Babri Camisi yerine Hindu tapınağı yapılması Müslümanları sindirme çabasıdır
Prof. Dr. Halil Toker, Babri Camisi'nin yıkıntıları üzerinde Hindu tapınağı inşa edilmesine ilişkin, "Bu, Hindu milliyetçilerin Müslümanlardan geçmişin intikamını alma, onları sindirme ve bundan siyasi çıkar elde etme çabasıdır." dedi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Urdu Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Toker, Hindistan'da 16. yüzyıldan kalma tarihi Babri Camisi'nin yıkıntıları üzerinde Hindu tapınağı inşa edilmesi üzerine yaşanan gerilimin sadece dinler arası bir çatışma olmadığını belirterek, "Bu, Hindu milliyetçilerin Müslümanlardan geçmişin intikamını alma, onları sindirme ve bundan siyasi çıkar elde etme çabasıdır." dedi.
Uttar Pradeş eyaletine bağlı Feyzabad şehri yakınlarında Ayodhya antik kenti içinde, geçmişte Babür İmparatorluğu döneminde inşa edilen Babri Camisi'nin bulunduğu alan, uzun yıllardır Hindular ile Müslümanlar arasında tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Toker, Babri Camisi yıkıntıları üzerinde bir tapınak inşa edilmesini, "Hindu milliyetçilerin Müslümanlardan geçmişin intikamını alma, onları sindirme ve bundan siyasi çıkar elde etme çabası" olarak okumak gerektiğini söyledi.
Toker, "Bu sorunu bu şekilde görürsek ancak o zaman neden tarihi bir caminin kazma ve çekiçlerle birkaç saat içerisinde, çılgınlık seviyesine varan bir gözü dönmüşlükle yerle bir edildiğinin sebeplerini doğru bir şekilde tahlil edebiliriz. diye konuştu.
1885’den itibaren gündeme getirilen Babri Camisi'nin, Hindu milliyetçilerinin zemin ve güç kazanmak için kullandıkları ve nefret ve ötekileştirme söyleminin en önemli kaldıraçlarından biri haline geldiğini kaydeden Toker, şöyle devam etti:
"Bu olayın temelinde Hinduların dini duyguları ve Müslümanlar ile aralarındaki toplumsal anlaşmazlıklarının bulunduğu kesin, bunu yadsıyamayız. Fakat olayların gelişimine baktığımızda, 1800’lü yılların ikinci yarısında Babri Camisi'nin Hindu ilahı Ramchandra ya da daha yaygın adıyla Ram/Rama’nın doğduğu yerdeki tapınağın yıkılarak üzerine inşa edildiği söylentilerinin ortaya atılıp sıradan halkı bu söylentilere inandırılması boyutundan tutun da 1992’de Babri Camii'nin yıkılmasına yol açan gelişmelerin hareket noktası, aşırı Hindu milliyetçilerinin güç kazanma ve iktidarı ele geçirme hırslarıdır.
Yine Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin Babri Camisi'nin arazisine Ram Tapınağı’nın temel atma törenini 5 Ağustos 2020’ye yani 5 Ağustos 2019’da Hindistan Anayasası'nın 370 ve 35 A numaralı maddelerini hukuk dışı bir şekilde iptal ederek Hindistan işgali altındaki Cammu ve Keşmir’in özerkliğini sona erdirildiği ve Keşmir’in bir cehenneme çevrildiği gün ile aynı güne denk getirmesi bir tesadüf değildir. Bu, nefret ve ötekileştirme siyasetinin işe yaradığını ve bu yolla Hindistan’da iktidarda kalabileceğini çok iyi bilen Hindistan Başbakanı Modi ve partisi Hindistan Halk Partisinin (BJP) bir güç gösterisidir. Aynı zamanda da Hindistan Müslümanlarının varlığına yapılmış açık bir tehdittir."
"Tapınak yerine cami yapıldığına dair hiçbir tarihi kayıt yok"
Toker, Ayodhya şehrinde Müslümanlar tarafından büyük bir Ram tapınağının yıkılıp yerine bir cami yapıldığına dair hiçbir tarihi kayıt bulunmadığını, bu iddiaların İngilizlerin 'böl ve yönet' politikaları sonucu Hindu - Müslüman çatışmasını körükledikleri döneme denk düştüğünü kaydetti.
Babri Camisi'nin, Hint Türk İmparatorluğu ya da Babür Devleti'nin kurucusu Babür Şah’ın emriyle Mir Baki tarafından 1528’de inşa edildiğini dile getiren Toker, şunları anlattı:
"Babri Camii'nin yapıldığı yıllarda Ayodhya’da yaşayan ve Ramayana Destanı'nı yazan Hindu azizi şair Tulsidas’ın eserlerinden tutun da 1611’de Ayodhya’yı ziyaret edip Hindu din adamları ile görüşen ve onlardan tarihi bilgiler derleyen İngiliz Seyyah William Finch’e kadar hiçbir kaynakta Ayodhya şehrinde Müslümanlar tarafından büyük bir Ram Tapınağının yıkılıp yerine bir cami yapıldığına dair hiçbir kayıt yoktur. Yani kasıtlı olarak Babri Camii hedef seçilmiştir. Zaten bu günlerde bazı Hindu iktidar partisi mensubu siyasetçilerinin, Hindistan’ın önemli sembollerinden biri kabul edilen Tac Mahal’in de Hinduların kutsal mekanı üzerine kurulduğu ve yıkılıp tapınak yapılması ısrarı, Babri Camii'nin, hiçbir tarihi kanıt olmaksızın hedef seçildiğinin güzel bir kanıtıdır."
Toker, bir grup Hindu'nun Aralık 1949'da Hindu ilahları Ram ve Sita’nın heykellerini cami içine bıraktıklarını, bunu halka bir mucize gibi göstererek aşırı milliyetçi siyasi partiye taraftar kazandırdıklarını söyledi.
Toker şu değerlendirmelerde bulundu:
"İkinci önemli adım, 1949 yılında aşırı Hindu milliyetçisi Nathuram Godse’nin Mahatma Gandhi’ye suikast düzenleyerek öldürmesi neticesinde yasaklanan aşırı Hindu milliyetçisi RSS örgütü ve zemin kaybeden Hindutva doktrinine bu yükselişi sağlayacak araç Ram Tapınağı olmuştur. İlginç bir şekilde Gorakhpur şehrindeki Gorakhnath Math tapınağı başrahibi ve aşırı Hindu milliyetçisi ve politikacı Digvijay Nath, Ayodhya’ya giderek Babri Camii yakınlarında Hindu kutsal metinlerini okumaya başlamış ve açık bir şekilde Hindu militanları kışkırtmıştır. O kışkırtmayla Babri Camisi'ne zorla giren Hindu militanları Hindu ilahları Ram ve Sita’nın heykellerini cami içerisine yerleştirmişlerdir.
Tabii bu halka bir mucize sonucu cami içerisinde Ram ve Sita’nın heykellerinin ortaya çıktığı şeklinde yansıtılmıştır. Bu da Hindu inananların zihinlerinde Babri Camisi'nin gerçekten Tanrı Ram’ın doğum yeri olduğu, buranın Müslümanlardan kurtarılarak tekrardan bir tapınakla onurlandırılması gerektiği fikrini kuvvetlendirmiştir. Böylelikle Digvijay Nath, aşırı milliyetçi Hindu siyasi organizasyonu Akhil Bharat Hindu Mahasabha (Tüm Hindistan Büyük Hindu Organizasyonu) partisine taraftar kazandırmakla kalmayarak 1967’de Gorakhpur’dan kendi milletvekilliğini de garantilemiştir. Yani meseleyi partisi ve kendisi için politik bir payanda gibi kullanmıştır."
1964’de aşırı Hindu milliyetçi partisi Vishva Hindu Parishad (Evrensel Hindu Konseyi) kurulduğunda, Babri Camisi'ni yine politik zemin kazanmak için bir malzeme haline getirdiğini belirten Prof. Dr. Halil Toker, sözlerini şöyle sürdürdü:
1992 yılına gelindiğinde BJP liderlerinin çabalarıyla tamamen bilenmiş 150 bin Hindu militan Ayodhya’da toplanmış ve Shiv Sena (Tanrı Şiva’nın Ordusu), Evrensel Hindu Konseyi (VHP) ve Hindistan Halk Partisi (BJP) liderlerinin ateşli konuşmalarıyla kışkırtılan bu militanlar Babri Camii'ni birkaç saat içinde yerle bir etmişlerdir. Yani Hindu milliyetçileri ve Hindistan Halk Partisi (BJP) nefret ve ötekileştirmenin kendilerine güç sağladıklarını gördükçe Hindistan’daki azınlıklara özellikle Müslümanlara saldırılarının dozunu artırmışlardır."
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkenin kuzeyindeki Ayodha kentinde 16. yüzyılda inşa edilen ve 28 yıl önce radikal Hinduların saldırısıyla yıkılan Babri Camisi'nin yerine inşa edilecek Hindu tapınağının temelini 5 Ağustos'ta atmıştı. Temel atma töreni, Hindistan'da Kovid-19 vakalarında rekor sayıda bir artışın görüldüğü bir dönemde yapılmıştı.
AA
HABERE YORUM KAT