Başörtülü annelerin ordu evlerine alınmadığı günlerden başörtülü subayların olduğu günlere…
Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığında düzenlenen Subay ve Astsubay Öğrencileri Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Tören sonunda dualar edilirken başörtülü bir subayın diplomasını Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi.
HAKSÖZ HABER
Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığında düzenlenen Subay ve Astsubay Öğrencileri Mezuniyet Töreni'ne katıldı.
Askeri okullardan Müslümanların irticacı diye atıldığı zamanlardan bugüne Türkiye siyasi ve askeri hayatı oldukça değişti.
Laiklik ve Kemalizm vurguları ile dayatılan kurallar zaman içinde yerle bir edildi. Türkiye’nin içerde ve dışarıda her zaman dayatılarak bağlı kalınması istenen “ata kültleri” değişmeye başladı.
“Bin yıl sürecek” denen vesayetler tarih çöplüğüne düşmeye devam ederken, Kemalizm’in savunucuları Türkiye’nin el değiştirdiğini iddia etti.
Aslında Türkiye’de olan ancak bir takım kesimler tarafından kabullenilmeyen şey; Türkiye’nin asli unsuru olan, “halkın istekleri ve hayallerinin” hayata geçirilmesiydi.
Dindarların Türkiye siyasi arenasından silinmesi gerektiğine inananların ise hayalleri suya düşmeye devam ediyor. Törende Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş'ın öncülüğünde dualar edilirken başörtülü bir subayın diplomasını da Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi.
Başörtülülerin devlet tarafından kovuşturulduğu günlerden, askeri tesislere, hastanelere, bırakınız sıradan vatandaşı cumhurbaşkanı eşi olsa bile alınmadığı yakın tarihten bugüne çok şey değişti.
Askeri törenlerde ulusçuluk ve kavmiyetçilik yapmanın gereksizliği ile halkın talep ve istekleri dikkate alınarak dualar ile uğurlamalar ve kutlamalar düzenlenir oldu.
Müslüman askerlerin başörtülü annelerini törenlere almayanların emekli olduğu Türkiye’de, siyasi arenadaki halkın isteği ile gerçekleştirilen değişimler askerin dünyasını da değiştirmeye, sağduyulu anlayışların hakim kılınmasına vesile oldu.
Ezilen mazlum halkların hamiliğini ‘gerçek’ anlamda üstlenen Türkiye, “Yurtta sul, cihanda sulh” şovenizminden öteye geçerek “Müslümanlar kardeştir” bilinciyle söylemlerini fiiliyata dökme imkanı elde etti.
Suriye’de, Libya’da, Dağlık Karabağ’da mazlum ve yardıma ihtiyacı olanlara askeri desteğini sundu. Bir zamanlar hayal bile edilmeyen sadece lafta kalan düşünceler; Müslümanların kardeşlik bilinciyle harekete geçmesiyle hayata geçirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan törenlerin ardından, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı kampüsünde yer alan Güvenlik Bilimleri Fakülte ve Yurt Binası, Personel Temin Merkez Binası ile Tatbikat Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Mezuniyet töreninde, mehteran birliği gösterisi, kuleden iniş gösterisi ve helikopterle üzüm salkımı geçişi gösterileri icra edildi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın askerlerin yanında yaptığı duanın ardından ise tören sona erdi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, törendeki duasında şu ifadeleri kullandı: "Ya Rabbim, milletimizin medar-ı iftiharı şanlı ordumuzun subaylarının ve astsubaylarının mezuniyet töreninde ellerimizi Senin için kaldırdık, dua ediyoruz, bu merasimimizi hayırlı eyle Allah'ım. Mehmetçiğimizi her daim mansur ve muzaffer eyle Allah'ım. ya Rabbel alemin, vatanımızın çeşitli yerlerinde görev yapacak ve görev yapmakta olan askerlerimizi muvaffak eyle Allah'ım. Allah'ım askerlerimizin tutmuş oldukları nöbetleri nafile ibadet olarak kabul eyle. Ordumuzu her türlü kazalardan, belalardan, görünür görünmez felaketlerden muhafaza eyle Allah'ım. Düşmanlarımızı 'Ya Kahhar' isminin tecellisiyle kahr-u perişan eyle Allah'ım. Milletimizi, devletimizi ilelebet payidar eyle Allah'ım."
HABERE YORUM KAT