1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Batı emperyalizminin desteklediği "İslam devleti"
Batı emperyalizminin desteklediği "İslam devleti"

Batı emperyalizminin desteklediği "İslam devleti"

Ahmet Varol, Arnavutluk'taki "bektaşi İslam devleti" projesini yorumluyor.

27 Eylül 2024 Cuma 10:00A+A-

Ahmet Varol / Yeni Akit

Bektaşi Din Devleti!

Arnavutluk’un başkenti Tiran’da Vatikan benzeri bir “Bektaşi din devleti” kurdurulacağına dair açıklamalar yapıldı. Bunun, Avrupa’nın İslam dünyasına yönelik fitne politikalarının bir parçasından başka bir şey olmadığını, Arnavutluk’un da bazı siyasi ve ekonomik çıkarlar beklentisiyle böyle bir projeye alet olduğunu en başta belirtelim. 

Biz burada bir makalede Bektaşiliğin geçmişi, tarihte geçirdiği süreç ve bugün aldığı şekille ilgili ayrıntılı bilgiler verme imkanına sahip değiliz. Bu konuda Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan’ın (Allah rahmet eylesin) “Hacı Bektaşı Veli ve Bektaşilik” isimli ilmi bir çalışması var. Merak edenlerin bu kitapta ayrıntılı bilgileri bulabileceklerini sanıyorum. 

Günümüzdeki Bektaşiliğin en yaygın olduğu coğrafya Balkanlardır. 

Ancak oran olarak Arnavutluk’ta sayılarının arttığı görülür. Oranla Arnavutluk’taki diğer dini unsurlara değil Balkanların diğer bölgelerindeki yüzdelerine nispetlerini kastediyoruz. Örneğin Makedonya, Kosova, Bosna-Hersek ve Sancak’a (Karadağ) nispetle Arnavutluk’ta Bektaşilerin oranı daha çoktur. Ama Arnavutluk nüfusuna nispetle yine azınlıkta kalmaktadırlar. 

Balkanlarda Müslüman toplulukların varlığını sürdürmesini pek içine sindiremeyen Avrupa, İslam’ın tesirini zayıflatmak ve Müslüman toplulukları kimliklerinden uzaklaştırmak için şimdiye kadar muhtelif yöntemlere başvurdu. Kendim de gerek Balkan ülkelerine yaptığım ziyaretlerde ve gerekse oradaki İslami camiayla olan ilişkilerim vasıtasıyla elde ettiğim bilgilere dayanarak buna tanık olduğumu söyleyebilirim. 

Bu çalışmalarında Arnavutları ise özellikle hedefe yerleştirdi. Bunun siyasi ve sosyal muhtelif sebepleri var. 

Arnavutluk Arnavutlarının, Enver Hoca döneminde uygulanan katı ateizm politikaları yüzünden İslam hakkındaki bilgilerinin zihinlerinden büyük ölçüde silinmiş ve dini duyarlılıklarının çok zayıflamış olmasını, Kosova Arnavutlarının da Sırp zulmünden dolayı Arnavut milliyetçiliğine daha fazla ilgi duyarak İslami kimlik ve duyarlılıklarını ikinci plana itmiş olmalarını, Arnavutların zorla Müslüman yapıldıkları iddiasını, zaman içinde İslami değerlerden ciddi şekilde uzaklaşan Bektaşiliğin Arnavutlar arasında daha yaygın olmasını, komünist sistem yüzünden Arnavutluk halkının Sırbistan’ın ablukacı politikaları yüzünden de Kosova halkının diğer bölge halklarına nispetle daha yoksul olmasını, Kosova’nın bağımsızlık savaşında dış desteğe duyduğu ihtiyacı ve İslam coğrafyasında bir güç birliği oluşmaması yüzünden bu ihtiyacı Batı emperyalizminin kendi siyasi çıkarları doğrultusunda ciddi şekilde istismar etmesini bunlar arasında zikredebiliriz. 

Batı, Vatikan’la işbirliği içinde yürüttüğü bu faaliyetlerde Bektaşilerle özel anlamda ilgilendi. Ancak başlangıçta izlediği politikada Bektaşiliğin, İslam’dan ayrı bir din, inanç ve disiplin olduğu iddiasını öne çıkarıyordu. Bu amaçla, Balkanlardaki Müslüman topluluklar arasında Bektaşilik adında ikinci ve İslam’dan bağımsız bir din ortaya çıkarmak amacıyla yoğun çalışmalar yürüttü. 

Ama şimdi Arnavutluk’un Tiran’da, “Ilımlı İslam”ı temsil iddiasıyla Vatikan benzeri bağımsız bir Bektaşi din devleti kurma projeleri olduğunu duyurması Batı emperyalizminin Bektaşilik konusundaki strateji ve politikasının değiştiğini gösteriyor. Anlaşıldığı kadarıyla Batı, Arnavutluk yönetimiyle işbirliği içinde İslam’a ve Müslümanlara Bektaşilik üzerinden yeniden şekil vermek, bunu da “Ilımlı İslam” modeli olarak pazarlamak istiyor. Tabii burada “Ilımlı İslam” ile kastedilen ise yasakların olmadığı, yükümlülüklerin tamamen kaldırıldığı “tabela Müslümanlığı”! 

Batı emperyalizmi böyle bir Müslümanlık tarzının, dini duyarlılıkların zayıflatılması amacıyla yürütülen yoğun çalışmalara paralel olarak insanların dini yönden kendilerini tatmin etmeleri ve bu konuda ihtiyaçlarını gidermeleri açısından işe yarayacağını umuyor. Bu arada Batı toplumlarında son dönemde İslam’a ilginin artması karşısında böyle bir modelin bir paket olarak sunulabileceğini düşünüyor olabilir.

HABERE YORUM KAT