1. HABERLER

  2. HABER

  3. DÜNYA

  4. "Bazı Üniversiteler Adeta Terör Kampı"
"Bazı Üniversiteler Adeta Terör Kampı"

"Bazı Üniversiteler Adeta Terör Kampı"

Erdoğan, “Eski Türkiye’nin elitlerinin, çıkarlarını korumak için girmeyecekleri işbirliği, çiğnemeyecekleri ilke, yapmayacakları ihanet yoktur. Milletin bize verdiği emaneti çapulculara, ihanet çetelerine teslim etmeyeceğiz.” dedi.

14 Mayıs 2016 Cumartesi 09:58A+A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Kocaeli Üniversitesi’nde düzenlenen törenle fahri doktora unvanı verildi.

Erdoğan, bazı üniversitelerin, yöneticilerin de göz yummasıyla marjinal grupların ve PKK’nın eğitim kampına dönüştüğünü belirtti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

“Üniversiteler, ilmî akademik ve özgün çalışmalarla topluma yol gösterecek, ekonominin her alanına kalifiye insan yetiştirecek merkezlerdir. Halktan kopuk, şehirlerden kopuk, ülkenin ve milletin dertlerinden kopuk bir üniversitenin ne kendi öğrencisine ne de ülkeye bir faydası yoktur. Üniversite, hürriyetlerin kısıtlandığı, tek tip düşüncenin dayatıldığı, köhne ideolojilerin körpe zihinleri esir aldığı bir ortam olmamalıdır.”.

“Diğer Öğrencileri Baskıyla Sindiren Çetelere Müsamaha Gösterilmemelidir”

“Son dönemde bazı üniversitelerden yansıyan eski Türkiye manzaraları rahatsız edici. Mâlesef kimi yöneticilerin de göz yummasıyla bazı üniversiteler adeta marjinal grupların, bölücü terör örgütünün (PKK) eğitim kampına dönüşmüş durumda. Diğer öğrencileri baskıyla sindiren bu çetelere asla müsamaha gösterilmemelidir. Eski Türkiye'nin jakobenlerinin elinden kurtarılan üniversiteler, terör örgütleriyle bağlantılı çetelere teslim edilemez.”.

“Vesayet Odakları Boş Durmayacağını Biliyorduk”

“Türkiye 14 yılda hangi başarılara imza attıysa emin olun önüne çıkan birçok engelleri aşarak yapmıştır. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu omuzladığımız ilk gün, yükümüz ağır, işimizin çok olduğunun farkındaydık. Vesayet odaklarının boş durmayacağı, demokrasinin yerleşmesi, millî iradenin hâkim kılınması için yapılanları sabote edeceğini biliyorduk.”.

“Uluslararası Güç Odaklarının Rahatsız Olacağını Biliyorduk”

“Aynı şekilde Türkiye'nin büyümesinin, güçlenmesinin, iddia sahibi olmasının, kendi millî politikalarını sürdürmesinin uluslararası güç odaklarını rahatsız edeceğini de gayet iyi biliyorduk. Geçmiş tecrübeler, bu ülkede en büyük zorluğun milletin tayin ettiği yolda yürümek, millete hizmet etmek olduğunu bize defalarca gösterdi.”.

“Emaneti Çapulculara Teslim Etmeyeceğiz”

“Eski Türkiye'nin elitlerinin, çıkarlarını korumak için girmeyecekleri işbirliği, çiğnemeyecekleri ilke, yapmayacakları ihanet yoktur. İradesini başka ülkelere, vesayet odaklarına teslim edenlerin, ihtiraslarını akıllarının önüne koyanların, 79 milyonluk Türkiye gemisini batırmaktan bir an olsun çekinmeyeceklerininin özellikle bilinmesini istiyorum. Milletin bize verdiği emaneti çapulculara, ihanet çetelerine, terör örgütünün vandallarına teslim etmedik, etmeyeceğiz.”.

“Kuzu Kuzu Takip Edersin”

Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “Bu ülkeye başkanlığı kan dökmeden getiremezsiniz.” sözlerine de sert göndermelerde bulundu.

Erdoğan özetle söyledi:

“Ana muhalefetin başındaki, Türkiye'de başkanlık sistemiyle ilgili ‘kan dökülür’ diyor. Bunlar, siyasî sapkınlık içinde. Bunlar, siyaset cahili. Yani Amerika, Güney Amerika başkanlık sistemine geçerken kan mı döktü? Bu kararı kim verir? Millet, millet. Senin öyle bir yetkin de öyle bir gücün de yok. Eğer milletim bu ülkede ‘Evet, biz başkanlık sistemine geçiyoruz.’ derse, sen de kuzu kuzu takip edersin. Olay bu kadar basit.”.

“Darbecilerle İşbirliği...”

“Bu ana muhalefet geçmişi itibariyle hep kan döktü. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde millet bir zulüm hâlini alan tek parti devrine karşı hakikî temsilcileri eliyle iktidara el koydu. O gün iktidarı kaybedenler, bir daha milletin desteğiyle iktidara gelemeyeceklerini gördükleri için darbecilerle ve vesayet odaklarıyla iş birliği içine girdi. Aradan geçen 66 yıla rağmen tarzlarını ve üslûplarını hiç değiştirmeden yollarına devam ettiklerini görüyoruz. İnanın bana bunların ağababalarının 14 Mayıs 1950'deki hissiyatları, 27 Mayıs 1960'taki sevinçleri neyse, şimdikilerin de duyguları aynı.”.

“Birileri Terörle Mücadeleden Vazgeçmemizi İstiyor”

“İşte görüyorsunuz, Türkiye sınırları içinde ve dışında dünyanın en eli kanlı terör örgütlerine karşı tarihî bir mücadele veriliyor ama birileri çıkıyor bundan vazgeçmemizi istiyor. Milliyetçi Hareket Partisi diyor ki ‘Teröre karşı biz iktidarın yanındayız.’. Ama ana muhalefet aynı şeyi söyleyemiyor. Niye? Dert başka çünkü bunlarla gizli ortaklıkları var. Sıkıntı burada.”.

Yeni Şafak

HABERE YORUM KAT

1 Yorum