
“Batı sistemi Filistin’de çözülüyor”
"Filistinliler direndikçe ABD/İngiltere ve Almanya asırları aşan Batı medeniyeti algısını bir kenara bıraktılar ve savaş sırasında işlenebilecek bütün suçları birlikte işlediler."
Batı sistemi Filistin’de çözülüyor
Selçuk Türkyılmaz / Yenişafak
İngiltere manda yönetiminin tesisiyle başlayan Filistinlilerin fiilî mücadelesi kesintisiz devam ediyor. Hamas ile birlikte özellikle Gazze’de yoğunlaşan Filistin mücadelesi yüzyıllık zamanda elbette inişli çıkışlı seyir takip etti. Siyonist İsrail ve hamileri birçok defa Filistinlilerin direncini kırdıklarına ve hedeflerine ulaştıklarına inandılar. Fakat aynı şekilde birçok defa Gazze’de, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te neredeyse bütün bir insanlığı hayrete düşüren bir yeniden doğuşa tanık olduk. Filistinliler Filistin davasını hiçbir zaman terk etmediler. Bu kararlılık 7 Ekim 2023’ten sonra da devam etti.
7 Ekim 2023, Filistin davasının yüzyılı aşan tarihinde en önemli anlardan biriydi. Bu tarihten önce İsrail ABD ve İngiltere’nin koruması ve desteği ile komşu ülkeleri baskılayarak işgal ve abluka altında tuttuğu bölgelerde yaşayan Filistinlileri de sürmek suretiyle nihaî bir çözüme ulaşmak istemişti. Filistin davası bir kez daha yok sayılıyordu. Tarihî Filistin topraklarında ortaya çıkan Siyonist İsrail’i hedefine ulaştırmak için neredeyse bir adım kalmıştı. Artık çoğu kimse Filistin’den ve Filistinlilerden bahsederken umutlu değildi. Fakat Hamas’la birlikte direniş grupları tekrar sahneye çıktı ve tarihin akışı değişti. Bu yılın ocak ayında ateşkes anlaşması sağlanana kadar Gazze’de insanlık tarihinin en büyük vahşetlerinden biri sergilendi fakat Filistinliler topraklarını bırakmadı. İngiltere ve ABD’nin açık desteği ile etnik temizlik suçu işleendi fakat ayakta kalanlar inanılmaz vahşete rağmen Filistin topraklarından çıkmayı düşünmedi.
Siyonist İsrail bir koloni devlet olarak kurulmuştu. Siyonizm İngiltere ve ABD’nin kolonyal bir ideolojisi olarak doğmuştu. Zaten bu sebeple Siyonizm önce Evanjelik Hristiyanlar arasında yaygınlaştı. Bu durum çoğu zaman göz ardı edildi çünkü İsrail aynı zamanda bir propagandanın eseriydi. Propagandanın başarısında ideolojik yön oldukça etkiliydi. Filistinliler bir yandan İngiliz manda yönetiminin askerî düzenlemelerine direnirken diğer yandan Siyonizm ideolojisine bağlı terör örgütleriyle mücadele etmişti. Edward Said’in Filistin meselesiyle ilgili olarak yazdığı kitaplarda propaganda boyutu çok daha iyi anlatılır. Filistinliler her alanda mücadele verdi.
Filistin davasının başından itibaren bütün dünyanın gidişatını etkileyebileceğini Anglosaksonlar da düşünmemişti. Fakat göreceli olarak Filistin gibi son derece küçük bir alanda ve daha da daraltılmış alanlar olarak Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te adeta son beş yüz yılın hesapları nihaî bir aşamaya ulaştı. Artık Filistin meselesi Batı sistemini yeniden ayağa kaldırma ve tahkim etme isteğiyle birlikte değerlendiriliyor. Türkiye’de birçok kimse uzun propaganda dönemlerinin sonucunda Batı Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin İsrail’e desteğini Holokost utancı ile açıklamıştı. Güya Avrupalılar Yahudiler karşısında mahcup durumdaydılar ve Yahudilere karşı borçlu oldukları için İsrail’in vahşetine göz yumuyorlardı. Zaten dünyayı Yahudi sermayesi yönettiği için onlara karşı ses çıkarmada tereddüt ediyorlardı. 7 Ekim’den sonra gerçeğin böyle olmadığı ortaya çıktı. İsrail aynı zamanda bir propagandanın eseriydi. Filistinliler direndikçe ABD/İngiltere ve Almanya asırları aşan Batı medeniyeti algısını bir kenara bıraktılar ve savaş sırasında işlenebilecek bütün suçları birlikte işlediler. Şu ana kadar bu suçların çok az bir kısmı ortaya döküldü. Bunlar zamanla açığa çıkarılacaktır.
Geçtiğimiz ocak ayının ilk yarısında ateşkes anlaşmasının imzalanmasıyla birlikte Gazzelilerin diz çöküp teslim olmadığını dünya hayranlıkla gördü. Onlar yıkıntılar arasındaki kalıntılara dönerken yaşanan tüm acıların üzerinden yürüyüp geçtiler. Bu zafer yürüyüşüydü ve gerçekten şaşkınlık yaratıyordu. Bütün dünya olayları canlı seyretti. ABD-İngiltere-İsrail Filistinlileri Gazze’den ve Filistin davasından hiçbir şekilde uzaklaştıramamıştı. Altına imza attıkları ateşkes anlaşmasının şartlarını yerine getirmediler. İsrail kısa bir aradan sonra vahşice saldırılarına devam etti. ABD ve İngiltere İsrail’i her bakımdan desteklemeye devam etti. Filistinlilerin geri dönüş sevinci karşısında kontrolü hepten kaybettiler. Bu sebeple bilerek ve isteyerek büyük suçlara yeniden ortak oldular.
Filistinliler bundan sonra da vatan müdafaasından vazgeçmeyecektir. Onların sarsılmaz imanı bütün dünyaya örnek oluyor. Bundan sonra çok daha farklı ve yeni şeyleri konuşacağız.
HABERE YORUM KAT