Bayram Mesajı da Suç Sayıldı
Yargıtay 16. Dairesi’nin toplam 450 yıl hapis cezasını onadığı 78 kişiden biri olan ve şu anda cezaevinde bulunan dini bir fikir hareketi olan Hizb-ut Tahrir üyesi, Yılmaz Çelik’in Ramazan Bayramı’nda gönderdiği tebrik mesajının suç sayıldığı tespi
Hizb-ut Tahrir’in yargı yoluyla nasıl sıkıştırılmaya çalışıldığını gözler önüne seriyoruz. Yargıtay’ın delilsiz ve mesnetsiz bir şekilde caza yağdırdığı Hizb-ut Tahrir’e yönelik yargılamalarda, cezaları onanan mazlumların hukuksuz bir şekilde mahkûm edildiği belirlendi. Yargıtay 16. Dairesi’nin toplam 450 yıl hapis cezasını onadığı 78 kişiden biri olan ve şu anda cezaevinde bulunan Yılmaz Çelik’in bayram mesajının bile suç sayıldığı belirtildi.
TEBRİK KARTI SUÇ SAYILDI
İslâmi duyarlılığa sahip kişilerin yer aldığı Hizb-ut Tahrir oluşumuna üye olduğu gerekçesiyle hakkında iddianame hazırlanan Yılmaz Çelik’in nasıl mahkûm edildiği deşifre oldu. Yargıtay 16. Dairesi’nin toplam 450 yıl hapis cezasını onadığı 78 kişiden biri olan ve şu anda cezaevinde bulunan Çelik’in komik gerekçeler ile hüküm giydiği bildirildi. İslami camiaya yönelik kurulan en büyük kumpaslardan biri olan Hizb-ut Tahrir davası sanıklarından Çelik’in Ramazan Bayramı’ndaki tebrik kartının suç sayıldığı saptandı. Yılmaz Çelik tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen bayram mesajında,“Bayramınızı tebrik eder bir sonraki bayramın Raşidi Hilafet çatısı altında olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim” ifadeleri yer aldı.
İFADE VERMEDEN MAHKÛM OLDU
Terör örgütleri listesinde olmadığına ilişkin resmi yazı ve mahkeme kararlarına rağmen Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Makine Mühendisi Bekir Kurtuluş da, FETÖ’cü yargı mensupların uyduruk delilleriyle ‘etkisiz’ hale getirilmek isteniyor. Yargıtay 16. Dairesi’nin ifadesi alınmayan hatta hiç mahkemeye çıkmadan Kurtuluş’un cezasını onadığı öğrenildi. Mahkeme ifadesi olmadan cezası onanan Kurtuluş’un Yargıtay kararında “talimatla alınan ifadesi…” denilmesi İslami hassasiyetlere sahip kişilere kurulan kumpası ortaya koydu.
DOSYALARI HAZIRLAYANLAR İÇERDE
İslami camiaya yönelik kurulan en büyük kumpaslardan biri olan Hizb-ut Tahrir davalarında, bu zamana kadar imzası olan 50 hakim ve savcının terör örgütü üyeliğinden tutuklandığı, 6 kişinin de yurtdışına kaçtığını ortaya çıkarmıştık. Akit, uydurma deliller ve zorlama yorumlarla Hizb-ut Tahrir’i hedef alan yargı mensuplarının arasında, 17/25 Aralık darbe girişiminde rol alan Zekeriya Öz, “Paralel Yapı” soruşturmaları kapsamındaki tutukluların tahliyesini kararlaştıran Mustafa Başer, MİT gözetiminde Suriye’ye yardım götüren bir TIR’ı durduran ve Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki katliama göz yuman Savcı Özcan Şişman gibi isimlerin yer aldığını deşifre etmişti.
YARGITAY ÜYESİ ŞERH KOYMUŞTU
Tüm temyiz yollarına rağmen Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin Hizb-ut Tahrir oluşumuna üye olduğu iddiasıyla 61 kişi hakkında verilen toplam 300 yıllık cezayı onamıştı. Oy çokluğuyla alınan karara itiraz eden Yargıtay Üyesi Mustafa Kurtaran ise, Hizbut Tahrir’in terör örgütü olmadığını, Hizb-ut Tahrir’in kuruluşundan bugüne kadar ülkemizde veya başka bir ülkede şiddet olayına karışmadığını savunmuştu.
Kaynak: Yeni Akit
HABERE YORUM KAT