Başbakan Ahmet Davutoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, HDP Genel Merkezi'ne yapılan silahlı saldırıyı kınadığını belirterek, sorumluların yakalanması için gereken her şeyin yapıldığını ifade etti. 

Davutoğlu, "Bu saldırının daha önce gerçekleştirilen diğer saldırılar gibi demokrasimizi ve istikrarımızı hedef aldığı açıktır. Tüm partileri, Türkiye'nin neresinde olursa olsun şiddete karşı ortak tavır almaya çağırıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Akdoğan: Provokasyondur; Kınıyorum!

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP Genel Merkezi'ne silahla ateş edilmesiyle ilgili, "Bunu kınıyorum, silah provokasyon demektir. Seçim süreçlerinde kirli birtakım eller devreye girerler, provokasyon çıkarmaya çalışırlar, gerilimi artırmaya çalışırlar. Terör kimden gelirse ve kime karşı olursa olsun hedefine bakmadan, kaynağına bakmadan hep kınarız, lanet ederiz" dedi.

Akdoğan, Necip Fazıl Konferans Salonu'ndaki, Akyurt İlçe Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmasında, Türkiye'nin yeni bir seçim sürecine girdiğine işaret ederek, bu seçimin çok büyük bir önem ve anlam taşıdığını söyledi.

Çözüm Süreci'nin, AK Partinin temel politikalarından birisi olduğuna dikkati çeken Akdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Herkes Doğu'yu terk etti, gidemiyorlar, siyaset yapamıyorlar, oradaki insana söyleyecek sözleri yok, ortaya bir politika koyamamışlar. Hep yanlış reçeteler uygulanmış, sorun büyümüş bir beka meselesi haline gelmiş. Biz Çözüm Süreci'ni başlattık, birleri diyor ki, 'Türkiye'yi bölüyorlar.' Kim bölüyor arkadaş, bölen sensin. Sen Hakkari'ye gidebiliyor musun, Şırnak'ta siyaset yapabiliyor musun, Van'da bayrağını dalgalandırabiliyor musun? Oralarda siyaset yapan biziz, bayrak dalgalandıran biziz, oranın insanını kucaklayan biziz. Hem Edirne'deki insana söyleyecek sözümüz var hem Şırnak'taki insana söyleyecek sözümüz var. Bütünlük böyle sağlanır, kardeşlik hukuku böyle gelişir. Sen, zihninde bölmüşsün, oraya gidemiyorsun, siyaset yapamıyorsun, bu yüzden AK Parti Türkiye'nin birlik bütünlüğünün sigortasıdır, teminatıdır." 

Akdoğan, HDP Genel Merkezi'ne silahla ateş edilmesiyle ilgili olarak da "Bunu kınıyorum, silah provokasyon demektir. Seçim süreçlerinde kirli birtakım eller devreye girerler, provokasyon çıkarmaya çalışırlar, gerilimi artırmaya çalışırlar. Ama terör kimden gelirse ve kime karşı olursa olsun hedefine bakmadan, kaynağına bakmadan hep kınarız, lanet ederiz" şeklinde konuştu. 

Bazılarının bunu yapamadığının belirten Akdoğan, şöyle devam etti:

"AK Parti binaları yakıldığında, AK Partili başkanlar, kardeşleri kaçırıldığında, vurulduğunda, dağa kaldırıldığında, teröre maruz kaldığında bunu kınayamadılar, lanetleyemediler. Terörle arasına mesafe koyamadılar, bunun da çok iyi görülmesi gerekiyor. Birileri diyor ki 'Ağrı'da devlet provokasyon yaptı.' Provokasyon yapan sensin. Güvenlik güçleri elbette orada olacak, elbette vatandaşın can güvenliğini, seçim güvenliğini sağlayacak. Bu provokasyon değildir, provokasyon orada silahlı adamları dolandırmaktır. Devlet buna müsamaha gösteremez.

Çözüm Süreci kararlı bir şekilde devam ediyor. Eğer sen, teröre terör diyemezsen, arana mesafe koyamazsan Türkiye partisi olamazsın, örgütün partisi olursun. Örgütün uzantısı olursun. Bu konuda Türkiye partisi olmak isteyenlerin daha net, açık bir tavır ortaya koyması gerekir. Ama bunu yapabilirler mi? Yapamazlar çünkü o zihniyet, buna uygun değil."

"Başka vücutlarda yeniden hortluyorlar, zombi gibi"

Yalçın Akdoğan, milletin emanetine sahip çıkmanın kolay olmadığını, derin devlet yapılanmaları ve paralel yapıyla mücadele ettiklerini anlattı. Bu yapılarla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Akdoğan, "Çok tasfiye ettik ama bunlar başka vücutlarda yeniden hortluyorlar, zombi gibi. Bir yeri bastırıyorsun öbür taraftan patlak veriyor. Son dönemde de paralel yapılanmalar. Onların da maskesi düştü. Millet onların da ne mal olduğunu gördü. Toplum artık onlara da güvenmiyor" ifadelerini kullandı.  

Yeni Türkiye'nin inşa edilmesi sürecine gelindiğini kaydeden Akdoğan, herkesin sandığa gitmesi gerektiğini vurguladı. 

Akdoğan, toplumsal sözleşmenin de deklare edildiğine değinerek, "Bu bir davettir, bir çağrıdır. Yeni Türkiye'yi birlikte inşa edelim, hep birlikte gelin uzlaşalım. Bu çağrıyı sadece AK Parti yapabiliyor. Bu toplumsal sözleşme sadece biz iktidar olalım, biz yapalım değil, hep birlikte yapalım, herkes taşın altına elini koysun, muhalefette sorumlu davransın, bu bir savaş değil, bir siyasi mücadele. Biz düşman değiliz, siyasi rakibiz, böyle bakmalıyız. Her şeyin üzerinde Türkiye'yi tutmalıyız" ifadesini kullandı.

AK Partiye güven duyulduğunu belirten Akdoğan, bu güven ve istikrarın sürmesi için AK Parti'nin sandıktan güçlü şekilde çıkması gerektiğini bildirdi.  (AA)