Batı medyası YPG kamplarındaki krizi görmezden geliyor
DW’nin haberi Batı medyasının YPG’ye bakışını anlatan önemli veriler sunuyor.
Abdurrahman GÜNER / HAKSÖZ HABER
Deutsche Welle’nin haberinde Kürt grupların ağırlıkta olduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolündeki Suriye'nin kuzeyindeki kamptan, IŞİD'le bağlantılı 631 tutuklunun serbest bırakıldığını ifade ederken bu kimselerin Suriye Demokratik Konseyi (SDK) sözcüsü Emced Osman tarafından belirtilen "eli kana bulaşmamış" kişiler olduğu vurgusunu ekliyor. Ardından DW açısından belki de en önemli husus olan “yurt dışı bağlantısı olan IŞİD tutuklularının serbest bırakılmadığı” bilgisini okuyucularına aktarıyor.
Haber içerik itibariyle baştan sona YPG merkezli bir perspektif taşıyor. Kamplarda ki insani krize dair hiçbir şeyin dillendirilmediği haberde batının seküler özgürlük savaşçısı SDG “insani krize” çözüm arayışındaymış gibi gösteriliyor. PKK-YPG-SGD’nin işlediği insanlık suçlarını görmezden gelen Batı medyası dünya kamuoyuna birbiriyle iltisaklı bu grupları şimdi de tutukluları serbest bırakan örgüt imajıyla pazarlıyor.
YPG kamplarında yaşanan insani kriz BM raporlarında da geçmiş ancak özellikle El-Hol kampındaki durumun incelendiği raporda kampı elinde bulunduran sol-faşist örgütün adı yine zikredilmemişti. BBC’nin hazırladığı haberlerde de kamplardaki zor şartlardan bahsedilirken kampların kimin yönetiminde olduğu ise gizleniyor.1 Artık ikiyüzlülük bile diyemeyeceğimiz bu yüzsüzlük karşısında YPG kamplarındaki gayri insani şartlara dikkat çeken D.S isimli mağdurun sözlerini iktibas ediyoruz: “YPG/PKK, kampta yaşayan ve zorla ailelerinden koparılan 10 yaşın üstündeki çocuklara silahlı eğitim veriyordu. Daha sonra oradaki teröristlerden öğrendik ki eğitim verdikleri bu çocukları Barış Pınarı Harekatı bölgesine götürüp Türk askeri ve Suriye Milli Ordusu ile savaştırmışlar. Kampta bizim bulunduğumuz bölümde Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Tunus, Cezayir, Doğu Türkistan, Arnavutluk, Kazakistan, Fransa ve bazı Avrupa ülke vatandaşlarından tahminimce 20 binden fazla kadın ve çocuk vardı. Kampta insanlık dışı muamelelere maruz kalıyorduk. Orada hasta olanlara bakılmıyordu. Hastalık bulaşan çok sayıda kadın ve çocuk yaşamını yitirdi. YPG/PKK militanları kaldığımız odalara gelip paramızı ve değerli eşyalarımızı zorla alıyorlardı. Karşı çıkanları da silahla vuruyorlardı. Böyle çok sayıda kadın ve çocuk hayatını kaybetti."2
Batılı ülkeler ve medyaları kamplar söz konusu olduğunda sadece YPG’nin zulmü altında yaşamak zorunda kalan batılı ülke vatandaşlarının tutukluluk durumuyla ilgileniyor. Bu kadın ve çocukları yük olarak gören batılı ülkeler bu insanların gördükleri insanlık dışı muameleye de göz yumuyor. 10 bin kişinin yaşayabileceği şekilde tasarlanan El-Hol kampında 70 bin kişi yaşıyor. Baguz’daki çatışmalardan sonra kurulan kampın çok büyük bir kesimini kadın ve çocuklar oluşturuyor.
HABERE YORUM KAT