1. YAZARLAR

  2. Ahmet Taşgetiren

  3. Başörtülü Obama
Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Tüm Yazıları >

Başörtülü Obama

06 Kasım 2008 Perşembe 13:31A+A-
ABD'nin bütün başkanlık seçimleri dünyanın ilgisi çeker.
 
Çünkü ABD bir dünya devletidir ve oradaki yönetim değişikliği, dünyayı ilgilendirir. Obama'nın yarıştığı başkanlık seçimi ise daha özel bir ilgi gördü.

Çünkü Obama Afrika kökenli bir Amerikalı idi. Siyahtı. Ve siyah renkli olmak, Amerika'da "ikinci sınıf", hatta "köle" olmaktı. Beyazlarla aynı otobüsü paylaşamamak, aynı okullarda okuyamamak, hatta aynı çeşmeden su içememek, özetle beyazlar tarafından aşağılanmak demekti.

İşte böyle bir dünyadan gelen bir adam "Değişim" sloganı ile yola çıkıp, Beyaz Saray'a, beyazlardan da oy alarak siyah rengi taşımıştı.

Amerika kendi kendini aşmış ve bunu başarmıştı. Seçim kampanyası sürecinde Barak Obama'nın geçmişi, babasının dini, göbek adı Müslümanlığı tartışıldı. Çoğunluğu Hristiyan bir toplumda bu özellik "Obama'yı vurma" amacı taşıyordu.

Cumhuriyetçilerin Dışişleri Bakanlığı'nı yapan ve kendisi de bir siyah olan Colin Powell "Velev ki Müslüman olsun, diyerek başladığı konuşmasında."

Bu ülkede 7 yaşında Müslüman bir çocuk gelecekte Amerika'ya başkan olma hayali kuramayacak mı?" sorusunu sordu. Bu sorunun cevabı, herhalde "Obama nasıl başkan adayı olabiliyorsa, bir Müslüman çocuk da gelecekte ABD'ye başkan olabilir" şeklindeydi.

Powell, bu cevabı alacağından emin olarak o soruyu sormuştu. Şimdi ben sorayım: Siz, buraya kadar yazdıklarımdan, Türkiye için bir mesaj çıkarmıyor musunuz? Türkiye'de zaman zaman "zenciler"in tartışıldığı bir ülke. Bunun anlamı şu: Bazı yerler bazılarına kapalı. Bazıları sistem açısından sakıncalı. Bu hem zihniyet planında var, hem fiili uygulamada, hem hukuk planında... Bazıları sorar:

-Bu ülkeyi ağzı çorba kokanlar mı yönetecek? Ayakkabıyı kapının dışında çıkaranlar mı? Ayağı çarıklılar mı?

Siyasal ağırlığı olanlar mı, yoksa sayısal ağırlığı olanlar mı? Sandıktan çıkmak Türkiye'yi yönetmek için yeterli mi? Çok açık bir gerçek şu: Başörtülü bir kadının milletvekili seçilmesi, Meclis'e girmesi mümkün değil. Başörtülü kadının üniversite okuması mümkün değil. Akademik kariyer yapması mümkün değil. Amerika'da eğitim görüp profesör olsa, Türkiye'nin herhangi bir üniversitesinde derse girmesi mümkün değil. "Başörtülü Obama" diye kışkırtıcı bir başlık attım ya...

Oradan devam edelim: Başörtülü bir Obama, Harvard'ı bitirmek ne kelime, ona, on tane daha üniversite diploması eklese bile, Türkiye'de milletvekili seçilemezdi. Belediye Başkanı olamazdı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak hayalden öte bir şeydi, Cumhurbaşkanı veya Başbakan eşi olduğunda bile, devletin resmi resepsiyonlarına davet edilemezdi.

Siz Türkiye için, başörtülü bir milletvekili adayının (Cumhurbaşkanı adayı demiyorum) seçimlere katıldığı bir seçim için hangi takvimi öngörebilirsiniz? İşte o takvim, bir anlamda Amerikan demokrasisi ile Türkiye demokrasisi arasındaki farkı göstermiş olacaktır.

Şu anda halktan yüzde 47 oy almış olan bir siyasi parti, başörtüsüne özgürlük talep ettiği ve bunu Meclis iradesine bağlamak için girişimde bulunduğu gerekçesiyle "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak" suçlaması ile, ceza yemiş bulunuyor.

Obama'nın ABD Başkanı olmasını önemsemek, Türkiye'de başörtüsü yasağına sahip çıkanlar için bir anlam taşır mı? Sormak isterim, Meclis iradesini Anayasa mahkemesine bozdurtan CHP ve DSP kadrolarına: -Obama'nın başkanlığı sizin için anlam taşıyor mu? Sormak isterim, üniversitelerde başörtüsüne karşı Çin Seddi oluşturan sözüm ona bilim kadrolarına:

-Obama ve başörtüsü denklemi üzerine ne dersiniz?

Obama'nın ABD Başkanlığı üzerine çok şey söylenebilir ve söyleyeceğiz. Onun beklentileri karşılayıp karşılayamayacağından tutun, Türkiye, İslam coğrafyası ve dünya meselelerine bakışını da tartışacağız. Obama'nın, siyah hüviyetiyle ilgi çekmesine mukabil, ABD'nin güç dengeleri içinde -etnik ve dini lobiler, çok uluslu şirket lobileri, finans lobileri- nasıl bir farklılık üreteceği sorusu da zaman içinde cevaplanacaktır. Bu bir ilk yazı.

Ve ben, Obama'nın en ilgi çekici yönü ile, bizim yaramız arasındaki münasebetin öncelikle görülmesi gerektiğini düşündüm. Amerika, Obama'yı başkan seçerek, ırk ayrımından kurtulma sınavını başardı. Bakalım biz, başörtüsü sınavını ne zaman kazanıp, tarih yazacağız!!!
 
BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT