Balyoz ve gerçekler (2)
Balyoz ve gerçekler yazımıza kaldığımız yerden devam edelim... Dün, CD’lerin içeriğindeki bazı dosyaların zaman çelişkilerini yazmış, çelişkinin nedeninin “güncelleme”, bu iddianın da askerlere ait olduğunu belirtmiştim. Balyoz darbe planına 2003 yılında katılan ve ardından da orduda yükselen üç isme de dikkat çekmiştim; Ergin Saygun, Süha Tanyeri ve Bertan Nogaylaroğlu. Bu üç ismin ortak noktası, 2007 ve sonrası Türkiye’de darbe iddialarının konuşulduğu günlerde, tartışmanın odağında bulunmalarıydı.
Zeyno Baran’ın da dediği gibi Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bir grup, eski alışkanlıklarını bırakmamış ve hükümeti zor durumda bırakmak için bazı girişimlerde bulunmuştu. Yine birtakım planlar yapılmaya, arşivler güncellenmeye başlanmıştı.
Balyoz Darbe Planı’nın hazırlandığı dönemde 3. Kolordu Komutanı olan Orgeneral Ergin Saygun da bu dönemde önce Genelkurmay 2. Başkanlığı ardından 1. Ordu Komutanlığı görevlerinde bulundu. Adı, 367 krizinde, Lahika Darbe Planı’nda geçti. Müdahale olması durumunda Amerika’da bazı temaslarda bulunduğu da hep konuşuldu.
Tıpkı Balyoz Planı’nda, 12 Eylül Bayrak Harekât Planı’nın arşivlerden indirilip, güncellenmesi gibi, 2003 yılında katıldığı seminer kayıtlarının da güncellendiği iddia edildi. İddianın sahibi ise hem İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın orijinalini savcılığa gönderen meçhul subay hem de Balyoz Darbe Planı soruşturmasını yürüten Askerî Savcı Bülent Münger’di.
Bugün sizlerle güncellemeyle ilgili hem seminer kayıtlarını hem de 2007 yılında imha edilen bazı belgelerle ilgili bilgileri paylaşacaktım. Ancak, yerim olmadığı ve paylaşacağım ses kaydı uzun olduğu için, tek bir örnek vererek, diğer konuları yarın ve sonrasına bırakacağım. Balyoz belgelerinin tümünü gören ve soruşturma yapan Askerî Savcı’nın anlatımlarıyla, güncelleme konusuna girelim.
Bülent Münger, Balyoz Darbe Planı’nı gazetede yazdığımız dönemde 1. Ordu Komutanlığı’nda Başsavcı olarak görev yapıyordu. Tıpkı sivil savcılar gibi Münger de Askerî Savcılığın başlatmış olduğu soruşturma kapsamında Taraf’tan Balyoz Darbe Planları’yla ilgili CD ve DVD’leri istedi. Ahmet Altan ve benim de ifademe başvurdu. Münger’e CD ve DVD’leri teslim ettik ve soruşturma genişletildi.
Soruşturma kapsamında belgeleri incelemek üzere bir bilirkişi görevlendirildi. Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan yazdığı raporda seminer adı altında yapılan toplantıda, sınırın aşıldığıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Seminerde gerçek isimlerin, yerlerin, siyasetçilerin adlarının kullanılmasının teamüllere aykırı olduğunu belirtti. Bu rapora ve belgelere rağmen soruşturmasını tamamlayan Münger, ilginç bir şekilde dosyayı kapattı.
Ancak daha sonra Savcı Bülent Münger ve üç askerî hukukçunun internete ses kaydı düştü. Balyoz belgelerinin konuşulduğu toplantıda Münger ve arkadaşları “güncelleme” başta olmak üzere, çarpıcı itiraflarda bulunuyorlardı. Ses kaydının internete düştüğü gün, Münger’le telefonda görüşmüştüm. O gün kaydı yalanlamıştı. Ancak 3. Balyoz iddianamesinde, sivil savcıların Münger’in ifadesini aldıkları ortaya çıktı. Askerî savcı ses kaydını doğruladığı gibi kayıt mahkemeye de sunulmuştu.
Yazışmalar-emirler darbenin delili
Sonradan kabul edilen ses kaydında özetle şunlar konuşulmuştu:
“Normal plan semineri yapıyorsan, bu zaten eğitim planı içerisindedir. Gizli saklı olmaz. 1. Ordu ve Kolordular arası yazışmalar ve emirler darbe planlandığının delili. Sivil savcılar literatürü bilmediği için daha anlayamadılar. Her şey ellerinin altında ama askeri yazışma usullerini bilmedikleri için anormalliği fark edemiyorlar.
...Emirler taranmış vaziyette. CD’nin içinde. Bütün o emirler var ya, mesaj emirleri. Komutanlık emirleri. Taranmış vaziyette. Savcılar tarafsız askeri bilirkişilerle çalışabilse, ellerindeki mesaj emirlerinden darbe hazırlığını hemen ispatlarlar. Balyoz CD’lerinde var bunlar. Onlar fark edemedi. Askerlikten anlamıyorlar.”
Planları güncelleyip saklıyorlar
“Süha Tanyeri, 12 Eylül planlarını diğer plan subaylarının haberi olmadan arşivden kendisinin çıkarttığını itiraf etti. Plan subayı bilmiyor. Süha Tanyeri söylüyor bunu. Ben size bir şey söyleyeyim mi. Daha bu Iceberg’in görünen yüzü. Bir gün lazım olur diye, güncelleyip kullanabilmek için evrakları sürekli saklıyorlar. Hala o belgeler saklanıyor. Lazım olur diye. Bilgisayar MEBSS sorumlusu, evinde, bütün buradaki bilgileri evine aktarıyor. Emekli olurken veya buradaki bilgileri götürmüş.
Birol anlatmıştı. Ergin Saygun (2008-2009 yılı kastediliyor. Saygun 1. Ordu Komutanı) unutmuş ya. Hizmete özel bilgisayarını buradan almış. Evine götürmüş. Bütün planlar bilgisayarda yüklü. İnternete takmış. Ona da virüs girmiş mi. Tutuştu diyor Birol Yarbay. Düşün 1. Ordu’nun tüm gizli planları şeyde, adamın bilgisayarında. Adam evinden internete giriyor. İnternete virüs giriyor. Tutuşuyor. Bütün 1. Ordu’nun gizli planları biranda internet ortamında. Apar topar gecenin bir yarısı Birol gidiyor buradan. Müdahale ediyor. Panik. Sabaha kadar uğraştım diyor.
Hayır, niye arkadaş bu adam bunları evine götürür.
Denizcilerin (Gölcükte, karolar altında bulunan belgeler kastediliyor.) o belgelerinin bulunması diyor ya bunlar geçmiş şeyimiz. Hafızamız. Hafızamızı silemeyiz. Sen diyorsun ya çıkarıp çıkarıp ısıtıyor aynı şeyleri. Planları kullanıyorlar. Ufak tefek rütuşlar yapıyorlar. Yeniden yapmıyor adam. Olanın üzerinden değiştiriyor. Günümüze uyguluyor.
Ben size Balyoz CD’lerini vereyim. Hiçbirisine yalan diyemiyorsunuz. Yapamaz siviller, mümkün değil. Bütünlüğü bozan bir şey yok. Hepsi mesaj emirleri, KKK emirleri. Belgelere bakın, planların bir yansıları yapılmış. O cami bombalamaların yansıları tamam mı. Olamaz böyle bir şey diyorsun. Yapamaz siviller. Şimdi bütününe baktığınız zaman bütününü bozan bir şey de yok.
İşin salaklığı. Adam kendi ses kaydını kendisi almış. Çökeriz diyor İstanbul’un üzerine. Ne demek İstanbul’un üzerine çökmek. Çökeriz diyor. Tabii canım, darbe yapar bunlar. Normal plan seminerinde niye İstanbul’un üzerine çöküyorsun. Bak en temel soru o. Nedir yani böyle İstanbul’la alıp veremediğin. Niye İstanbul’u mahalle mahalle inceliyorsun. Alışveriş merkezlerini belirliyorsun. İstanbul ayağı tamamsa, Jandarma da tamam derse darbe yapılabilir. Çünkü bütün teşkilatlanmamız jandarma üzerinden.”
Balyoz soruşturmasını kapatan Askerî Savcı’nın söyledikleri özetle böyleydi. Yarın, diğer güncelleme itirafları ve raporları ele alacağım.
TARAF
YAZIYA YORUM KAT