İmtiyazlı ortaklarını gizlediği için iki hafta önce yönetimi Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu’na (TMSF) geçen Bank Asya’nın yurt dışı şubelerine yönelik operasyonlar başlıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile TMSF’nin uzun süredir inceleme yaptığı Bank Asya’nın Erbil şubesine yönelik yerinde denetim yapılacak. Sürece Dışişleri Bakanlığı ile Milli İstihbarat Teşkilatı’nın da (MİT) dahil olacağı belirtiliyor. Murakıplarının Dışişleri Bakanlığı’nın müsaadesi ile Kuzey Irak’ta denetim yapabileceğine dikkat çeken BDDK kaynakları, Erbil şubesinin Türkiye’nin denetiminden bağımsız olmadığını söyledi. Erbil şubesine Türkiye’den yapılan ve bu şubeden dünyanın farklı ülkelere yapılan her türlü para gönderimlerinin mercek altına alındığını ifade eden üst düzey bir BDDK yetkilisi, “Oradaki kayıtlara ilişkin bilgi isteme süreci devam ediyor. Gelen bilgiler inceleniyor. MİT’in yurt dışındaki ayağından da destek istenebilir. Süreci yakından takip ediyoruz” dedi.

HİNDİSTAN DA İZLEMEDE

Star Gazetesi'nin haberine göre, Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun da (MASAK) her türlü şüpheli işleme ilişkin inceleme yaptığını ifade eden TMSF yetkilisi ise tüm denetim kurumlarının müşterek bir şekilde koordineli olarak çalışma yürüttüğünü kaydetti. Bank Asya’da yurt dışından gelen paraları ve yurt dışına her şubeden giden transferleri mercek altına aldıklarını ifade eden murakıplar Hindistan temsilciliğini de yakından izlediklerini kaydetti. Öte yandan, Bank Asya’nın karışık ortaklık yapısını çözmeye yönelik çalışmalar devam ederken, ilginç ayrıntılar da ortaya çıkıyor. Bankanın ortakları arasında daha önce gündeme gelen çaycı ve ev kadınlarının yanı sıra imamların da ve bugün hayatta olmayan kişilerin de olduğu iddia ediliyor.

UYUM GÖREVLİSİ DEĞİŞTİ

Bank Asya’ya yönelik incelemelerde MASAK’ın da ilginç sonuçlara ulaştığı belirtiliyor. Banka yönetiminin bilgileri gizlemek amacıyla şüpheli işlem bildirimlerini gerçekleştiren uyum görevlisini değiştirdikleri de iddia ediliyor. Bankanın bazı işlemlerinde Hazine’nin zarara uğratıldığı belirtiliyor. Tahsil edilen vergi gibi gelirlerin Hazine’ye süresinde aktarılmadığı öne sürülüyor.