Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) hazırladığı rapora göre 2024 yılı boyunca 46 bin dönümden fazla Filistin toprağına İsrail tarafından hukuksuz bir şekilde el konuldu. İsrail işgali, tarihi Filistin topraklarının yüzde 85'inden fazlasını kontrol ediyor ve bunu daha da genişletmeyi hedefliyor. Filistinliler kendi vatanlarının sadece yüzde 15'ini kullanabiliyor. Bu toprak gaspı, uluslararası hukukun açıkça çiğnenmesi anlamına gelirken, dünyanın büyük bölümü bu hukuksuzluğa sessiz kalmaya devam ediyor. Batı Şeria’da, özellikle Kudüs Valiliği’nde yıkımlar art arda geldi. Yalnızca bu bölgede 242’si Kudüs’te olmak üzere 903’ten fazla bina ve tesis tamamen ya da kısmen yıkıldı. Üstelik 939 yapıya daha “ruhsatsız” oldukları iddiasıyla yıkım emri verildi.

Söz konusu ruhsatlar işgal makamlarının Filistinlilere vermeyi reddettiği belgeler. Bu emirle birlikte insanların kendi topraklarındaki varlığı suç sayılıyor.

2024 KIRILMA YILI OLDU

İşgalci İsrail’in yasadışı yerleşim politikasında da 2024 yılı yeni bir kırılma yılı oldu. Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria genelinde 13 binden fazla yeni yasadışı işgal yerleşim biriminin inşası için onay alındı. Aynı zamanda yaklaşık 11 bin 888 dönüm arazi, sömürge planları doğrultusunda ilhak edildi.

Yılsonu itibariyle Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim yerlerinin ve askeri kontrol noktalarının sayısı 551’e ulaştı. Bu yerleşimlerde yaşayanişgalci sayısı ise 770 bin 420’ye dayandı. En büyük işgalci yoğunluğu, 240 bin 516 kişi ile Kudüs’ün J1 bölgesinde bulunuyor. Ramallah, Beytüllahim ve Salfit gibi diğer valilikler de ciddi baskı altında. Tubas ve Kuzey Ürdün Vadisi ise hala en az işgalci barındıran bölgelerden biri, ancak bu durumun değişmesi de an meselesi.