Yürüyüşe halktan yüzlerce kişi katıldı. Geniş katılımın sağlandığı topluluğa Bartın müftü yardımcısı Hulusi Güner bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmanın ardından sloganlarla başlayan yürüyüş; Cumhuriyet Meydanı, Kemer Köprü, Yukarı Çarşı istikametinde devam ederek Arap Camii önünde basın açıklaması okundu ve dua edildi.

Yürüyüş esnasında tekbir ve Kelime-i Tevhidler getirildi, katil İsrail aleyhine sloganlar atıldı.

Gazze halkının büyük zorluklar ve Çetin imtihan karşısında gerçekleştirdiği direniş, gösterdiği sabır ve metaneti; Mescid-i Aksa’nın şanlı direnişçisi; Filistin’in özgürlük hareketi Hamas’ın işgalciye karşı verdiği mücadeleyi selamlayan sloganlar atıldı.

Arap Cami önünde basın açıklaması Bartın Üniversitesi İslami ilimler öğrencisi Gökhan Çanoğlu tarafından gerçekleştirildi.

Yürüyüş esnasında, “Nehirden Denize Filistin’e Özgürlük, Müslüman Zulme Boyun Eğmez, Kahrolsun İsrail Kahrolsun ABD, Bartın’dan Hamas’a Direnişe Bin Selam, Mescid-i Aksa Onurumuzdur, İnsanlık Onuru Siyonizmi Yenecek, Yaşasın Aksa Direnişimiz, Müslüman Uyuma Kardeşine Sahip Çık, Gazze Ehli İzzet Ehlidir, Yaşasın Gazze Direnişimiz, Katil İsrail Filistin’den Defol” şeklinde sloganlar atıldı.

 Program Amasra müftüsü Salih Akmensen hoca tarafından yapılan dua ile son buldu.

Bartın Sivil İrade platformu adına Gökhan Çanoğlu tarafından okunan basın açıklaması:

“Değerli dostlar, Kıymetli kardeşlerim,

Bugün burada yüzyılın en ahlaksız soykırımına maruz kalan Gazze halkına destek olmak için bir araya geldik. Artık Gazzeliler için ne gidilebilecek güvenli bir mekân ne sığınacak emin bir çatı kalmadı. Gazze’de ekmek tükendi, su tükendi ve artık yol tükendi. Çocukları ihtiyarlatan günler yaşıyoruz. Kuzeyden sürülen Gazze halkı Refah’taki çadır kamplarda çoluk çocuk demeden yangın bombalarıyla öldürülüyor. Gazze’nin yollarını tüketenler insanlığın önündeki yolları ve seçenekleri de tükettiler. Gazze bir ayraç, Gazze bir turnusol ve Gazze iyi ile kötünün arasını ayıran keskin bir kılıç oldu. Artık insanlığın önünde iki yoldan başka yol kalmadı. Ya Hak ve vicdan adına ayağa kalkıp “Dur!” diyeceğiz ya da korkakça sıranın bize gelmesini bekleyeceğiz. Üzerimize doğan gün artık uzaktan izlemenin ya da zalimlerden insaf beklemenin günü değildir. Gün artık çelik gibi sert durmanın, tüm varlığıyla meydanda olmanın ve zalimin anlayacağı dilden konuşmanın günüdür. Evet, gün o gündür ki dağınık olanlar toplanmalı, ayrı duranlar yaklaşmalı, vicdan sahipleri insanlık paydasında birleşmelidir. Çünkü Refahtaki yangın eteklerimize sıçradı ve bu ateş bugün söndürülmezse bizi de tüm insanlığı da yakacaktır.

Siyonizm’in insanlık onurunu nasıl satın aldığını, küresel medyayı ve büyük ulusları şantajlarla nasıl susturduğunu açıkça görüyoruz. Ancak tüm bu engellemelere rağmen şehit çocukların kanları Gazze sokaklarından taşıp oluk oluk medeni ülkelere ulaştı. Batının seçkin Üniversitelerinden haykırışlar yükseliyor. Garp medeniyetinin en seçkin gençleri kuvvetli bir dip dalgasıyla fildişi kuleleri sallıyorlar. Sokaklar “Özgür Filistin” nidalarıyla yankılanıyor. Siyonizm’e hizmet eden sermaye boykot ediliyor ve yıllar yılı süren kara propagandaya rağmen, kandırıldıklarını fark eden on binlerce insan meydanları dolduruyor. Siyonizm hiç olmadığı kadar ortada ve hiç kalmadığı kadar yalnız kaldı.

Şimdi bize düşen, bir avuç mücahidin bin bir fedakarlıkla yücelttikleri bu sancağı dünyada esmeye başlayan adalet ve hakikat rüzgarına karşı sağlam tutmaktır. Unutulmamalı ki biz sağlam durdukça uyananların sayısı artacak, güçlü durdukça zayıflar bizden kuvvet bulacaktır. Allah’ın rahmetine karşı ümidimiz tam, inancımız metindir. Şehadet yolunun ufkundaki yiğitlere selam olsun. Ancak artık sıra bizdedir. Şimdi ellerimizi semaya kaldırıp yakarmanın, sokakları inletip zulmü haykırmanın ve Siyonist sermayenin boğazını boykotlarla sıkıp nefessiz bırakmanın zamanıdır. Eminiz ki üniversite gençliğinin salladığı fildişi kuleler çatırtıyla yıkılacak, Siyonist işbirlikçileri bir bir ifşa olacaktır. Öyle bir dönüm noktasındayız ki şu dönemeçte küçük menfaatler için çevresini kolaçan edenleri, “Dur bakalım” diyerek havayı koklayanları tarih asla affetmeyecektir.

Biz Bartın Sivil İrade Platformu olarak başta Gazze ve Doğu Türkistan’daki kardeşlerimiz olmak üzere tüm mazlumların yanında durduğumuzu ve zulüm kalkana kadar onlar için sesimizi yükselteceğimizi beyan ederiz.”