Başbağlar’da Yaşanan Katliamı Anlattı
Türkiye’de aydınlatılamayan ‘faili meçhuller’ listesinde başı çeken Başbağlar katliamının üzerinden tam 21 yıl geçti. Failler meçhul, mağdurlar ise adalet peşinde.
Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde kendi halinde yaşayan insanların 5 Temmuz 1993’te uğradığı kanlı saldırı Türkiye tarihine kara bir sayfa olarak geçti. Üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen failleri bulunmadı. Madımak Oteli’nin yakılmasından 3 gün sonra Başbağlar köyündeki yaşanan katliam Madımak ve Başbağlar’ın faillerinin aynı olduğunu işaret ediyor. Başbağlar katliamının canlı tanıklarından Eyüp Aydınlı, daha 9 yaşında iken tanık olduğu kanlı geceyi Millî Gazete’ye anlattı.
Camidekilere Haber Vermeye Çalıştık
“İstanbul Karagümrük’te oturuyorduk. Anneannemi ziyaret için 4 Temmuz 1993’te annem ve babamla köyümüz Başbağlar’a gittik. 5 Temmuz sabahı köye varmıştık. Akşam yemeği için anneannemlerde idik. Babam teravih namazını kılmak üzere köyün camisine gitmişti. Yemeği yedikten sonra annem ve yengemle birlikte köydeki evimize doğru yola çıkmıştık. Bir köylümüz, köyün teröristlerce basıldığını ve İstanbul’dan geldiğimizi söylemememiz gerektiğini söyledi. Hemen camiye doğru gittik, erkeklere haber vermeye. Ancak teröristler bizi yakaladılar.”
“Babamı vurdular dedemi yaktılar”
“Sabah olunca erkeklerin toplandığı yere gittik. 28 kişi silahla vurulmuş, yerde yatıyorlardı. Aralarında babam da vardı. 5 kişide ateşe atılarak şehit edilmişti. Dedem ve teyzemin kocası yanarak şehit oldular. Ateşe atılanlar arasında bir kadın bir de çocuk vardı. Dedemi önce silahla vurmuşlar sonra da yanan evin içine atmışlar.”
Kepçeyle arandığı için yanan cesetlere ulaşılamadığını belirten Aydınlı “Yanan 5 kişi bulunamadı. Böyle bir durumda cesetlerin kepçeyle aranması manidardır. Şüphe vericidir. Katliamın yaşandığı gün gece saat 1’de komşu köyün imamı, karakol komutanını arıyor. Ancak o komutan telefona çıkmıyor. Katliamdan sağ kurtulan bir köylümüz İstanbul’daki oğlunu arayıp durumu anlatıyor. Bu katliamdan devlet ancak böyle haberdar oluyor. O zaman 9 yaşındaydım. Ne olduğunu çok da anlayamamıştım. Ancak zaman geçtikçe acım daha da arttı.” dedi.
Başbağlar katliamının canlı tanıklarından Eyüp Aydınlı, daha 9 yaşında iken tanık olduğu kanlı geceyi anlattı. Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde kendi halinde yaşayan insanların 5 Temmuz 1993’te uğradığı kanlı saldırı Türkiye tarihine kara bir sayfa olarak geçti. Üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen failleri bulunmadı. Madımak Oteli’nin yakılmasından 3 gün sonra Başbağlar köyündeki yaşanan katliam Madımak ve Başbağlar’ın faillerinin aynı olduğunu işaret ediyor. İstanbul Karagümrük’te ikamet eden Eyüp Aydınlı, ziyaret için ailesiyle birlikte 4 Temmuz’da yola çıkmış, 5 Temmuz’da da köyleri Başbağlar’a varmışlardı. Her şey yolunda idi. Onun için sevinçli bir gündü. Çünkü uzun zamandır görmediği anneannesini görecekti. Ancak o gece yaşanan katliam, hayatı boyunca içinden çıkamayacağı bir travmaya neden olacaktı. Eyüp Aydınlı, o gece Başbağlar’da yaşadıklarını şöyle anlattı...
Camiye Giderken Yakaladılar
İşte Aydınlı’nın gözlerinden Başbağlar katliamı: ”İstanbul Karagümrük’te oturuyorduk. Anneannemi ziyaret için 4 Temmuz 1993’te annem ve babamla köyümüz Başbağlar’a gittik. 5 Temmuz sabahı köye varmıştık. Akşam yemeği için anneannemlerde idik. Babam teravih namazını kılmak üzere köyün camisine gitmişti. Yemeği yedikten sonra annem ve yengemle birlikte köydeki evimize doğru yola çıkmıştık. Bir köylümüz, köyün teröristlerce basıldığını ve İstanbul’dan geldiğimizi söylemememiz gerektiğini söyledi. Hemen camiye doğru gittik, Erkeklere haber vermeye. Ancak teröristler bizi yakaladılar. Kadın ve çocukları köyün içinde bir yerde, erkekleri de köyün dışındaki bir arazide topladılar. Ben annemin yanındaydım. Teröristler, ‘erkek çocukları okula, askere göndermeyin. Oralar Kürdistan toprakları’ şeklinde propaganda yaptılar. Kadınların ziynet eşyalarını topladılar. O gece sabaha kadar orada kaldık. Köydeki tüm evleri yaktılar. Bizim yanımızda 2 araba vardı, onları da yaktılar. 60 yaşındaki bir amca gelmek istemeyince onu gözlerimizin önünde silahla öldürdüler.”
(Milli Gazete)
HABERE YORUM KAT