BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın boş teslim ettiği silahının Adana Havalimanı'nda kendisine yanında bir mermiyle birlikte verildiği yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığının ortaya çıkması üzerine gözler BDP'li vekile çevrildi.

"Biz bu mermilerin ne olduğunu biliriz." diyerek Meclis kürsüsüne mermi bırakan Sakık, emniyetin kendisini görüntülerle yalanlaması karşısında sessizliğini korurken, iktidar partisinden sert tepki geldi.

AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Adana Havalimanı'nda Sakık'ın silahını teslim aldığı ve polisin güleryüzle elini sıkarak uğurladığı görüntüleri izlediğini açıkladı. "Mağdur edebiyatı yapmaya çalışıyor. Bu kadar yalan ve yanıltıcı bilgi olamaz. Artık yalancının mumu yatsıya kadar da yanmıyor." diyen Elitaş, şöyle devam etti: "Bana mermi verilerek racon kesildi diyor, kendisi milletin kürsüsüne mermi koyuyor. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve millete racon kesiyor, Meclis'i tehdit ediyor. Kimse Meclis'e ve millete racon kesemez. Sırrı Sakık o saygısızlığı maalesef yaptı."

BDP'li Sırrı Sakık'ın kürsüye mermiyi bırakması tutanaklara şöyle geçti:

Sırrı Sakık: Ben, Adana'da benim masamın üzerine koyulan bu kurşunu buraya bırakıyorum. Bize saygı duyan herkese saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

Başkan (Güldal Mumcu): Teşekkür ediyoruz Sayın Sakık.

Hasip Kaplan: Suç unsurunu bakana teslim edin.

Başkan: Şahıslar adına Yozgat Milletvekili Ertuğrul Soysal. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Aykut Erdoğdu: Kürsüde kurşun olması doğru bir şey değil efendim.

Mehmet Şandır: Sayın Başkan'ım, onun alınması lazım.

Mustafa Elitaş: Sayın Başkan, şunu aldırır mısınız efendim.

Başkan: Evet, lütfen onu alınız. Lütfen alınız.

Mustafa Elitaş: Yani bu neyin raconu oluyor Sayın Başkan şimdi?

Sırrı Sakık: Bana bırakılan kurşunu ben Parlamento? ...

Mustafa Elitaş: Olur mu böyle şey? Az önce racondan bahsediyordunuz.

Başkan: Lütfen sahibine veriniz.

Mustafa Elitaş: Siz Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni tehdit mi ediyorsunuz?

Sırrı Sakık: Benim masama bırakılan bir kurşundur.

Mustafa Elitaş: Hayır, siz onun raconunu bahsediyorsunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin tehdidi anlamına gelmez mi bu?

Sırrı Sakık: Ne tehdidi Allah aşkına?