Bayrağa el uzatanların elini kırarsınız da, askerlerinizi öldürenle kucaklaşır mısınız?
Esed rejimi ile muhaliflerin anlaşması gerektiğine dair basiretsiz sözlerini sürdüren Çavuşoğlu “bayrağımıza el uzatanların elini kırarız” diyor ama onlarca askeri katleden rejimin elini sıkmaya teşne gözüküyor.
Son günlerde iktidar çevrelerinde Esed rejimi ile müzakerelere başlama, anlaşma ya da muhalifler ile rejimin anlaşması gerektiğine dair akla ve vicdana aykırı beyanlar artıyor. Kasıt ne olursa olsun sonuç itibariyle bunca vahşetin mimarı bir suç şebekesini meşrulaştırmayı içeren bu basiretsiz tutumu ilk seslendiren kişi olan Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu bugün de aynı konu hakkında konuşmuş. Letonyalı mevkidaşı ile görüşmesinden sonra Suriye konusunda sorulan soruya cevap veren Çavuşoğlu kısmen de olsa duruma açıklık getirmeye çalışmış, Türkiye’nin bir tutum değişikliğine gitmediğini vurgulama ihtiyacı hissetmiş:
"Suriye içindeki bazı provokatörler değil Türkiye içindeki bazı kesimler de bizim sözlerimizi çarpıttı. Oysaki bunlar bizim ilk kez söylediğimiz sözler değil.
2015 yılında BM'nin aldığı karar, Suriye'deki taraflar arasında BM kolaylaştırıcılığında bir geçiş sürecinin başlaması. Adil şeffaf bir seçimin gerçekleştirilmesi. Bu gerçek oldu mu, olmadı. Bunun olmamasının sebebi rejimin ayak diremesi: Rejim siyasi değil askeri çözüme inanıyor.
Muhalefetin müzakere heyeti kurmasının amacı neydi? Bu geçiş sürecinin rejim ile müzakere edilmesi.
Suriye'nin toprak bütünlüğünü önemsiyoruz. Rejim ve muhalefeti ilk kez bir araya getirmiyoruz. Biz görüşmelere ciddi katkılar sağlıyoruz. Çünkü muhalefet bize güveniyor, asla yarıda bırakmadık. Bayrağımıza uzanan eller kırılır. Bu provokasyonu kimlerin yaptığını biliyoruz."
İşte tam burada şunu sormak gerekiyor: Bayrak yakan, indiren provokatörlerin yaptıklarını yanlarına bırakmamak kararlılığınız neden bunca zulüm işleyen bir rejime karşı aynı şekilde serdedilmiyor. Üstelik o rejim onlarca askerinizi de vahşice katletmişken!
HABERE YORUM KAT