"Batıda Elinde Bağlama Doğuda Elinde Kalaşnikof"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık: Batıda elinde bağlama doğuda elinde kalaşnikof ve birileri bunu da bize demokrasi diye yutturmaya kalkıyor.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Güneydoğuda vatandaşlarımıza tehditle 'Bu köyden HDP dışında bir tane oy çıkarsa bu köyü yakarız' diye tehdit savuranlar, batıda barış güvercini oldular" dedi.
İzmit ilçesinde bir restoranda düzenlenen toplantıda Minibüsçüler ve Servis Araçları Kooperatifi üyeleriyle bir araya gelen Işık, 7 Haziran'da Türkiye'nin genel seçime gideceğini hatırlatarak, Türkiye'nin istikrarını yakaladığı dönemlerde, büyük başarılara imza attığını söyledi.
Türkiye'nin istikrarlı bir hükümetle çok büyük bir mesafe katettiğine dikkat çeken Işık, 1950 yılında yapılan genel seçimlerde iktidara gelen Adnan Menderes döneminde Türkiye'nin yıllık ortalama yüzde 7 büyüme yakaladığını, 5 senede Türkiye'nin düşük orta gelir seviyesine yükseldiğini belirtti.
Işık, 1960 yılında bugün Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik yapılan itham ve iftiraların aynısının, Adnan Menderes'e yapıldığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meşhur anlatılan hikaye, Menderes'in yakasına bir öğrenci yapışıyor, 'özgürlük istiyoruz özgürlük' diyor. Menderes biraz da tebessüm ederek 'Evladım sen bir ülkenin başbakanının yakasına yapışıp (Özgürlük istiyoruz) diyecek kadar zaten özgürsün. Daha nasıl bir özgürlük olacak' diyor. Bugün de bakın adam köşesinden, gazetesinden, televizyonundan eline geçirdiği bütün imkanlarla Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak sözler söylüyor, arkasından da 'Türkiye'de basın özgürlüğü yok' diyor. 'Medya özgür değil' diyor. Peki bir de medya özgür olsa ne olur. Acaba bunu hiç düşündük mü? Ya şu anda özgür değilken senin ağzından çıkanı zaten kulağın hiç duymuyor da Sayın Cumhurbaşkanının yapabildiği tek şey var, mahkemede hakkını aramak."
- "Bugün yapılanlarla 55 sene önce yapılanlar arasında en küçük bir fark yok"
Bugün ve 55 sene önce yapılanlar arasında en küçük bir fark olmadığını bildiren Bakan Işık, bugün Türkiye yerli otomobil, yerli üretime, yerli uçağa, yerli savunma sanayisine, yerli enerji teknolojilerine yoğunlaşınca, Türkiye'de bir koalisyon oluşturmak için bazı güç odaklarının nasıl bir gayret içinde olduğunu gördüklerini anlattı.
Işık, Türkiye'nin son dönemde yaşadığı sıçramanın milleti sevindirdiğini ama birilerini fena halde kızdırdığını ve korkuttuğunu belirterek, "Ne zaman Türkiye kendi gücüyle ayağa kalkmaya çalışsa altından mutlaka ayaklarından, eteklerinden çeken birtakım güç merkezleri ve onun içerisinden o içerideki taşeronlarla birlikte bu işi yaptığını görüyoruz" ifadesini kullandı.
Yerli sanayiye ve ekonomiye inandığı için Necmettin Erbakan'a da saldırıldığını ve düşmanlık yapıldığını dile getiren Işık, şöyle devam etti:
"Çünkü 'Türkiye bu işi başarır ve tekrar dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olur' noktasına inanıyordu, tıpkı bugün bizim inandığımız gibi. Erbakan Hoca bu projeyi hayata geçirmeye başladığı dönemde Güney Kore daha yeni yeni sanayileşmeye başlamıştı ama Güney Kore'de böyle bir medya ve küresel güç odaklarının hizmetinde olan bu tip güç merkezleri olmadığı için Güney Kore bugün dünyada en iyi teknolojiyi üreten birkaç ülkenin arasına girmeyi başardı. Bugün bazıları da utanmadan, arlanmadan, sıkılmadan Türkiye'ye Güney Kore'yi örnek gösteriyor. Türkiye'ye Güney Kore'yi örnek gösterenler sizin zihniyet babalarınız, sizin ideolojik ağabeylerinizin o dönemde Türkiye'yi Güney Kore gibi kalkındırmak isteyen insanlara neler yaptıklarını bir aklınıza getirin."
- "Batıda elinde bağlama doğuda elinde kalaşnikof"
Işık, aynı senaryonun şu anda da uygulandığına işaret ederek, "Güneydoğuda vatandaşlarımıza tehditle 'Bu köyden HDP dışında bir tane oy çıkarsa bu köyü yakarız' diye tehdit savuranlar, batıda barış güvercini oldular. Batıda adeta demokrasi kahramanı oldular, popstar oldular. Ellerinde bağlamayla televizyonda türkü söylüyorlar. Batıda elinde bağlama doğuda elinde kalaşnikof ve birileri bunu da bize demokrasi diye yutturmaya kalkıyor" ifadesini kullandı.
Türkiye ne zaman yerli üretime ve yerli ekonomiye geçse, bu ülkenin başına bu tip entrikalarının gelmemesinin mümkün olmadığını vurgulayan Işık, "İktidara geldiğimiz gün IMF'den habersiz bir tek karar alınamıyordu, bütün kararlar IMF'nin onayından geçmek zorundaydı. Bugün Allah'a hamdolsun IMF'ye ne borcumuz var ne de IMF'yle işimiz var. Bu milletimizi sevindiriyor ama birilerini de fena halde üzüyor ve öfkelendiriyor. 7 Haziran seçimlerine giderken Türkiye'de birileri ısrarla bir koalisyon olsun diye bir gayret gösteriyor" dedi.
(AA)
HABERE YORUM KAT