Balkanlarda İslamcılık: Mladi Müslümani
İbrahim Reşid, Balkanlardaki İslami uyanış çizgisinin en önemli hareketlerinden "Genç Müslümanlar" örgütünün tarihini inceliyor.
İbrahim Reşid / Mecra
Mladi Müslümani
Ben bir Müslüman’ım ve öyle kalacağım. Kendimi dünyadaki İslam davasının bir neferi olarak kabul ediyorum ve son günüme kadar da böyle hissedeceğim. Çünkü İslam, benim için güzel ve asil olan her şeyin diğer adı; dünyadaki Müslüman halklar için daha iyi bir gelecek vaadinin ya da umudunun, onlar için onurlu ve özgür bir hayatın, kısacası benim inancıma göre uğrunda yaşanmaya değer olan her şeyin adıdır.
1983 yılının Mart ayında, Yugoslavya mahkemelerince radikal İslamcılık ithamı ile yargılanan Genç Müslümanlar teşkilatı üyesi Aliya İzzetbegoviç, savunmasını bu sözlerle tamamlamıştı. Duruşma sonunda Aliya İzzetbegoviç başta olmak üzere, üyelerine cezalar yağdırılan Genç Müslümanlar, kuruluşundan partileşme süreçlerine kadar, Yugoslavya’da çizgisi bu sözlerle özetlenebilecek bir duruşun mücadelesini verecekti.
1939 yılında Saraybosna’da bir araya gelen lise öğrencisi gençler, kimliği fanatik milliyetçi gruplarca yok sayılan Boşnaklığı diri tutmak ve Balkanlarda yaygın olan faşizm, komünizm gibi fikir akımlarına karşı sağlıklı bir Müslüman kimliği inşa etmek amaçlarıyla kolları sıvadı. Gençler bu amaçlarını bir dernek çatısı altında toplanarak gerçekleştirmek istiyordu. Bosna Müslüman topluluğunun lideri Mehmed Spaho’nun ani ölümüyle bölge Müslümanlarının başsız kalması; Müslüman sivil toplum kuruluşlarına olan ihtiyacı artırdı ve derneğin kuruluşu hızlandı.
Gençler ilk olarak derneklerine “İlerlemeciler” ismini verdi. Daha sonra bu isim, komünistlerin kullandığı terimleri andırması nedeniyle Bosnalı meşhur bir şairin adı olan Mirza Safvet ile değiştirildi. Faaliyetlerini evlerde yürüten ve elle yazıp çoğalttıkları Çiçek Dergisi ile fikirlerini neşreden gençlerden Esad Karadzozoviç ve Tarık Müftiç isimleri ön plandaydı. İslam’la alakalı İngilizce ve Almanca çıkan dergileri takip eden gençler, kendi aralarında sık sık İslam dünyasının sıkıntılarını tartışıyorlardı. 1940 yılında, derneğin üyelerinin birçoğu Belgrad’a üniversite eğitimi için gidince, öncü isimlerden geride kalan Tarık Müftiç derneğin sorumluluğunu yüklendi. Belgrad’da üniversiteli olan gençler ise kısa bir süre içerisinde orada da teşkilatlanacaktı.
Bu yıllarda çalışmalarıyla kısa sürede etkisini artıran derneğe, ilerleyen senelerde Bosna’nın kahramanı olacak Aliya İzzetbegoviç 16 yaşındayken katıldı. Dernek bünyesinde gençler, İslam’ı anlatan kitaplar okuyor ve zihinlerinde Müslümanca bir bilinç inşa etmek için çabalıyordu.
1941 yılının Mart ayında Saraybosna’da toplanan dernek üyesi 50 genç, derneğin adının "Mladi Müslümani" yani "Genç Müslümanlar" olarak değiştirilmesine karar verdi. Gençler aynı zamanda derneğin teşkilata dönüşmesi ve Yugoslavya Krallığı tarafından resmen tanınması için girişimlerde bulunulması konularında anlaştı. Toplantıdan hemen sonra Belgrad’a belgeler tamamlanarak gönderildi.
Almanya’nın, toplantının üzerinden henüz iki hafta geçmeden İkinci Dünya Savaşı çerçevesinde Yugoslavya’yı işgal etmesi resmiyetle alakalı işlerin rafa kalkmasına neden oldu. Yugoslavya’yı işgal eden Naziler, daha önce verdikleri sözler doğrultusunda Hırvatların Bosna’yı da kapsayan bağımsız bir devlet kurmasını sağladı.
Nazileri anımsatan askeri Ustaşa birlikleriyle bu yeni devlet, hem Genç Müslümanlar teşkilatına hem de bölge Müslümanlarına uzun yıllar büyük zorluklar yaşatacaktı.
Teşkilatları resmi olarak onaylanmasa da Genç Müslümanlar, Gazi Hüsrev Bey kütüphanesinde ve Trezvenost (İtidal) teşkilatının odalarında faaliyetlerine devam etti. Bir ara teşkilat içinde, Müslüman din adamlarının halihazırda kurmuş olduğu El-Hidaye teşkilatına katılıp katılmama hususunda tartışma çıktı. Bir grup resmi faaliyet yürütmek için katılımı şiddetle desteklerken, Aliya İzzetbegovic’in başını çektiği diğer grup buna din adamlarının ve teşkilatın pasif olmaları nedenleriyle karşı çıktı. Muhalefete rağmen bir süre sonra Genç Müslümanlar El-Hidaye altında örgütlendi. El- Hidaye’de gençlik kolu olarak faaliyet süren Genç Müslümanları etkileyen en önemli isim meşhur Boşnak âlim Mehmed Hanciç’ti.
- Hanciç’in geleneksel İslam düşüncesi ile modern dünya arasında denge kurmayı amaçlayan fikirleri Aliya İzzetbegoviç’i de önemli ölçüde etkileyecekti.
Genç Müslümanlar, 1913 yılında kurulmuş olan, bugün hala faaliyetlerine devam eden yardım kuruluşu Merhamet’e de önemli oranda destek sağladı. 1943 yazında teşkilatın merkezi Moriça Han’a taşındı. Burada teşkilat üyeleri, gençlere yönelik birçok İslami ders ve sohbet düzenledi. Dini bayramlar ve önemli günler değerlendirilerek halka açık seminer ve konferanslar tertip edildi. Bu konferanslara sık sık Mehmet Hanciç konuşmacı olarak katılıyordu. Halkın ilgisini çeken bu faaliyetler hızla teşkilatın üye sayısının artmasına neden oldu.
Genç Müslümanlar, Saraybosna haricinde de hızla birimler kurarak kısa bir süre içerisinde Hersek’in küçük köylerine kadar ulaştı. İkinci Dünya Savaşı sürecinde ortaya çıkan mültecilere ve yaralılara yardım faaliyetleri, teşkilat üyeleri tarafından Merhamet kuruluşu altında yürütüldü. Savaş nedeniyle okullar kapalı olduğu için ulaşılabilen bölgelerde camiler vasıtasıyla çocuklara ve gençlere yönelik çeşitli eğitim çalışmaları icra edildi.
Savaş içerisinde bir küçük birlik hariç Boşnaklar tarafsız kalmayı tercih etmişti.
Genç Müslümanlar üyeleri de çeşitli vesilelerle, asker kaçağı olarak saklanarak sonunda kendi aleyhlerine dönecek hiçbir devlet veya orduya destek vermedi. Teşkilat, Ustaşalara ve Sırp Çetniklere karşı Boşnakları korumak için kısmen silahlandı. Aliya İzzetbegoviç de bu süreçte İgman dağlarında kaçak olarak yaşadı ve maddi-manevi desteğe muhtaç insanlara yardım faaliyetleriyle ilgilendi.
Genç Müslümanlar, İkinci Dünya Savaşı sonrasında pozisyon almak için, Yugoslavya yönetimini ele alan komünist idareyi bir süre eylemsiz gözlemledi. 1945’te komünist gençlik hareketlerinden başka bir oluşuma müsaade edilmemesi yönünde çıkan kararname Genç Müslümanlar’ın serbest çalışma ümitlerini yıktı. Bunun üzerine Genç Müslümanlar, çeşitli girişimlerle tüm bölge Müslümanlarının toplanarak oluşturduğu Preporod (yeniden doğuş) teşkilatına katıldı. Bu oluşumda o gün için komünist eğilimli Müslüman üyeler ağırlıkta yer alıyordu.
Aliya İzzetbegoviç askerlik görevi için orduya katıldıktan sonra aradan çok geçmeden komünist işbirlikçilerin ihbarı ile gözaltına alındı. Yasadışı faaliyet yürütmekten dolayı birkaç arkadaşıyla beraber üç yıl hapse mahkûm edilecekti. İkinci Dünya Savaşı sonrası Esad Karadzozovic’in yurt dışına kaçmasıyla Genç Müslümanlar’da yeni bir yönetici kadro oluşmuştu. Yeni yapının önemli isimlerinden Hasan Biber’e kadar tutuklamaların ulaşmaması nedeniyle onun koordinatörlüğünde gizli olarak teşkilat faaliyetlerine devam etti. Bu süreçte işbirlikçi yerel komünistlerin desteği ile komünist yönetim binlerce teşkilat üyesini tutukladı.
- Tüm yıldırma hareketlerine rağmen teşkilat, üyelerinin azimli ve gizli çalışmalarıyla Zagreb, Sancak vb. şehirlerde de temsilcilikler oluşturdu.
Genç Müslümanlar, 1949 yılında Mücahid isminde bir dergi çıkarmaya başladı. Hapisteki Aliya’nın da yayınında etkin rol aldığı dergide, Yugoslavya’daki Müslümanların durumu, dünya Müslümanlarının sıkıntıları ve Müslüman bağımsızlık hareketleri konu olarak işleniyordu. Yine aynı yıl teşkilat bünyesinde bir kurul toplanarak çeşitli alt komisyonlar oluşturuldu. Bu dönemde Genç Müslümanlar çalışkan, disiplinli, ahlaki yeterliliği olan ve entelektüel birikim sahibi 16-26 yaş aralığındaki gençlerden oluşuyordu.
Teşkilat faaliyetlerinden rahatsız olan ve onları cezalandırmak isteyen komünist idare 11 Nisan 1949’da Hasan Biber’i tutukladı. Hasan Biber tüm baskılara rağmen hapisten yeni çıkan arkadaşı Aliya’nın Genç Müslümanlar’la bağlantısını itiraf etmedi. Sorgulamaların sonunda Hasan Biber’le beraber dört arkadaşı kurşuna dizilerek ölüme mahkûm edildi.
- Daha birçok teşkilat üyesinin hapis cezasına çaptırıldığı bu tutuklamalar 1960’lı yıllara kadar ağır bir şekilde sürecek ve 4 bin 500 kişiye kadar ulaşacaktı.
1960’lı yılların sonunda Yugoslavya’da komünizmin gevşemesi ile oluşan rahatlatıcı hava sayesinde, aralarında Ömer Behmen gibi isimlerin de bulunduğu birçok teşkilat üyesi serbest kaldı. Bundan sonra nispeten oluşan serbest ortamda Genç Müslümanlar çeşitli faaliyetlerde bulunacak, dergiler çıkaracak ve Bosna’nın kaderine yön verecek yeni isimler yetiştirecekti. Broşürler basılacak, sportif ve kültürel faaliyetler yürütülecek, halkı bilgilendirmek için seminerler organize edilecekti.
- 1980 yılına gelindiğinde Tito’nun ölümüyle Genç Müslümanlar için yeniden zor günler başladı. 1983 yılında çeşitli sorgulama, arama ve tutuklamalar yeniden teşkilat üyeleri üzerine yoğunlaştı.
23 Mart 1983 sabahı Aliya İzetbegovic de tutuklular arasına girdi. Özenle seçilerek mahkemeye çıkarılan Genç Müslümanlar, yargılama sonunda 31 Mart 1985’te Aliya ve Ömer Behmen başta olmak üzere çeşitli cezalara çarptırıldı. Teşkilat üyelerini hapishanede sayısız işkenceler bekliyordu.
9 yıl hapis cezasına mahkum edilen Aliya, Yugoslavya’da değişen şartlarla beraber 5 yıl 6 ay hapis yattıktan sonra, devlet başkanının affıyla serbest kaldı. Hapishanede kaldığı süre içinde yeni bir parti kurmayı tasarlayan Aliya, serbest kalınca bu düşüncesini gerçekleştirdi ve Demokratik Eylem Partisi’ni kurdu. İlk seçimde partisinin başına seçilerek çekirdek kadroyu Genç Müslümanlar teşkilatının üyelerinden oluşturdu. Bosna genelinde yapılan Kasım 1990 seçimlerini kazanan Aliya, Yugoslavya parlamentosuna ülkesini temsil için gitti.
Ana kadronun aktif siyasete kaymasıyla bir kulüp olarak yoluna devam eden Genç Müslümanlar, Nisan 1992’de Bosna’ya karşı başlatılan acımasız Sırp ve Hırvat saldırılarında, savunmada etkin rol oynadı. Savaş sonrası yaraların sarılması ve muhtaçlara yardım götürülmesi gibi çok önemli görevlerde bulundu. Bir ara Aliya İzzetbegovic’in kalesi olarak bilinen, Ömer Behmen’in de başkanlık yaptığı kulüp bugün hala Moriça Han’da dini ve kültürel faaliyetlerine devam etmektedir.
Bosna’da İslami uyanışın en önemli lokomotifi olan Genç Müslümanlar teşkilatı aynı zamanda ülkenin siyasi kaderinin değişmesinde de önemli bir rol üstlenmiş; aksiyonu ve entelektüel birikimi beraber götüren yapısıyla, Bosna’ya birçok şair ve fikir adamının yanı sıra, Aliya İzzetbegovic gibi son yüzyılın en önemli Müslüman liderlerinden birini de kazandırmıştı.
HABERE YORUM KAT