1. HABERLER

  2. BASIN AÇIKLAMASI

  3. Bingöl’den Uludere Katliamına Kınama
Bingöl’den Uludere Katliamına Kınama

Bingöl’den Uludere Katliamına Kınama

Bingöl’de Bilgi ve Düşünce Derneği ile Marifet-Der dernekleri, Bilgi ve Düşünce Derneği Merkezinde Uludere katliamı ile ilgili basın toplantısı düzenledi.

30 Aralık 2011 Cuma 18:53A+A-

Yapılan basın açıklaması metni:

 

ULUDERE KATLİAMI ŞİDDET MANTIĞININ GÖSTERGESİDİR

“Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun.” Maide Suresi - 8

İçinde yaşadığımız ülkede gelinen noktada en önemli sorun olarak varlığını sürdüren Kürt Sorununa yönelik çözüm önerilerinin egemenler nezdinde ne anlam ifade ettiği en son Uludere Katliamı ile kendisini bir defa daha göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Şeyh Said Kıyamından beri aynı mantıkla sürdürdüğü asimilasyon, inkar ve imha politikalarının dehşetli bir halkasını oluşturan bu son katliam hiçbir mazeret üretilerek örtbas edilemeyecek kadar büyük bir hadisedir.

Ulus devletlerle parçalanmış Müslüman bir coğrafyada insanlar yoksulluk ve imkansızlıklar içerisinde bırakılmış, sınırlar çizilerek ticaretler engellenmiş ancak, insanlar yaşamak, hayata tutunmak ve çoluk çocuğunun iaşesini temin için sınır ticaret yapmak zorunda kalmışlardır. Bu insanlar masumdur ve asıl suçlu adaletsiz paylaşımı, fakirliği, işsizliği çoğaltan egemenlerdir.

Kürtlerin haklarının verileceği, sorunun siyaseten çözüleceği, insan haklarına saygılı, özgürlükçü bir anayasa yapılacağını sürekli vurgulayan hükümet ve onun yetkilileri sorunun çözümüne gelince pratikte silah, bomba ve şiddetten başka bir şey göstermez olmuştur. Yapılan operasyonlar, sorunun en ateşli dönemlerinin yeniden yaşanmaya başladığını göstermektedir. İnsan öldürmekten gurur duyan bir zafer sarhoşluğu şizofrenik bir durumdur. Bir önceki gece Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyü yaylasında yaşanan katliam da bu zihniyetin ürünüdür.

Her hareketliliği yok edilmesi gereken hedef olarak gören, artık eylemden çok varlığa yönelmiş şiddet ve yok etme tutkusu kırka yakın insanı zulmen katletmiştir. Yapılan resmi açıklamalar NATO’nun Afganistan’da yaptığı köy katliamlarının açıklamalarına benzemektedir. Suriye rejimine sürekli sivil katliamlar nedeniyle ikazlar gönderen Başbakan kendi silahlı kuvvetlerinin yaptığı bu katliam üzerine henüz ciddi bir şey söylememiştir. Genel Kurmay Başkanlığının yaptığı açıklama tam bir itirafname niteliğindedir. Ve yapılan açıklamalarda ise  hala kararlılıktan bahsedilmektedir.

Bir zafiyet içerisinde hükümet kendi döneminde yapılan sivil katliamların hiçbirisinin hesabını verememiştir. Ceylanların ve Uğurların katilleri aramızda dolaşmaktadır. Medya olayı kaçakçılık söylemi altında maniple etmiştir. Zulmü örtbas etmeye yönelik bu ahlaksız tutumu halkımız çok iyi tanımaktadır.

Uludere’deki bu katliamdan hükümet ve ordu müteselsilen sorumludur. Hükümet kendisine bağlı ordudan hesap sormak ve halka hesap vermek zorundadır. Bu kan dondurucu olay “terörist zannettik” açıklamalarına kurban edilemez.

Hiçbir şey katledilen insanları geri getirmeyecektir. Egemenler bu zulümleriyle, korku koridorları oluşturarak bir halkı yok edemezler. Bizler tevhit, adalet ve özgürlüğe inanan Müslümanlar olarak bu açık ve katıksız katliamı şiddetle telin ediyor ve halkımıza baş sağlığı diliyoruz.

BİLGİ VE DÜŞÜNCE DERNEĞİ – MARİFET-DER

bingol-01.jpg 

HABERE YORUM KAT