Bir Buçuk Yıl Sonra Özgürlük
Meryem Nisa Taklaman Türkiye'ye gelmek için Çin'in Doğu Türkistan Bölgesi'nden çocuklarıyla birlikte yola çıktı, Tayland’da aylarca hapiste kaldı, bir buçuk yıl sonra İstanbul'a ulaştı.
Tayland’da hapiste tutulan 360 Uygurlardan 173’ü hükümetin bir buçuk yıl süren çabalarının sonucunda Türkiye’ye geldi. Gelenlerin 60’ı kadın, 113’ü çocuk. 200’e yakın Uygur hâlâ Tayland’da hapis tutuluyor. Gelenlerden 45 yaşındaki Meryem Nisa Taklaman, Doğu Türkistan’da yaşadığı baskı ve şiddetten kaçıp Türkiye’ye gelmek için yollara düştü. Uzun ve yorucu bir yolculuğu ardından Türkiye'ye gelen Taklaman buruk bir mutluluk yaşıyor. Çünkü iki kardeşi hâlâ Tayland'da. Taklaman Tayland'a nasıl gittiklerini ve oradaki hapis hayatını Al Jazeera Türk'e anlattı.
Bir buçuk yıl sonra Türkiye’de
Meryem Nisa Taklaman'ın annesi, babası ve yedi kardeşinden beşi, 10 yıl öce Türkiye vatandaşlığı alıp İstanbul’a yerleşmişti. Eşi beş yıl önce Suudi Arabistan’a çalışmaya gitti. O ve diğer iki kardeşi çeşitli nedenlerle Doğu Türkistan’da hayatlarına devam ediyordu. Ancak Taklaman dininden dolayı ciddi baskı gördüklerini, başörtüsü nedeniyle birkaç kez sokakta polis tarafından dövülüp taciz edildiğini söylüyor.
Yaşadıkları sıkıntılardan dolayı o ve iki kardeşi çocuklarını da alıp 2013’ün Aralık ayının ortasında yollara düştüler. Çocuklarla birlikte 15 kişiydiler. Önce yaşadıkları ilçeden 30 saat süren bir tren yolculuğunun ardından Doğu Türkistan Bölgesi’nin başkenti Urumçi’ye ulaştılar. Urumçi’den de Çin’in güneyindeki sınır bölgesine 32 saat süren bir tren yolculuğu yaptılar. Buradan yürüyerek sınırı geçtiler ve Vietnam’a ulaştılar. İki ay burada kaldılar. Türkiye Büyükleçiliği’ne ulaşıp Türkiye’ye gitmek istediler. Ancak Türkiye Büyükelçiliği'nin çabalarına rağmen Vietnam’dan çıkamadılar. Bunun üzerine Kamboçya’ya, oradan da Tayland’a geçtiler. Ancak sınırdan geçer geçmez yakalandılar. Bu arada yola çıkmalarının ardından üç ay geçmişti. Tarih 22 Mart 2014’tü. Meryem Nisa Taklaman yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Orada bizi yasadışı ülkeye girenlerin tutulduğu yabancılar şubesi gibi bir yere götürdüler. Çok zor şartlar altında bir buçuk yıl geçirdik. Bir dönümlük bir koğuşta 300 kişi kalıyorduk. Somalililer, Pakistanlılar, Koreliler, Kamboçyalılar vardı koğuşta. Betona yatıyorduk. Müslüman bir ülke olmadığı için yemek de yiyemedik. Yediğimiz tek şey pirinçti.”
Taklaman'ın anlattığına göre tutuldukları yerde çok sayıda kendileri gibi kaçak olarak yakalanmış Doğu Türkistanlı vardı. Tutuldukları yerin olumsuz koşullarından ve yolculuğun ağır şartlarına dayanamayan dört yaşındaki bir çocuk hayatını kaybetmişti:
“Çok sıkıntı çekiyorduk. Hep dua ediyordum. ‘Türkiye’de hiç mi insan, hiç mi Müslüman yok bizi kurtaracak? Bize neden kimse sahip çıkmıyor?’ diyordum. Artık son bir, iki ay tamamen ümidi kesmiştik. Bu yüzden ‘Allah’ım canımızı al’ diye dua etmeye başlamıştım.”
Ramazan’dan önce iyi haber geldi
Ramazan ayına iki ay kala Yabancılar Şubesi yönetimine bir dilekçe yazarak oruç tutmak ve kendi yemeklerini yapmak için mutfak gereçleri istemişler. Onlar dilekçelerine cevap beklerken Türkiye’ye gidecekleri haber gelmiş:
“Çocuklar ve kadınların gideceğini söylediler. Ama bizden hiçbir şekilde itiraz istemediler. Erkeklerin gitmesi için ısrar etmeyecektik mesela ya da sadece çocuklarımız giderse ona itiraz etmeyecektik. Biz de ne derlerse yaptık.”
Ancak Taklaman'ın birlikte yola çıktığı diğer kardeşlerinin gelmesine izin verilmedi. O hem kendi çocuklarını hem de kardeşlerinin çocuklarını yanına alıp Türkiye’ye geldi. Şimdi diğer kardeşlerine bir an önce kavuşmayı bekliyor.
Kardeşlerini karşılamak için Tayland’a gitmişti
Abdüsselam Taklaman 24 yaşında. Meryem Nisa Taklaman'ın kardeşi. O altı yıldır anne babası ve beş kardeşiyle birlikte Türkiye’de yaşıyor. Ablalarının ve ağabeyinin geleceğini öğrenince onları karşılamak için Tayland’a gitmiş. Ancak yakalandıklarını öğrenince onları bırakıp Türkiye’ye gelememiş. Onları kurtarmak için çalmadık kapı bırakmadığını söylüyor. Ancak başarılı olamıyor:
"Üç ay boyunca Türkiye’nin Tayland Büyükelçiliği ile birlikte üç ay boyunca çok çaba sarf ettik ama olmadı. Ama benim vizem bitiyordu. Bu yüzden ben dönmek zorunda kaldım.”
Türkiye’ye döndüğünde İçişleri, Dışişleri bakanlıklarına başvurarak ailesi için yardım istiyor. Şimdi bir buçuk yıl süren çabalar sonucu ailesine kavuşmanın sevincini yaşıyor. Ancak onunki buruk bir sevinç. Çünkü üç kardeşinden sadece birine ve yeğenlerine kavuştu. Şimdi diğer kardeşlerinin bir an önce Türkiye’ye gelmesi için hükümetten çaba göstermesini istiyor:
“Eğer Türk hükümeti isterse onlar gelir. Sadece biraz daha çaba göstermesi lazım. Kardeşimin ve diğer ablamın çocuklarına biz bakıyoruz şimdi.”
HABERE YORUM KAT