Bayram
Yarın bayram.. 25-28 Ekim “Kurban” bayramı.
Hemen ardından 29 Ekim “Cumhuriyet” bayramı..
Kurban, bizi Allah’a yakınlaştıran, Allah (cc) yolunda gerektiğinde O’nun verdiği canı, O’nun rızası için O’na sunmaya hazır olma anlamına gelen bir eylem aslında..
Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in örnekliğinde “Şeytan taşlama” eylemi..
Şimdi herkes kendi İsmail’ini sorgulamalı.. Herkes kendi Şeytanını taşlamak için taş toplamaya başlamalı..
Hac ve Kurban birlikte gerçekleşen bir ibadettir bir yerde..
Bu bayramla ilgili en tatsız gelişme, daha bir hafta önceden Suudilerin bayramı bir gün sonradan başlatacaklarına ilişkin açıkladıkları karar..
Bu karar usul ve esas bakımından bilime ve fıkıh kurallarına da uymuyor. Çıplak gözle yapılan gözlem esasını savunan Vehhabi geleneğe de uygun bir davranış değil bu..
Dilerim bu garabet artık son bulur. Fakihler ve Astronomi konusunda uzmanlaşmış bilim adamlarından oluşan bir heyet bu konuyu usul ve esasa göre inceler ve hükme bağlar..
Aslında bize Usulüddine hakim bir Astronom lazım.. İşi ehline vermek, bilene sormak lazım..
Suudilerin din üzerinde egemenlik hakkı yoktur ve olamaz. Bu konu Mekke ve Medine’nin statüsünü tartışmaya açacak bir husustur.. Suudiler bu tür keyfi tasarruflarla kul hakkından önce, İslam ümmeti üzerinde bir emrivakiye kalkışmaktadır. Din Arap dünyasındaki halk muhalefetinin oluşmasında önemli bir etkiye sahiptir. Suudi yetkililerin bu tür keyfiliklere açık kapı bırakmaması gerekir..
Bu Kurban Bayramında da deri tartışması yapılmayacak.. Ama malum media eminim yine kaçan dana ve elini kesen acemi kasap haberlerini servis etme konusunda bir tereddüt göstermeyecektir. Politikacılarımız da bayramlık mesajlarını tekrarlayacaklar..
Hafta başında bu defa 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlanacak. Bu sene eşli resepsiyon var ve Cumhurieyt Balosu yapılmayacak.. Yani içki ve dans yok! Bayramda ev sahibi cumhurun başı, Cumhurbaşkanı!
Laiklik üzerinden tehdit mesajları içeren açıklamalar da olmayacak. “Cumhuriyetin temel esasları”na gönderme yapan uyarı mesajları da olmayacak..
Bu arada, Aydınlık’ın haberine göre Türkiye Gençlik Birliği, Ankara’da Birinci Millet Meclisi binası önünden ‘29 Ekim Seferberlik Yürüyüşü’ yapacakmış. Kalpak giyecekler mi bilmem ama, birinci meclisin kapısında o zaman kelime-i tevhid bayrağı da asılı idi ve içeride kürsünün arkasında “Ve emruhum şura beynehüm” yazıyordu.. Herhalde ellerinde bu ayet yazılı pankartları da alırlar, yine kelime-i tevhid bayrağı ile yürürler. Yürüyüş öncesi de Hacı Bayramı Veli camiinde Kur’an-ı Kerim ve Sahihi buhariyi hatmederler ve dualarla çıkarlar yola.
Çünki 1. Meclis öyle açılmıştı.. Seferberlik hareketine ruh veren anlayış bu anlayıştı.. Kuvayı Milliye böyle bir şeydi..
Bu yürüyüşe katılacak gençler, kanaat sahibi olmadan bilgi sahibi olup, en azından 1. Meclisin açılış beyannamesini bulup okumalılar..
Aslında ulusalcıların 1. Meclisden değil, Bursa kalesinden, üzerinde “irtica ile mücadele, istila ile mücadeleden daha zor ve elzem bir meseledir” yazılı mermer sütundan başlatmaları gerek yürüyüşlerini.
Madem 1. Meclisten çıkacaklar yola, bugün olmasa da yarın merak eder ve okurlar belki, Mustafa Kemal’in oradan, heyeti temsiliye adına İstanbul’a gönderdiği “Halife ve Hakan efendimiz” diye başlayan mektublarını. Okurlar belki “İstiklal Harbi ve Kuvayı Milliyenin, Müdafayı Hukuk’un” şeriatı garrayı koruma ve yüceltme adına yapıldığını.
Belki merak eder ve bakarlar “Cumhuriyet”, “Ümmet, “Millet”, “Şeriat” ne anlama geliyor diye..
Hemen söyleyeyim, “Cumhur” “Halk” demek değil. O zaman “Cumhuriyet Halk Partisi” derken bu iki kelime ne anlama gelir.. Hem 6 oktan biri “Halkçılık”, biri “Cumhuriyetçilik” değil mi?
Birilerinin bu işleri bilmediği kesin, ama daha da kötüsü bilmediklerini de bilmiyorlar.. Ondan da kötüsü kendi zanlarını mümkün olan tek gerçekmiş gibi başkalarına dayatıyorlar..
Cumhuriyeti koruma ve kollama iddiasındakilerin önce bu basit gerçeklerin farkına varması gerek.
Neyse bir bayram ve bir ulusal günü, arkası arkasına kutlayacağız. Ardından 10 Kasım geliyor. Bakalım bu sene 10 Kasım törenleri nasıl olacak?
Bayramımız şimdiden mübarek olsun.. Allah ömrünüzü bereketli kılsın. İki cihan saadeti versin.. Sizin elleriniz zalimleri cezalandırsın ve mazlumlara yardım etsin. Bize hakkı hak, batılı batıl görme feraseti versin ve Hakda toplanmayı nasib etsin.. Sırat-ı Mustakimden ayırmasın, ele güne muhtaç etmesin, sağlık, sıhhat, saadet ve afiyet versin. (Amin)
Selâm ve dua ile..
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT