Etkinlik, Cumhuriyet Meydanı, Kemer Köprü ve Yukarı Çarşı istikametinde gerçekleştirilen bir yürüyüşle devam etti. Yürüyüş sırasında tekbirler getirildi ve İsrail’e karşı sloganlar atıldı. Gazze halkının direnişi ve Hamas’ın işgalciye karşı verdiği mücadeleye selam duran sloganlar öne çıktı. Zalim İsrail’i kınamak ve Gazze halkına destek vermek amacıyla bir araya gelen kalabalık, yürüyüşü Arap Cami önünde sonlandırdı. Burada bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını Bartın Sivil İrade Platformu adına Emrah Bilge Merdivan gerçekleştirdi. Eylem ve yürüyüş boyunca şu sloganlar atıldı: “Nehirden denize Filistin’e özgürlük, Müslüman zulme boyun eğmez, Kahrolsun İsrail Kahrolsun ABD, Bartın’dan Hamas’a Direnişe Bin Selam, Mescid-i Aksa Onurumuzdur, İnsanlık Onuru Siyonizmi Yenecektir, Yaşasın Aksa Direnişimiz, Müslüman Uyuma Kardeşine Sahip Çık, Gazze Ehli İzzet Ehlidir, Yaşasın Gazze Direnişimiz, Katil İsrail Filistin’den Defol.” Miting ve yürüyüş, yapılan dualarla sona erdi.

Basın açıklamasında okunan bildiri:

İnsanlık tarihinin gördüğü en alçak soykırım karşısında sesini yükseltme cesaretinde bulunan aziz kardeşlerim,  Allah’ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun.

Burada toprakları işgal edilmiş ve soykırıma maruz bırakılmış bir halkın acılarına ortak olmak ve sesiz masumların sesi olmak için toplanmış bulunuyoruz. İşgalcilere ve katillere karşı direnmenin anlamını aziz milletimiz çok iyi bilmektedir. 

 Gazze’de dirense de öldürülen direnmese de öldürülen bir halk,  şehit olmayı Siyonistlere boyun eğmeye tercih ederek ümmete cesaret timsali olmuşlardır. 7 Ekim 2023’ten sonra yaşanan süreç tüm açıklığıyla göstermiştir ki küfür tek millettir ve İsrail bu soykırımda yalnız değildir. Gazze soykırımı başta Amerika olmak üzere Batının büyük devletleri tarafından finanse edilen, desteklenen ve yüreklendirilen organize bir zalimliktir. 7 Ekim’den bu yana Gazze’de şehit sayısı 51 bini aştı. Bunların 12 bini kadın, 18 bini de çocuk olarak kayıtlara geçti.  18 bin çocuğun sadece isimlerini söylemenin 12 saat süreceği düşünüldüğünde insanın havsalası donuyor.   Dünyada karanlık çağ olarak adlandırılacak bir dönem varsa ancak 18 bin çocuk ve 13 bin kadının kin ve garezle öldürüldüğü şu zaman dilimi olmalıdır.

 Bu süreçte ambulansların kurşunlandığı, hastanelerin bombalandığı, sığınmacı kamplarının devasa bombalarla vurulduğu zalimlikler tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşti. İsrail saldırganlığını başta Lübnan’a ve Suriye’ye olmak üzere tüm coğrafyaya taşıdı. Katil İsrail’i en çok cesaretlendiren ise İslam ülkelerinin bu vahşete karşı birlik içinde caydırıcı bir tepki gösterememesi oldu.

Artık herkes anlamalıdır ki İsrail sorunu dünyanın kayıtsız kalamayacağı insani ve vicdani bir varoluş sorunudur. İsrail sadece Gazze’yi değil küresel barışı ayakta tutan uluslararası mekanizmaları da enkaza çevirdi. Uluslararası hukuk, Birleşmiş milletler, Cenevre Sözleşmesi ve İnsan hakları sözleşmesi gibi insanlığın tutunduğu tüm mekanizmalar yok oldu. İsrail arkasında öyle bir enkaz bıraktı ki soykırım suçluları uluslararası hukuk karşısında yargılanıp ceza almadığı ve İsrail yalnızlaştırılmadığı sürece bu kurumlar bir daha ayağa kalkamayacaklardır.

Kardeşlerim, “Rabbimiz Hud Suresinde;  “ Zalimlerin yanında olmayın; sonra ateş sizi de yakar” diyerek bizleri ihtar etmiştir. Müslüman zalimin yanında, yakasında ve tarafında olamaz.  Bu açıdan Siyonist firmaların ürünlerini satın almamak artık yeterli değildir.  Bu kanlı ürünleri raflarına koyanlara ve önümüze getirenlere de  “Ben bu kanlı ve pis ürünü, istemiyorum, sen de satma kardeşim” diyerek arz zincirini kesmeli ve koyu bir boykot iklimi oluşturmalıyız. Yavrularımız onların ürünlerine el uzattıklarında ateşi tutacaklarmış gibi çekip kollamalıyız.  Ancak bu şekilde zalimlerin yanında olmadığımızı açıkça ilan edip ateşin bize dokunmasının önüne geçebiliriz.

 Biz Bartın Sivil İrade Platformu olarak Zulüm son bulana ve denizden nehre Filistin özgür olana dek sesimizi yükseltmeye davam edeceğimizi bildiriyoruz.

Selam olsun şehitlerin babası Hz. Hamza’ya yoldaş olanlara. Selam olsun bu kutlu mücadelede izzetli duruşlarıyla silinmez izler bırakan yiğit adamlara. Selam olsun İslam sancağını göklerden indirmeyen “ümmetin iftiharı” Filistin’in evlatlarına. Selam olsun Mescid-i Aksa’nın yılmaz murabıtlarına! Selam olsun İzzettin Kassam’a, Hasan El Benna’ya, Şeyh Ahmet Yasin’e, İsmail Haniye’ye, Yahya Sivar’a,  Ebu Ubeyde’ye ve selam olsun tüm Aksa mücahitlerine.