1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Batının Müslümanları Dönüştürmek İçin Geliştirdiği Stratejiler
Batının Müslümanları Dönüştürmek İçin Geliştirdiği Stratejiler

Batının Müslümanları Dönüştürmek İçin Geliştirdiği Stratejiler

Hayrettin Karaman, batının Müslümanları dönüştürme projelerine değindiği yazısında Hamilton Gibb isimli oryantalistin bu bağlamda öne çıkan stratejilerini analiz etmiş.

11 Ekim 2018 Perşembe 12:26A+A-

Hayrettin Karaman’ın Yeni Şafak’taki köşesinde yer verilen konuyla alakalı yazısı (11 Ekim 2018) şöyle:

Batı’nın Bize Dönük Amacı Hakkında

Meşhur oryantalist Hamilton Gibb (1895-1971), İslâm tarihi, medeniyeti ve ıslahatçı İslâmî hareketler konusunda önemli araştırmalar yapmış ve birçok eser vermiştir. Şüphe yok ki, onun da amacı, Müslümanların medeniyet değiştirmelerine (Batılılaşmalarına) yardımcı olmaktır.

İşte bu oryantalistin ibret ve tedbir almamız gereken bir tespiti var, diyor ki:

“Batı, uzun zamandan beri İslâm ümmetini Batılılaştırmak için çabalıyor, çeşitli teşebbüslerde bulunuyor; bunu da şöyle gerçekleştirmek peşindedir: Batı hukukunu uygulatmak, ekonominin merkezine faizi yerleştirmek, Batı eğitim sistemine geçmelerini sağlamak ve laikliği benimsetmek yoluyla küresellik sınırları içinde ümmeti asimile etmek ve eritmek.”

Gibb öte dünyaya göçeli 47 yıl olmuş, bu yarım asır içinde Batı, İslâm dünyasını eritmek ve dağıtmak için uygun bulup gerçekleştirmeye çalıştığı bu dört tedbirde başarı elde etmiş midir?

Ne yazık ki, bu soruya “büyük ölçüde evet” diye cevap vermek durumundayız.

1. Batı hukukunun tamamen veya kısmen girmediği ve uygulanmadığı bir tek İslâm ülkesi yoktur. Bizde bu mücadele 19. yüzyılın son çeyreğinde Mecelle yapılırken su yüzüne çıkmış, ülkenin nâzırlarının bir kısmı bile Batı hukukuna taraftar olmuşlardır.

2. Benden önce de vardı muhakkak, ben kendimi bildim bileli ülkemizde bir “maarif davası” vardır. Ve maarifimiz hiçbir zaman yerli ve millî olamadı. Diğer ülkelerde de ya kendi sistemi içinde gerekli tecdidi yapamadan eskimiş bir usulde ısrar var veya Batılılaşma var.

3. Hemen bütün İslâm ülkelerinde (şeriatla yönetiyoruz diyenler dâhil) faizci bankalar mevcuttur. Ekonomimizin merkezinden önce zihniyetimize faizi öyle yerleştirdiler ki, birçok Müslüman okur-yazara göre “faizsiz ekonomi olmaz” cümlesi bir akide haline geldi. Ekonominin merkezine faizi öyle yerleştirdiler ki, faizsiz kurumlar faizli olanı ikame edecek yerde faizci olanlar onların içine sızmaya çalışıyorlar ve uygulama alanlarını da yok mesabesinde daraltıyorlar.

4. Devlet ve cemiyet hayatımızda laiklik sarsılmaz bir güç ve koruma tedbirleriyle yerleşmiş, bireyler olarak Müslümanların hayatında ise dünyevileşme (sekülerizm), dini hayatı kabuk (zarf da denebilir) haline getirecek güce ve yaygınlığa ulaşmıştır.

Şeriatla yönetildiği söylenen ülkelerde hukuki hayat bölünmüş, aile, miras gibi bazı sınırlı alanlar dışında İslâm hukuku terk edilmiş gibidir. Uluslararası ilişkiler ve devletler hukuku alanına geldiğimizde ise durum daha iç yakıcıdır. Sözde İslâm ulus devletleri dinimize, medeniyetimize düşman olan ve varlıklarımıza göz dikmiş bulunan eski ve yeni sömürgeci Batı ülkeleriyle işbirliğine gidiyor, birbirleriyle savaşıyorlar. Ümmet kavramı unutulmuş, İslâm birliği hedefi ise resmi ve siyasi kurumların uzun ve kısa vadeli gündemlerinde yok olmuştur.

Genellikle yöneticiler ve bir kısım seçkinler Batı emellerine hizmet ediyor diye biz ümidi kesip Mehdi’yi mi bekleyeceğiz?

Asla!

İş döner dolaşır kanaat önderleriyle bütünleşmiş halka dayanır ve onların istemediklerini kimse yapamaz.

Ümidimiz adanmış kanaat önderleriyle onlarla bütünleşen ümmet tabanında ve Allah Teâlâ’nın yardımındadır.

 

HABERE YORUM KAT

2 Yorum
  • Abdülkadir / 12 Ekim 2018 05:59

    Batının müslümanları değiştirmesine ihtiyacı yok.Müslümanlar Resulullahtan sonra kendileri değiştiler. Öyle değiştiler ki Kurandışı bir din oluşturdular.Kur'anıda mest olmak için okuyup durdular.Kur'anın kendilerine ne dediği ile ilgilenmediler ve hala öyle olmaya devam ediyorlar.Sonra suçu batılılara atıp duruyorlar.Biz Allahı kutsamamız gerekirken Resulullahı kutsar hale getirdik.Oysa Allahtan başka kutsal olan bir şey olmaz olamaz.Resulullahın hırkası sakalı saçı ifrazatı hadis yoluyla kutsallaştırıldı.Bunlar islamın içine boca edildi.Şimdi bunlardan insanlar kurtulamıyor.İslam dünyası şirk dolu.Zaten ayet iman edenlerin büyük bir çoğunluğu şirk koşmadan asla iman etmezler diyor.Yani şu anda 1.6 milyar müslüman var diyorsak bunun 1.5 milyarı şirk koşup duruyor.Geçmiştede aynen böyleydi gelecektede böyle olacak.Çünkü bunu Kur'an bize bildiriyor.Allahım bilerek veya bilmeyerek işlediğim şirkten dolayı beni affeyle.İşte bu duayı Resulullah Muhammed her namazından sonra yaparmış.Resulullahın hadislerini sünnet deyip yapıyorlar ama böyle önemli bir sünnetide bir kenarda unutuyorlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • Faik KAYNAK / 12 Ekim 2018 01:53

    İnsanların ve özelde Müslümanların , mensup oldukları medeniyeti değiştirme gafletleri sebebiyle , dünyevileşmeye ve bireyselleşmeye meylederek neticeten savrulmaya kadar varan berbat bir hayat sürmeye mahkum olurlar..

    Ne zaman ki, İslam Ümmeti kend öz kimliğinden, beslendiğini medeni kültüründen uzaklaştı, işte o zaman oryantalistlere yem olmaya mahkum oldular..

    Biz ne MEHDİ diye sanal bir kurtarıcıya, nede HIZIR adlı bir himen'e, nede bizleri münzevi bir hayata iten bir JAVS 'a (Gavs) ihtiyacımız var..

    Ne zaman ki ;
    1- KURAN a sarılarak
    2- Sahih sünnet üzerinden okuma yaparak,
    3- Akletmek, fehmetme ve fıkhetme meleketlerini kazanırsak işte o zaman mükemmel bir hayata yelken açarız..

    Yanıtla (0) (0)