"Batı-Dışı Özneleşmenin Düşmanları..."
Hamza Türkmen kaleme aldığı yazıda sömürünün ve adaletsizliğin sürdürücüsü olan Batılı paradigmaya tek alternatif dünya görüşünün İslâm olduğunu ve dolayısıyla Batı'nın kendisine muhalif potansiyelin İslâm'la tanışmasını engellemeye çalıştığını söylüyor.
Hamza Türkmen - Batı-Dışı Özneleşmenin Düşmanları...
Kuzey’de Güneyliler, Batılı sistem analizcileri için büyük bir dert olarak görülmektedir. Güneyliler, yani ezilen halkların çocukları II. Dünya Savaşı sonrası Batı’nın kalkınma yarışında çalıştırılmak için parya gibi pazı kuvvetleri ölçülerek Kuzey’e getirildiler. Emeğinin değerini tasarruf eden bu ezilmiş insanlar arasından hızla mavi yakalarını beyaz’a, göçmenliklerini yerleşik müteşebbisliğe dönüştürenler oldu.
Kuzeyliler ya da Batılılar; küresel sömürünün ve kitlesel ‘artı emeğin/değerin’ keyfini süren Beyaz efendiler, iki yanlış yaptılar:
Birincisi Batı-dışı dünyaya, sömürü ve asimilasyon aracı olarak ihraç ettikleri ulusçuluk ve Garplılaşma akımlarının istihdam politikalarını ayarlayamadılar. Toprağından ve geleneğinden koparttıkları göçmenler, önü alınmaz bir erozyonla Avrupa’nın ve Amerika’nın kapılarını zorlamaya başladılar.
İkinci yanlış veya tıkanma ise, kibirli-egemen Beyaz insanın, suya bastırılan topun elden fırlaması gibi, metrepollerin varoşlarına yığılan insanların ve Müslüman gençlerin muhalif duygularını kontrol edememeleri, Hippileri sisteme entegre ettikleri gibi manupile edememeleridir. Batı-dışı dünyanın köklerine yaslanan bu yeni jenerasyonun, küresel kapitalist sistemin içte ve dışta dayatan eşitsiz ve adaletsiz uygulamalarına itirazı ve isyanı engellenemedi ve engellenemiyor...
(...)