmesi için Kongre tarafından bir komisyon kurularak konunun incelenmesini talep ediyorum.

Bakın olağanüstü yetkiler ve imtiyazlar, çoğu zaman, korunmak istenen değere en fazla zarar veren bir hal alır..

Daha önce Kayseri’den bir vatandaş bu konuyu yargıya taşımıştı. Şimdi de İzmir Barosu’na kayıtlı Av. Mustafa Kılıç, Türkiye İş Bankası’ndaki yüzde 28,09 hissesiyle ilgili olarak CHP hakkında suç duyurusunda bulundu. Kılıç, İş Bankası’nda 3,5 milyar dolar payı bulunan bir partinin siyaset yapamayacağını iddia ederek yargıya gitti..

Artık HSYK da değiştiğine göre savcıların, yargıçların derin, kayıt dışı siyaset güçlerinden korkmasına gerek yok.. Bu hukuk ayıbı artık düzeltilmelidir..

Keşke, CHP mahkemelik olmadan bunu kendi iradesi ile yapabilse. Hatta adını da değiştirebilse.. “Cumhuriyetçi” yapsa adını. Yine CHP olsun, ama normalleşsin.. Önemli olan bu.

Anayasa değişince, darbe anayasası ile, bir partinin gaye maddesi, anayasanın başlangıç maddesi olmaktan çıkacak. Şu and’ın da okullardan kaldırtılması, TBMM’deki andın yeniden düzenlenmesi ile CHP programına bağlılık, sadakat sözü de kalkmış olacak..

Artık sıra buraya gelmiş olsa gerek..

CHP’liler için bu anlamda bu kongre bir fırsat olabilir. Yoksa yarın aynı şeyi yargı kararı ile yapmak zorunda kalacaklar.

Ben şimdiden, tekraren, ihtaren ve ilanen belirtmiş olayım da, yarın sürpriz olmasın..

Bakalım CHP kurultayında böyle bir önerge verecek bir delege çıkacak mı?

Haydi Yalçınkaya, İzmir’deki başvurudan yola çıkarak, bu yönde bir ihtar gönder CHP’ye..

Sahi, bakalım, Haberal mı CHP’yi kurtaracak, CHP mi Haberal’ı?. Hani birilerinin Haberal’ı CHP listesinden milletvekili yapıp kurtarma planı var ya! “DP’ye genel başkan yapalım” dediler olmadı, o zaman CHP’ye milletvekili yapmayı düşünüyorlar. Ha CHP, ha DP.. Yok aslında birbirlerinden pek farkları. Tek farkları adları galiba!

Selam ve dua ile..

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT