BAE, Tunus’a Bir 'Sisi' Arıyor
Cezayirli yetkililer, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Tunus’taki demokratik geçiş sürecini Mısır’a benzer bir darbeyle bozmaya çalıştığı konusunda Tunus’u uyardı.
Middle East Eye internet sitesine konuşan üst düzey Tunuslu bir yetkiliye göre Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Tunus’un seçimle iş başına gelen llk Cumhurbaşkanı Baci Kaid Sibsi’ye para desteği teklif edip, Ennahda partisinin Mısır’dakine benzer bir 'senaryo' ile siyasetten uzaklaştırmasını istedi. Ancak Sibsi bu teklifi geri çevirince BAE’li askeri yetkililer soluğu Cezayir’de aldı. Cezayir ile Tunus’ta aynı çıkarları paylaştığını düşünen BAE, Tunus’ta iki ülkenin taleplerini karşılayacak bir yönetimi iktidara getirmek için beraber çalışmayı teklif etti. General Hamad Muhammed Tani el Rumeysi’nin “Çok yakında Obama deneyi kalıcı bir şekilde sona erdirilecek ve biz bildiğimiz her zamanlı işimize döneceğiz” dediğini aktardı.
'Obama deneyi
BAE’li general burada ‘Obama deneyi’ ifadesiyle Washington’ın sonrası Zeynel Abidin Bin Ali Tunus’taki demokratik geçiş sürecine olan desteğine atıfta bulundu. Zira ABD yönetimi, 2011’deki devrim sonrası Tunus’a 201 milyon dolar yardımda vaadinde bulundu. Senato bunun 89 milyon dolarını onayladı.
Tunuslu yetkili, BAE’nin ülkenin içişlerine karışma niyetiyle ilgli Cezayir’den de uyarı aldıklarını belritirken, “Cezayir devleti, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Tunus’un güvenliğine müdahale etmeye çalıştığı yönünde açık uyarılarda bulundu. Cezayirliler çok netti, BAE’nin şu anda Tunus’ta istikrarı bozmaya çalıştığını söylediler” dedi.
IŞİD saldırıları
Cezayir’in 9 Kasım’da generaller arasındaki toplantı sonrası Tunus’u uyarmasından sonra 24 Kasım’da başkent Tunus’ta muhafızları taşıyan otobüse düzenlenen intihar saldırısında 14 kişi öldü. Saldırıyı IŞİD üstlense de Middle East Eye’a konuşan yetkiliye göre bu saldırının BAE’nin Tunus’u istikrarsızlaştırma girişimi arasında bağlantısı var.
Saldırı sonrası Libya ile sınırlarını kapatan Tunus hükümeti de intihar eyleminde kullanılan patlayıcıların Libya’dan geldiğini saldırganların da Libya’da eğitim aldığını açıkladı. BAE’nin Tunus’un içişlerine karışma girişimiyle ilgili iddialar bu yılın başlarına dayanıyor. Gazeteci Süfyan bin Ferhat, BAE’nin Ennahda Partisi’nden Mısır’dakine benzer bir senaryoyla iktidarı alması karşılığında Tunus Cumhurbaşkanı Baci Kaid Sibsi’ye para desteği teklif ettiğini söylemişti.
ABU Dabi veliaht prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan, ülkesinin dış politikadaki en etkin isimlerinden. Körfez ülkesi özellikle Mısır’da Müslüman Kardeşleri ve seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin iktidardan uzaklaştırılması sürecinde Abdelfettah Sisi’ye de en önemli maddi desteği sağlamıştı.
Ancak Tunus Cuhmurbaşkanı Sibsi teklifi reddedilen BAE, Sibsi’nin Nida Tunus partisine de ‘şüpheyle’ yaklaşmasına neden oldu. Ardından Tunus’un yeni yeni isitikrara kavuşan siyasi ikliminde iktidarı değiştirmek için kolları sıvadı. Middle East Eye’a konuşan kaynağa göre BAE şu an Sibsi’nin yerine sivil ya da asker kökenli bir alternatif arayışında.
Aynı kaynak, “BAE, sadece Ennahda değil devletteki tüm aktörlerin kendi planlarıyla uyumlu olmadığına inanıyor. BAE, Tunus’u istikrarsızlaştırma yöntemlerin aramaya devam edecek, çünkü kendisini dokunulmaz görüyor. Çünkü, güç kurmak için yereince parası var, Avrupalılar dahil herkes onların parasına bağımlı” yorumunu yaptı.
Tunus'ta devrim ve demokratik geçiş süreci
Arap Baharı adı verilen sürecin başladığı ülke Tunus’ta 2014'ün Ocak ayında anayasanın onaylanmasının ardından parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve demokratik geçiş yolunda önemli engeller aşılmış oldu.
26 Ekim 2014’teki parlamento seçimlerinde seküler tabanlı Nida Tunus Partisi 217 sandalyeli meclisten 85 milletvekili çıkarırken Müslüman Kardeşler'e yakın Nahda Partisi ise 69 sandalye elde ederek ikinci parti oldu.
Nahda Partisi’nin ‘muhalefete pozitif bir mesaj vermek’ amacıyla aday göstermeyeceğini açıkladığı cumhurbaşkanlığı seçimini de Nida Tunus lideri Baci Kaid Sibsi kazandı. 21 Aralık'ta yapılan seçimlerin ikinci turunda oyların yüzde 56’sını alan Sibsi zaferini ilan ederek Tunus’un cumhurbaşkanı oldu.
Seçimler adil ve ılımlı bir atmosferde yapıldı
Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini izleyen AB gözlemcileri seçimlerin genel olarak adil ve ılımlı bir atmosferde gerçekleştiğini açıkladı. Herhangi bir boykot gerçekleşmemesi de, seçimlere katılım oranını yüzde 60 gibi çok yüksek olmasa da makul bir seviyeye yükseltti.
Tüm bu faktörler ülkede seçim sürecinin barışçıl bir şekilde atlatılmasında önemli rol oynadı. Ayrıca Nahda Partisi'nin tüm bu geçiş sürecinde attığı müzakere yanlısı adımlar ve takındığı uzlaşmacı pozitif tavır da Tunus’ta bugün gelinen noktanın belirleyici unsurlarından biri oldu.
Nida Tunus Partisi eski rejimden kişileri barındırdığı gerekçesiyle eleştirilse de, lideri Sibsi seçimlerden sonraki konuşmasında “Tüm Tunus’un cumhurbaşkanı olacağımı tekrar vurguluyorum” diyerek Tunusluların endişelerini gidermeye çalıştı. Dolayısıyla Nida Tunus Partisi bünyesindeki eski rejimden gelen kişileri Gannuşi’nin ifadesiyle ‘sağlam taşlar’ olarak kabul ettiğini ve demokratik geçişin önünde engel olmayacağını dile getirmiş oldu.
Ülkedeki demokratik geçişin başarılı bir şekilde devam etmesine rağmen kurulacak yeni hükümetin önünde önemli sorunlar bulunuyor. Bunların en önemlisi ülkede güvenliği sağlayarak istikrarı güçlendirmek ve daha da önemlisi devrimin en önemli sebeplerinden olan ekonomik sıkıntıları belirli bir düzeye çekebilmek.
Kaynak: Middle East Eye, Al Jazeera
HABERE YORUM KAT