
Batman’da ‘’Suriye İzlenimleri’’ konulu söyleşi gerçekleştirildi
Suriye’ye ziyarete giden Özgür-Der Batman şubesi gönüllüleri, yaptıkları ziyarete dair izlenimlerini, orada nelere şahit olduklarını ve Suriye’nin bizler için neler ifade ettiğine dair söyleşi gerçekleştirdiler.
8 Aralık’la beraber nihayete eren askeri operasyonla, mücahitlerin gerçekleştirdiği devrimden sonra Suriye halkı ile kucaklaşmak ve gerçekleştirilen devrimi tebrik için yakın zamanda Suriye’ye ziyarete giden Özgür-Der Batman şubesi gönüllüleri, yaptıkları ziyarete dair izlenimlerini, orada nelere şahit olduklarını ve Suriye’nin bizler için neler ifade ettiğine dair söyleşi gerçekleştirdiler.
Moderatörlüğünü Mahmut Batuk’un yaptığı programda; Ramazan Çelikal, Latif Rüzgar, Osman Sevim, Hasip Özel ve Suat Ekinci konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmaya Ramazan Çelikal başladı. Suriye devriminin nasıl başladığını ve bugüne nasıl geldiğine kısaca değindi. “Ortada apaçık bir zafer, yüzbinlerce Müslümanın kanı var ve ne yazık ki Suriye direnişinin başlangıcından beri devam eden spekülatif haberlerden ötürü buna sevinemeyen Müslümanlar mevcut ancak bizler bu devrim ile gurur duyuyoruz.’’ dedi. Bunun yanında spekülatif bir şekilde, bazı medya organlarında ‘nasıl bu kadar kısa sürede devrim olur?’ sorgulamalarına şahit olduğunu, bunu bir mücahidin verdiği cevapla cevaplamak gerektiğini belirterek, ‘’Bu devrim 13 günde olmadı, 13 yıl artı 13 günde oldu’’ dedi.
Daha sonra sözü Latif Rüzgar aldı. Latif Rüzgar konuşmasında gerek Gazze ile ilgili, gerek Suriye ile ilgili ekran başında konuşanların sahayı bilmediğinden ötürü kamuoyunun yanlış yönlendirildiğinden bahsetti. Daha sonra devrimin başlangıcından bugüne sahada mücadele veren mücahit grupları ile ilgili bilgilendirmeler yaptı. Rüzgar Suriye halkının tabiri caizse 13 yıllık savaş döneminde maalesef üvey evlat muamelesi gördüğünün altını çizdi. Bunun yanında yardım faaliyetleri ile ilgili bilgiler veren Latif Rüzgar; Suriye’de muhalif bölgelerin esed rejimi tarafından yıllarca muhasara altında kaldığını söyleyerek, bu bölgelerde yaşayan insanların yardıma muhtaç olduklarını ve bu yardımların kesilmemesi gerektiğinin önemle altını çizdi.
Daha sonra sözü Osman Sevim aldı. Osman Sevim; üç gün süren Suriye ziyaretinde neler heyet olarak neler yaptıklarını nerelere gittiklerini ve bu ziyaretlerde genel olarak hangi hissiyatlarına kapıldıklarını anlattı. Bu tür ziyaretlerin ve sahada bulunmanın önemine değinen Sevim; ‘’orada fiziksel olarak yaşananları gözlerimizle gördük, fakat insanların iç dünyalarında neler yaşadıklarını anlamamız için onların hayatlarına dokunmamız, Suriye ziyaretlerimizi sıklaştırmamız gerekiyor.’’ dedi.
Suriye meselesinin, Afganistanyahut Filistin’e benzemeyen bir taraf barındırdığını, Suriye’nin ciddi anlamda yetim bırakılmış bir bölge olduğunu ve kendilerinin de o yetimliğe şahit olduğunu ifade ederek sözlerini tamamladı.
Söyleşi Suat ekinci ile devam etti. Sözlerine, Kassam Turgaylarının şehit olan komutanlarını anıp, dua ile başlayan Suat Ekinci, Suriye’de gerçekleşen devrim sürecinden almamız gereken derslere değindi.
Suriye’yi ve Suriye halkını anlamanın empati kurmaktan geçtiğini söyleyen Ekinci; sekiz yıl muhasara altında kalan Şam’ın Merkezinde bulunan Yermük Mahallesinin her gün mütemadiyen rejim tarafından bombalandığını ve bu mahallede yaklaşık dört yüz bin şehit verildiğini söyledi. Bunun yanında bombardımanlar sonucu yerle bir olan bu mahallenin yaşadığı sefaleti heyet olarak şahit olduklarını ifade etti. Bu mahallelerde yaşayan insanların Allah için gösterdikleri sabrın, direncin bizlere önemli dersler vermesi gerektiğinin altını çizdi. Bunun yanında gözlerimizin önünde sefalet içinde yaşayan bu insanlara gözlerimizi kapatamayacağımızı üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmemiz gerektiğini söyledi. Ekinci konuşmasına şu sözler ile devam etti. “Bizler anın çocuğu olmak zorundayız. Ortada bir yangın varsa biz onu söndürmek ile mükellefiz. Yangının sönmesini bekleyip ben söylemişim tavrından uzak durmalıyız. Her ay düzenli olarak onlara yardım etmek zorundayız. Onları yalnız bırakırsak biz yalnız kalırız bunu görev addetmek zorundayız.” dedi.
Son olarak Hasip Özel’e söz aldı. Hasip Özel; 1993 yılında Arapça eğitimi için Suriye’ye gittiğini, 1999 yılında ilahiyat ve Eczacılık bölümlerini Suriye’de bitirdikten sonra Türkiye’ye dönmek için hazırlanırken belirsiz bir nedenden dolayı tutuklandığını ve on yıl boyunca Suriye zindanlarında kaldıktan sonra Ak Parti hükümetinin girişimleri ile serbest bırakıldığını ve Türkiye’ye döndüğünü belirtti. Konunun canlı şahidi olarak Suriye zindanlarında kendisinin ve diğer mahkumların yaşadıkları, akıllara durgunluk veren zulümleri anlatarak, yeni dönem için hayır duaları ederek sözlerini tamamladı.
Program soru-cevap bölümünden sonra sona erdi.
Haber/Foto: İbrahim Beydüz
HABERE YORUM KAT