Bartın Arap Camisi önünde düzenlenen eyleme Bartın halkından çok sayıda katılım gerçekleşti. Gazze duyarlılığı taşıyan çok sayıda Bartınlının katılım sağladığı oturma eyleminde basın açıklaması okundu, İsrail ve destekçisi ABD tarafından gerçekleştirilen katliamı tel’in eden sloganlar atıldı. Basın açıklamasının ardından dua edildi. Gazze’de yaşanan çocuk ölümlerinin, kadınların ve sivil halkın öldürülmesini dünya halklarına ve devletlere duyurmak amacıyla düzenlenen eylem gün boyunca devam ettirilecek.

Basın açıklamasının tam metni:

“BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM. Kıymetli halkımız, değerli basın mensupları!

Bugün burada vicdanlarımızın sesi olmak, insanlığın sustuğu yerde haykırmak, Gazze’de yaşanan zulmü tüm dünyaya duyurmak için toplandık.

7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, on sekiz aydır Gazze'den yürek burkan haberlerle sarsılıyoruz. Kendi topraklarında barış ve huzurdan başka bir şey istemeyen Filistinli kardeşlerimiz, İsrail'in acımasız saldırılarıyla katlediliyor.

Çocuklar sıcacık yataklarında değil, molozların altında uyuyor. Çocuklarının cansız bedenlerini kucağında taşıyan annelerin feryatları, arşı titretiyor. Bizler; Ümmet ve Kudüs Gönüllüleri Platformu olarak haykırıyoruz: Gazze'de yaşananlar bir insanlık suçudur! Onların bu haklı çığlığına kulak tıkayanlar insanlıktan nasibini almamış demektir.

Filistinli kardeşlerimiz sadece kendi toprakları için değil tüm İslam coğrafyası için bedel ödüyor. Bizler, işgalci İsrail'i lanetlemek, Filistin halkının haklı davasına destek olmak için buradayız! Şehit düşen kardeşlerimizi, gözü yaşlı anne ve babaları, masum yavrularımızı unutmayacağız.

Sivilleri kasten öldüren, sivil yerleşim yerlerini bombalayan, şehrin alt yapı hizmetlerini, ibadethanelerini, okullarını ve hastanelerini kullanılamaz hale getiren, insanların en temel ihtiyaçlara erişimini engelleyen İsrail rejiminin yaptıklarına göz yuman, görmezden gelen, gizli ya da açık destek olan tüm kurum ve kuruluşları, bu kötülüğe hizmet eden herkesi lanetliyoruz.

Yeryüzünün propaganda makinaları, bu şiddet düşkünü işgal devletinin katliamlarını meşru müdafaa olarak göstermekten utanmıyor. Sözde insan haklarını savunan Batı devletleri, ateşkes çağrılarını engelliyor, İsrail’e etkin bir biçimde silah ve siyasi destek veriyor, akıl almaz bir tutum içinde Filistinlilerin haklarını savunan protestocuları dahi susturarak gözaltına alıyor. Zalimle mazlumu eşitleyip, zalimi aklıyorlar.

İslam ülkeleri ise yetersiz tepkilerle yetiniyor. İnsan Hakları Örgütleri üç maymunu oynuyor.

Neredesiniz ey çocuk hakları savunucuları, insan hakları savunucuları, neredesiniz?

Charlie Hebdo saldırısında kol kola giren insancıl hukuk şampiyonu batılı devletler, neredesiniz?

Masum insanların suyunu kesmek kaç bombaya, hastaneleri yok etmek kaç kurşuna eşittir?

İnsanları aç, susuz, gıdasız, ilaçsız, havasız bırakarak ölüme terk etmekle, Holokost arasında ne fark var?

Yıllardır abluka altında tutulan Gazze’nin dev bir mezarlığa dönüşmesini engellemek için daha kaç çocuk ölmelidir?

Hiçbir güç, İsrail'in insanlık dışı uygulamalarını ve işgal politikasını meşrulaştıramayacaktır. Bizler, işgal altında yaşayan Gazze’nin ve Hamas’ın onurlu mücadelesinin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Filistin halkının acılarını yüreklerimizde hissediyoruz.

Bu meydandan tüm dünyaya sesleniyoruz: Gazze'deki katliamı durdurun! Masum insanların yaşama hakkını korumak insanlık görevidir. Bunun için acilen harekete geçilmelidir. Filistin'de kalıcı barışın tesisi için İsrail'in hukuksuz işgal ve soykırımına son verilmeli, Filistinlilerin kendi topraklarında özgürce ve onurlu bir şekilde yaşamaları sağlanmalıdır. Uluslararası toplum bu konuda üzerine düşeni yapmalı ve İsrail'e gerekli yaptırımları uygulamalıdır. İsrail'in işgal ettiği topraklardan geri çekilmesi amacıyla gerekli adımların atılması için yetkilileri göreve davet ediyor, İsrail'in aleyhinde verilecek olan uluslararası yargı kararlarının uygulanmasının ve uluslararası hukuka riayet edilmesinin gereğini hatırlatıyoruz.

Unutmayalım ki, zulüm kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın karşısında durmak insanlık görevidir. Sessiz kalan zulme ortak olur.

Gazzelilerin en doğal hakkı olan insanca yaşama ve mülkiyet haklarının korunması hususunda verdiği mücadeleye destek verdiğimizi ve daima yanlarında olacağımızı beyan ediyoruz.

İnsan olabilmek vicdan ister, gayret ister. Yaşanan bu vahşet karşısında tek umut, insanların, insan kalabilme gayretidir. Zalimlerin safında duranlar, tarih defterinde birer utanç vesikası olarak yer alacaklardır.

İnsan için esas olan, haktır, barıştır, öldürmek değil yaşatmaktır!

Selam olsun düşünen, insanlık için dertlenen, umut edenlere!

Selam olsun çağrımızı yüreklerinde hissederek harekete geçenlere!

Bartın Ümmet ve Kudüs Gönüllüleri Platformu olarak mazlumun yanında olmaya, bu insanlık dışı zulme karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bir dayanışma ve mücadele ruhuyla, Aksa'nın bahçesinde, özgür Filistinli kardeşlerimizle kucaklaşacağımız güne kadar yılmadan, yorulmadan yürümeye devam edeceğiz. Bu kutlu yürüyüşte bizlere destek veren, sesimize ses olan tüm Bartın halkına, yetkililere ve basın mensuplarına teşekkür ederiz.

Bizler inanıyoruz ki, Filistin bir gün özgürlüğüne kavuşacak, İslam dünyasındaki bu acılar dinecektir. Zafer yakındır ve zafer inananlarındır”

7 Ekim Aksa tufanından bugüne kadar şehit edilen insanlarla ilgili oluşturulan liste sembolik olarak eylemciler tarafından ellerde taşındı.

Yoğun Yağmur altında gerçekleşen eylem gün içinde sürdürülmeye devam edildi.