1. HABERLER

  2. HABER

  3. HUKUK

  4. Başörtüsü Yasağı ve Ayrımcılık Raporu
Başörtüsü Yasağı ve Ayrımcılık Raporu

Başörtüsü Yasağı ve Ayrımcılık Raporu

Mazlumder Türkiye'de son bir buçuk yılda başörtülü bayanlara yönelik ayrımcı ve yasakçı uygulamaları konu alan bir rapor hazırladı.

19 Temmuz 2011 Salı 13:25A+A-

Av. Fatma Benli, Sümeyye Özdoğan vr Halime Atabey tarafından hazırlanan 54 sayfalık raporda 2010 yılında ve 2011 yılının ilk altı ayında konuyla ilgili yaşanan vakalara tek tek yer veriliyor.

Genel Uygulamada Düşüş Var Ancak Bireysel İhlaller Devam Ediyor

Rapora göre Türkiye'de başörtülü bayanlara yönelik ayrımcı uygulamalarda ve yasaklarda son yıllarda bazı düşüşler olmuş ancak halen bireysel anlamda başörtülü bayanlar kamuya açık alanlarda saldırılara, hakaretlere ve ayrımcılığa maruz kalıyorlar.

Raporun hazırlayıcılarından biri olan Av. Fatma Benli'ye göre son yıllarda başörtülü kadınlara karşı gerçekleştirilen ayrımcı uygulama azalmakla birlikte nefret suçları bireysel örneklerle devam ediyor. Orduevlerine girişte 50 yaş altı bayanların başlarını örtmeleri yasak. Yine İzmir'de, derse şapkayla giren bir öğrenci, hocası tarafından arkadaşları tarafından aşağılanarak sınıfı terk etmek zorunda kalmıştır. Özdemir İnce, 12 Ekim 2010 tarihli “Türban Fesadı” adlı yazısında başörtüsünü gamalı haç ve faşist gömleğine benzetmiştir. En son bir öğretmen okul çıkışında başını örten iki kız öğrencinin başörtüsünü zorla çıkarmış ve kafalarını duvara vurmuştur.

Fiili Uygulama Yetmez, Yasal ve Anayasal Düzenlemeye İhtiyaç Var

Raporla ilgili MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal açıklamasında "Yasağın kalktığı üniversitelerin birçoğunda fiili bir durum oluşturularak başörtüye özgürlük hakkı tanınırken, konu yasal ve anayasal bir hak olarak henüz ele alınmamıştır" dedi.

Ünsal Ayrıca, "Çalışma hayatında, sosyal hayatta halen başörtülü kadınlara yönelik yasakçı ve ayrımcı uygulamalar mevcuttur. Türkiye'de din ve vicdan hürriyeti alanında yaşanan en önemli sorun;  başörtüsünün her ne gerekçe ile olursa olsun halen bazı kurumlarda yasaklı olması ve başörtülü kadınların ayrımcılığa maruz kalmasıdır. Bu durum evrensel hukuk ilkelerine ve Türkiye'nin bugüne dek imzaladığı uluslararası anlaşmalara aykırıdır. Bu rapor vesilesiyle yeni anayasa tartışmalarının yapıldığı bugünlerde başörtüsü alanında halen yaşanmakta olan ihlallere dikkat çekmek istiyor ve sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını talep ediyoruz" dedi.

Rapora göre birçok iş ilanında rastlanan 'başörtülü olmama' koşulu, sinema salonlarında, alışveriş merkezlerinde sözlü tacize maruz kalmaları gibi sıradanlaşan vakalar da yaşanmaya devam etmektedir. Ayrıca, tüm uğraşlarına rağmen mecliste temsil edilme hakları gasp edilen başörtülü kadınlar yine seçilebilecek sıralardan aday gösterilmemişlerdir.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum