Beyazıt'ta Kolombiya'da, intifada her yerde!
İstanbul Üniversitesindeki öğrenci kulüplerinin çağrısı ile merkez kampüste toplanan yüzlerce öğrenci, Gazze ile dayanışma eylemi gerçekleştirdi.
HAKSÖZ HABER
Güllü bahçede bir araya gelen öğrenciler tekbirler ve sloganlar eşliğinde Beyazıt meydanına yürüdü.
Eylemde: "İnsanlık Onuru Siyonizmi Yenecek, Gazze'de Kampüste İntifada Her Yerde, Yaşasın Ümmet Dayanışması, Yaşasın Küresel İntifada" sloganları atılırken Siyonizmi lanetleyen döviz ve pankartlar taşındı.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Mahmut Enes Akbaş konuşmasına geçtiğimiz günlerde Kudüs'te Siyonistlere dönük eylemi sonrasında şehit olan Hasan Saklanan'ı anarak başladı. Siyonist mezalime ve Gazze halkının direnişine değinen Akbaş, ABD'deki kampüs eylemlerine işaret ederek "Buradan, Beyazıt’tan dünyanın her yanındaki Özgür dostlarımıza, kardeşlerimize ve Siyonizm’in karşısında olan herkese sesleniyoruz! Ey Oxford’daki, Harvard’daki, Columbia’daki, Houston’daki, Sorbonne’daki dostlarımız! Yüreği iman ateşi için hazırlanmakta olanlar, Yanınızdayız!" dedi.
Okunan bildirinin ardından Ali Fuat Karaarslan'ın yaptığı dua sonrasında eylem sona erdi.
Bildirinin tamamı şu şekilde:
Hamd; Kahhar ve muntakim olan Rabbimizedir. Selam; izzeti ve şerefi ile topraklarını terketmeyen; uğruna kadın erkek çoluk çocuk şehit olan tüm Filistinli kardeşlerimizedir.
İnsanlık tarihi boyunca zalimler zillet ile, mazlum ve mustazaflar ise izzet ile anılmıştır. İnsanlık tarihi boyunca zulüm ile abad olan tek bir kişi ve tek bir yapı olmamıştır. Bizler biliyoruz ki bu, Rabbimizin bir sünnetidir ve asla değişmeyecektir. Ve inanıyoruz ki, dün olduğu gibi bugün de yarın da zulmedenler zelil olacak, mazlum ve mustaz’aflar yeryüzünün varisleri olacaktır.
7 Ekim’de başlayan direnişin üzerinden 210 gün geçti. Bu izzetli cihadda 14.000’den fazla çocuk, 8.000’den fazlası kadın olmak üzere 35.000 kardeşimiz şehit olmuş, 77.000’den fazla kardeşimiz ise gazilik mertebesine yükselmiştir. Bu hafta ise Türk vatandaşı Hasan Saklanan kardeşimiz, Kudüs’te işgale karşı tavrını sergilerken işgal kuvvetleri askerlerince şehit edimiştir. Bu, terör devleti İsrail’in çöküşü yolunda millet olarak akıttığımız ilk kan değildir.
Bu toprakların evlatları Ne Mavi Marmara’yı unutmuş, ne de 7 Ekim sonrası Lübnan’da, Refah’ta şehit edilen yiğitleri unutmuş değildir! Başta Salı günü şehit olan Hasan kardeşimize Rabbimizden rahmet diliyor, şehitlerin yolunun takipçisi olduğumuzu bütün kamuoyuna bildiriyoruz.
Nakba’dan beri Siyonist terör, insanlığı her türlü silahı ile esir almış bulunmaktadır. Batı’yı finansal tahakküm ile, beşinci kol faaliyetleri ile ifsad eden Siyonist terör; Doğu’yu ise bir hançer gibi sapladığı İsrail ile yaralamaktadır. Ancak bu sefer, 7 Ekim’de başlayan ve bugüne değin süregelen Aksa Tufanı vesilesiyle tarihi dönüm noktası aşılmış ve inanıyoruz ki siyonizmin ve onun kölesi olan bütün izmlerin, bütün ideolojilerin, bütün sistemlerin zevali başlamıştır.
Bir avuç kara parçasında, şehadete yürürken en ufak bir korku ve tereddüt göstermeden aylardır tavizsiz direnen onurlu ve izzetli Özgür Gazze halkı, siyonizmin sonunu getirecektir. Çünkü bizler, rabbimizin vaadine iman ediyor; mustazafların yeryüzünde elbet hüküm sahibi olacağına koşulsuz ve şartsız inanıyoruz!
İşte, dünyanın her yerinde, üniversitelerde, Harvard’da, Oxford’da, Sorbonne’da, Ezher’de ve daha nicelerinde kardeşlerimiz, yüreğinde insanlığı taşıyan herkes, Filistinli mazlum ve mustazafların yanında yer almıştır. Faşist ve Siyonist terör ise, yalnızca Gazze’de değil, dünyanın her yanında kendini göstererek siyonizmi tel’in eden bütün sesleri şiddet ve yıldırma ile sindirebileceğini zannetmektedir.
Bu, beyhude bir çabadan başka bir şey değildir. Yaklaşık 7 aydır direnen Gazze halkının onurlu ve izzetli duruşundan güç alan bütün özgür insanlar gibi o kardeşlerimiz de siyonizmin ileri müfrezelerine karşı direnmekte, Gazze’nin izzetli halkıyla dayanışmasını sürdürmektedir.
Biz de buradan, Beyazıt’tan dünyanın her yanındaki Özgür dostlarımıza, kardeşlerimize ve siyonizmin karşısında olan herkese sesleniyoruz! Ey Oxford’daki, Harvard’daki, Columbia’daki, Houston’daki, Sorbonne’daki dostlarımız! Yüreği iman ateşi için hazırlanmakta olanlar, Yanınızdayız!
Ey Gazze’nin yiğit evlatları, kadınları ve çocukları! Dün yanınızda olmak nasıl tek gayemiz olmuşsa, bugün de yanınızda olmak tek gayemizdir! Sizler, siyonizmin ve küfrün sonunu başlatmış olan o yüce ve soylu direnişinizle bizlere aylardır bitmeyen bir ders veriyorsunuz! Sizler, izzetli bir direnişle silahlarını dünyanın en canice kullanan ordusuna karşı nasıl ayakta kalınabileceğini herkese gösteriyorsunuz! Sizler Allah yolunda cihad etmenin ne kadar bereketli bir amel olduğunu sindirilmiş dimağlara nakşediyorsunuz! Sizler bizlerin yolunu aydınlatıyor, bizlere meşale oluyorsunuz! Ahdimizdir, nefesimizin ve takatimizin yettiği son ana kadar sizin bize öğrettiğiniz o izzetli ve şerefli, sonu şehadetle biten yolunuzun takipçisi olmaya çalışacağız!
Ve buradan, Beyazıt’tan, siyonizmin uşaklığını yapan harici ve dahili bütün işbirlikçilere de sesleniyor ve diyoruz ki; korkun ve saklanın! Sizi koruyacak hiçbir ağaç ve taş bulamayacaksınız. Gazze’nin izzetli halkının, cihad ordusu Kassam’ın yaktığı meşale dünyanın dört bir yanına taşındı ve artık sonunuzu getiriyor!
Ey sözde özgür ve insan hakları savunucusu Batı, maskeniz kaçıncı kere düştü! Ey sözde özgürlük şövalyeleri, artık siyonizmin işbirlikçileri olduğunuza dair kundaktaki bebekler bile makaleler yazar! Ey zalim ve müstekbirler, bombalarınızın altında can veren her bir bebeğin, her bir kadının kanlarında boğulacaksınız! Çünkü sizler, Rabbimizin arzında ancak mühlet verilenlersiniz. Mühletiniz ise, Aksa tufanı ile nihayete ermiştir Allah’ın izniyle. Yarın, tıpkı dün bizim olduğu gibi, yine bizimdir Gazze’nin, Moro’nun, Doğu Türkistan’ın Suriye’nin direnen özgür halklarınındır!
HABERE YORUM KAT