"Bayrak ve Marşlarla Çözüm Aramak"
Kenan Alpay, kaleme aldığı bugünkü yazısında PKK zulmünü protesto etmenin gerekli ve doğal bir hak olduğunu vurguluyor ama bu protestonun Kürt milliyetçiliğinin karşısında Türk milliyetçiliğini körükleyen bir söylemle olmaması gerektiğini söylüyor.
Kenan Alpay - Bayrak ve Marşlarla Çözüm Aramak
Milliyetçilik duygularını kışkırtan, ulusal sembolleri tekrar siyasal-sosyal hayatın merkezine doğru itekleyen bir iklim yaşıyoruz. PKK-HDP hem Kürt milliyetçiliğini hem de Türk milliyetçiliğini ajite eden, provoke eden söylem ve eylemlerle hâkimiyet alanını genişletmeye çalışıyor. Özyönetim, kanton, koridor ve nihayet Büyük Kürdistan aşamalarına endekslediği Kürt milliyetçiliğine paralel olarak PKK, Türk milliyetçiliğini de beka, bölünme ve parçalanma kaygısına düşürerek güçlü bir dalgaya sebebiyet veriyor.
Önceki dönemlerde güçlü ve egemen Türk milliyetçiliği zayıf ve ezilen Kürt milliyetçiliğine ebelik yapıyordu. Lakin şimdi denge tam tersine döndü. Kürt milliyetçiliği aldığı çok boyutlu iç-dış destekle güçlü ve egemen pozisyona geçerken epey bir zamandır belirleyici rolü silinmiş Türk milliyetçiliği tekrar sahne almaya, söylem ve sembolleriyle olduğu kadar sokağa inen kitlelere kılavuzluk eden ruh ve eylem biçimiyle de başrole talip olmaya başladı.
Protesto Hak ve Sorumluluk Ama…
PKK’nın HDP üzerinden akıl ve ahlaktan yoksun özyönetim müsamerelerini hayata geçirmek üzere Cizre, Silvan, Varto, Hizan vs. bölgelerde kazdığı hendeklerin, kurduğu barikatların hiç kimseye bir faydası olamayacağı gün gibi aşikârdı. Kürtçü propaganda mekanizmasının PKK’lı ve HDP’li çarkları için olduğu kadar onlar üzerinden Hükümeti yıpratmak üzere seferber olan ulusal, liberal, paralel kanatlar için de bu durumun bir önemi yoktu elbette. Maksat kaosu besleyecek, istikrarsızlığı besleyecek her türlü araca sıkı sıkıya sarılmaktan ibaretti.
(...)